Birgün Allah Resûlüne sorulmuş: “Hangi kadın hayırlıdır ya Resûlallah?” diye. O da şöyle buyurmuş: “Bakıldığında temizliği ve güleryüzlülüğüyle kocasını neşelendiren, birşey istendiğinde yerine getiren, nefsi ve malı hususunda kocasının hoşlanmadığı tutum ve davranışlardan uzak kalan kadın.”1
Saliha kadındır hayırlı kadın. Saliha kadın ise, Allah ve Resûlünün buyruklarını başının üstünde tutan kadındır.
Hz. Ali, “Allah’ım, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver”2 şeklinde her namazın tahıyyatında yaptığımız duâda zikrettiğimiz dünyadaki iyilikten maksadın dinine bağlı saliha kadın olduğunu söyler.
Evlenilirken dikkate alınması gereken ilk husus da, böyle saliha bir kadını tercih etmek değil midir? Nitekim Allah Resûlü de (asm), “Dinine bağlı olanını seç ki mutlu olasın”3 buyurmuşlardır.
Böyle bir kadınla evlendiği için mutluluğu yakalayan Hz. Ömer’in ünlü kadısı Kadı Şüreyh, büyük âlim Şa’bi evlenirken bu özellikleri sebebiyle Temim Oğulları kabilesinden kız almasını tavsiye ettiğini ve ona evlenme hikâyesini anlattığını görüyoruz.
Kadı Şüreyh, Temim Oğulları Kabilesinden geçerken evleneceği kızı gördüğünde beğendiğini, istemeye gittiğini, onların da uygun görüp verdiklerini, ancak bir süre sonra kabile kadınlarının katı yürekli olduklarını düşünüp pişmanlık duyduğunu, ancak zifaf gecesi hanımından duydukları karşısında rahatladığını anlatır. İki rekât namaz kılıp duâlarını ettikten sonra hanımı ona der ki: “Efendi, ikimiz de farklı dünyaların insanıydık. Siz kendi kabilenizden ben de kendi kabilemden pekâlâ evlenebilirdik. Ancak Kader bizi bir araya getirdi. Ben şu anda bu evin yabancısıyım. Sizin huyunuzu, suyunuzu bilmiyorum. Siz bana sevdiğiniz, hoşlandığınız şeyleri söyleyin ki ben onlara dikkat edeyim. Rabbimin bildirdiği gibi görevlerimi yaptığımda bana iyi davranır, yapmadığımda da beni boşayabilirsiniz. Size sunacağım ilk husus bu! Allah her ikimizi de bağışlasın.”
Bu sözler karşısında düşüncelerinden utanan, pişman olan Kadı Şureyh, “Hanım,” der. “Eğer bu dediklerini tutacak olursan beni mutlu edersin. Aksi halde ne yapmam gerektiğini sen söylüyorsun.”
Sonra da Kadı Şüreyh, istediklerini hanımına bir bir söyler.
Kadı Şureyh, hanımının, söylediklerini aynen yaptığını, ona olan sevgi ve saygısının günden güne arttığını, birgün eve geldiğinde kayınvalidesini gördüğünü, kendisine kızından memnun olup olmadığını sorduğunda, “Çok memnunum. Allah razı olsun. Kızınızı çok iyi yetiştirmişsiniz” diye teşekkür ettiğini söyler.
Demek anne-baba çocuklarını evliliğe hazırlamalılar.
Dipnotlar:
1. Feyzü’l-Kadir, 2:251.
2. Bakara Suresi: 201.
3. Buharî, Nikah: 15.
01.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|