Siyasetin millî irade yörüngesindeki seyri, kesintili dönemler yaşasa da, son gelişmeler; kontrol edilemez, durdurulamaz ve geri döndürülemez noktada olduğunu göstermektedir.
Anayasa Mahkemesinin, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu için yürütmeyi durdurma sayılan iptal kararı ile birlikte, toplantı yeter sayısı 367 olarak kabul edilmiş oldu.
Buna göre, tersinden okursak Mecliste 184 oyu bloke eden bir parti grubu veya birlikte hareket edip bu rakamı bulan bir yaklaşım, cumhurbaşkanını seçtirmeme hakkını elinde tutmuş olacak.
Güçsüz ve bölünmüş siyaset senaryolarının başarıyla uygulanması sonucu sürekli koalisyonlarla idare edilen ülke konumu, böyle devam ederse “düşük profilli” ve herkesin sonradan bulmak zorunda kalacağı adaylarla ancak I. turu aşabileceği görülmektedir.
Diğer yandan, 12 Eylül anayasasının gerek lâfız, gerek mânâ ve gerekse yazıldığı şartlar ve gerekçeler göz önüne alındığında ve geçen 25 yıldaki uygulamasına bakıldığında toplantı yeter sayısı 184 olarak tatbik edilmesine rağmen, yeni anayasal içtihat, cumhurbaşkanı seçimini zorlaştırmıştır. Engelleyici bir unsur niteliğini kazanmıştır. Halbuki 12 Eylül mantığının serrişte ettiği konuların başında, uzun süre dönen turlara rağmen cumhurbaşkanının seçilmemesi gelmekteydi.
Artık bu saatten sonra Anayasa Mahkemesinin verdiği karar değişmeyeceğine ve bağlayıcı olduğuna göre oluşan yeni şartlar üzerinde duralım.
“Lastikli kanunlar” üzerindeki tartışma ve kararın sosyal, psikolojik, siyasî ve hukukî veçheleri elbette ki tartışılacaktır. Bir anlamda ertelenmiş problemler tekrar be tekrar kamu vicdanında ve seçim sathı mailinde daha fazlasıyla ve artan dozajda tartışılacaktır.
Salı akşama doğru Anayasa Mahkemesinin kararını açıklamasıyla birlikte seçim ve rejim tartışmaları ile idarî ve siyasî yapımız yeni bir döneme kapak atmıştır. Kısa metrajlı ön kesmeler, yaşanan siyasî tutarsızlıklar, sivilleşmeye getirilen ağır kotalar ve muhtıra niteliğindeki sarsıntıların sonucunda ortaya çıkan vaziyet, yeni durum ve pozisyonları da hızlandırmıştır.
Sempatik gelmeyen süreç, yeni gelişmelerin ve köklü yeni değişmelerin de habercisi olacağı muhakkak.
Nitekim AKP süratle toplanıp yeni bir çerçeve ile kamuoyunun karşısına çıktı. Buna göre;
1- Genel seçimlerin en erken bir tarihte yapılması. Bu tarih ise büyük bir ihtimalle 22 Temmuz.
2- Milletvekili seçim süresinin beş yıldan dört yıla çekilmesi.
3- Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından yapılması ve görev süresinin yedi yıldan 5 yıla çekilmesi. İkinci dönem seçilebilmesi.
Özetle kamuoyuna sunulan bu tanımlı ve sonuç alıcı kararlar doğrultusunda, bütün siyasî partilere yeni sorumluluklar yüklendi. Sistemin hazzetmediği ve CHP’nin de taraftar olmadığı şekliyle cumhurbaşkanını halkın seçmesi çok yerinde bir tercih.
Ne hikmetse yıllar yılı bütün sağ siyasî partiler bunu dillerine dolayıp, parti programlarına yazmalarına rağmen, her defasında halkın hakemliği ertelenmiş ve konjonktürel 12 Eylül Anayasası ve Meclisteki tartışmalara göre cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Şimdi bu noktaya gelinmesi de sonuç itibariyle hayırlı olmuştur. Bir anlamda bazı oyunları bozacak niteliktedir.
ANAP, sıcağı sıcağına AKP’nin bu tekliflerini kabul ettiğini açıkladı. Böyle olunca anayasal çoğunluk sağlanmış olacaktır. Aksi halde referandum yolu gözüküyor.
Her halükârda ufukta seçimin belirmesi, cumhurbaşkanlığı sürecinin muhtemelen Pazar günü itibariyle başlıyor olması ve daha da önemlisi, turlardan sonuç alınmasa halkın hakemliğine gidiliyor olması yerinde bir açılım.
Belirsizlikten ve kaostan medet umanların inşaallah oyunları bozulacaktır. Sağduyu ve halkın teveccühünün ortaya çıkacağı her netice kabulümüzdür. İnşaallah demokrasimizin hazım kapasitesi ve sindirim sistemi de bu vesileyle gelişir.
İstenmeyen gelişmeler, yeni kapılar açıp dinamik bir siyasî zemine ve rekabet ortamının ahlâklı ve adil süreçlerine kayıyorsa, olgunlaşma artıyor demektir.
Statükonun geri gittiği, sivilleşmenin bir adım önde olduğu yeni bir dönemin tetiklendiğini görüyoruz.
Herkesin aklını başına alacağı, hukukun siyaset alanına müdahale edemeyeceği ve hızlanan siyasî süreçle birlikte yeni bir dönemin sonuçları itibariyle gelişmelerin hayırlı sonuçlar vermesini diliyoruz.
04.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|