Uzun yıllar kamuda görev yapmış ve hâlâ Trabzon’un nabzını tutan Trabzon Emniyet Müdürü Arif Akkale’yle konuşuyoruz. “Trabzon’un hassasiyetleri var” diyor. Bunları, “Vatan, bayrak ve misak-ı millî” olarak sıralıyor.
“Kötü niyetli insanları, iyi hasletliler düzeltecektir” dedikten sonra Trabzon’un bu kadar ilgi çekmesinin nedeni olarak, “magazin habere merak var. Ayrıca kültürel zafiyet” diye ekliyor. Halkı ve basını iyi gözlemleyen yönetici, görünen sıkıntıları da şöyle sıralıyor:
-Her sokakta internet
-Tahsilsizlik, işsizlik ve boş gezmek,
-Rusya’dan gelen kadınlar
Muhtarlarla yapılan mutat görüşmelerde bu sıkıntıların fazlasıyla gündeme geldiğini belirtiyor. Çare olarak; “ahlâk ve kültür” tahribinin önlenmesinin yanı sıra medyanın kendine abartısız bir rol biçmesi gerektiğini vurguluyor.
Genellikle olumsuz ve dikkat çekici haberlerle kamuoyunun yönlendirildiğini belirtiyor. Bu dar ve az gelişmiş bölgede, ailenin çocuğunu kontrol edemediğinden yakınıyor. Kuzey Anadolu’nun merkezî olması, nüfus sirkülasyonu, deşifre suçlar ve medeni şehrin iç içe girmiş durumda olduğunu belirtiyor.
Sorumluluk içinde duyarlı ve toplumun reflekslerini olumlu tutmanın gereğine değinen Akkale, gençliğin ihmal edildiğini vurguluyor. İnternet kafelerin ders çalışmayı bitirdiği gibi, saatlerce ev ortamında bile internete takılan gençlerin robotlaştığını, duygusuzlaştığını anlatıyor.
“İnsan olduğumuzu unutmadan” sözünün arkasından “hem hatalarımızı, hem de doğrularımızı görmek zorundayız” değerlendirmesini yapıyor. “Gençlere ve çocuklara oyun, spor ve yeşil alan açmalıyız” derken, ihmal edilmiş sosyal aktivitenin ne denli gerekli olduğunu ortaya koyuyordu. Akkale, ekmek ve aile sıcaklığı vereceğimiz ortamların, moral değerlerle birlikte sunulmasının önemine dikkat çekiyor.
Günebakış Gazetesi haber Koordinatörü Ahmet Yoloğlu, “Trabzon nedir?” sorumuza farklı bir yaklaşım katıyor. Ana kırılma ve etkenin ekonomi olduğunu, jeopolitik etkinin baskısı altında, Trabzon’un “Türkiye üzerindeki planlar için orijinal” konumuna değiniyor. İpekyolu üzerinde bulunması, havaalanı, liman ve üniversite altyapısına sahip olması, doğu Karadeniz’in başkenti olması sebebiyle buradaki olayların dalga boyunun fazla olduğunu, refleks verme potansiyelinin varlığına dikkat çekiyor.
Yoloğlu, bölgesel yayının dışında İstanbul ve Ankara’da gazetelerinin okunduğunu belirtiyor. “Birileri, Trabzon’u Diyarbakır ile eşleştirmeye, simetrik refleks oluşturulmaya çalışılıyor” diyor. “Trabzonlu oyunu fark etti” diye ilâve diyor ve devam ediyor Yoloğlu, “Cinayetin Trabzon’la bağdaşmayacağını papazla fark etti. Hrantla bir daha kendini değerlendirmeye aldı. Buna dayalı aydınlar toplantısını yaptı. Trabzon’un hak etmediği değerlendirmeleri çözme ve aşma iradesini ortaya koydu” dediğinde, analitik bir mantığın detaylarını da bizimle paylaştı.
***
Giresun dönüşü Espiye ilçesine varmadan yol üzeri gece 23:30 sularında çay molası veriyoruz. Büfede çay veren gencin yanında, iki arkadaşı daha duruyor. Eren, meslek yüksek okulunda okuyor. Çay büfesi işleten Cemal İmam hatip, diğer arkadaşları Gökhan ise ortaokul mezunu. Sessizce sohbeti dinliyorlar.
Gençlere, gelecek ile ilgili ne düşündüklerini soruyorum. Endişelerini dile getiriyorlar. Daha enteresanı, şahsi ve bencil bir noktadan bakmayan konuşmaları, bana farklı bir pencere açıyor.
Yabancıların, özellikle Avrupa ve Amerika’nın ülkemize çok zarar verdiğini, Müslüman oldukları için dışlandıklarını belirtiyorlar. Ancak, tepkili değiller. Çare bilmemenin saflığındalar. Sanırım önemli bir kesit bu. Bölgedeki gençlere doğru ve sağlıklı bir rehberliğin gerektiği ortada. Neticede gençleri olumlu ve sorumlu gördüm.
Aksakal Kitapevi sahibi Recep Aydın ise, “Biz, halk olarak huzuru kaçıracak hiç bir eyleme müsaade etmeyiz” diyor.
05.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|