|
|
İslâm dünyasının bugünü - IV
Risâle-i Nur ekolü, hizmet anlayışında şiddet ve çatışma yerine, demokrasi ve müsbet hareketi ikame etmiştir. Müslümanların içine düştüğü sıkıntılardan kurtulabilmeleri için en çok hürriyet, meşrûtiyet ve demokrasi kavramlarına vurguda bulunmuştur. Cemaat-devlet ilişkisinde Risâle-i Nur ekolünün temelleri iki ana çizgiyle belirlenir. Bunlar; iktidara talip olmama, şiddet ve çatışmayı reddetmedir. Nur ekolünün bu özelliği, orijinaldir.
|
|
İç sesler
İnsandaki düşünce ve tefekküre yönelik kuvve ve akıl, tarafsız bir hâkim konumunda işler. Bu yüzden hükmü koymadan önce, doğruyu ve yanlışı tartabilmek için olayları ve fertleri eşit uzaklıkta tutar ve tarafsız bir muhâkemenin sonucunda doğru olduğunu kabul ettiği tarafta tercihini ortaya koyar. Bu tarafsız muhâkeme esnasında henüz kanaat ortaya çıkmamışken, küfrü çağrıştıran haller de diğer hallerle kabulden eşit uzaklıktadırlar. Böyle bir durumda iç âlemine yönelen ya da içten dışa yansımaları algılayan fert, diğer durumlarla küfür halinin tasdike eşit mesafede olması sebebiyle küfrün tarafında olduğu gibi yanlış bir algıya kapılır. Bu durumu imanla bağdaşmıyor zanneder. Aslında bu zanlar, tamamen şeytandan kaynaklanmakta ve onun stratejik oyunlarının bir sonucu olarak açığa çıkmaktadır.
|
|
Adnan Menderes (1899-1961)
Cumhuriyet tarihinin mümtaz başbakanlarından olmasına rağmen, öldükten sonra kıymeti anlaşılan şahsiyetler arasında yerini aldı. Yaptıklarından dolayı değil, yapmadıklarından sorumlu tutularak, haksız yere idam edildi. İdamına ihtilâlciler karar vermiş ve onu makamından ettikleri günü resmî bayram ilân etmişken, yine bir ihtilâlci grup tarafından itibarının iade edilmesi ve söz konusu bayrama son verilmesi kaderin garip bir cilvesi olarak tecelli etmiştir. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, kendisinden “İslâm kahramanı” olarak söz etmiştir.
|
|
|
|
|