Bediüzzaman’ı anma programı için Trabzon’dayım. Toplumsal barışın sevgi ilmeklerini örmek üzere düzenlenen programdayız. Risâle-i Nur Enstitüsü ve Yeni Asya Trabzon Temsilciliklerini hummalı bir çalışmanın içinde gördük.
Zorlu Grand Otel’de gerçekleştirilen ve ilginin oldukça yoğun olduğu program, doğrusu beni fazlasıyla heyecanlandırdı, ümitlerime can kattı.
Trabzon, kanatlarını açıp uçmak isteyen bir kuş gibi Karadeniz enginliğinin üzerinden, kuzeyi güneye bağlayacak şekilde, yönü kıbleye dönük uçarken sağında Giresun solunda Rize, birlikte uçacak şekilde kendine yoğunlaşmış.
Kuşun uçtuğu alan, kalkınmanın dinamitlendiği ‘take off’ noktasına götüren bir uçuş pistidir aynı zamanda. Karadeniz bölgesinde, Trabzon’un kanatları altında Rize, Gümüşhane, Giresun, Artvin ve Ordu var. Trabzon’un merkezi konumu, diğer Karadeniz illeriyle bir ağ kurmuş. Farklı sosyo-ekonomik parametrelere ve tarihsel mirasın kültürel dokularına sahip.
Trabzon’un uçan kuşu, Huma kuşu. Çünkü “Huma kuşu, yükseklerden seslenir”. Tepelerden seyretmenin kararlılığını ve enerjisini içinde tutup, bunu bir sinerjiye, planlı gelişmeye ve büyümeye transfer etmeye aday bir ilimizdir.
“Baykuş” sesleri arada bir gelse de, toplum; değerlerinin hassasiyetine sahiptir.
Özetle söylemek gerekirse, Trabzon;
1- Bölgenin hava ve deniz ulaşımını temin eden merkezi bir önceliği var.
2- Bölgenin köklü üniversitesine sahip. 51 yıllık bir geçmişi var. Akademik birikimleri koruyor. Yeni açılan üniversiteleri besliyor.
3- Rusya üzerinden Türkiye’ye gelen mal/insan transferinin sahil şehri. Özellikle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin dağılması ile birlikte Trabzon, bir dönem tabiri yerindeyse Rus kadınlarının istilâsına uğradı. Bu sosyal patlama, aile dramlarını etkiledi. Şimdilerde toparlanıyor.
4- “Rum Pontus”ların bu bölgeye yönelik fikirleri dikkatle incelendiğinde, şuyuu vukuundan beter değerlendirmeler ve tahrikler, hassasiyetlere ve reflekslere dönüşebilmektedir.
5- Kapalı coğrafi yığılma, geleneksel kültürün derin izleri ve bölgesel mizacın tepki verme cesareti yayana geldiğinde, bölgenin enerjisi, olumlu mecrada akıtıldığı takdirde kalkınmanın dinamosu olabilecekken, kanalize edilemediği takdirde, sonuçlarını kendilerinin de tahmin edemeyeceği kırılmalara sebep olabilmektedir.
6- İşsizlikle birlikte, eğitim seviyesinin ortalama değeri göz önüne alındığında, ciddî bir eğitim altyapısı gerekmektedir. Okul öncesi eğitim programlarından başlayarak okullaşma oranını yükseltmek gerekiyor.
7- Gençliğin eğitim ve istihdam problemi, onları sıkışık ve daralmış bir şehir yapısında gerdiriyor. Kafeler ve internet salonları, onları fazlasıyla meşgul eden birer zaman öldürücü. Aynı zamanda bezdirici psikolojinin sebepleri olarak zikredilebilir.
8- Bu arada kültürel tahrip, yukarıda saydığımız bir çok sağlıksız süreçten dolayı en çok pay alan bir konu. Belki de kanamayı bu noktada durdurmak gerekiyor. Kültürel çıtanın geliştirilerek korunması, yaşatılması ve günümüze cevap vermesi, ihmale gelmemesi gereken bir hassasiyettir.
Buradan hareketle; üretime, sosyal faaliyetlere, dinamizme ve farklılıkları kabule yönelmiş bir Trabzon, gençliği de bu sürecin içine dahil ettiği takdirde, kısa zamanda pozitif etkisi yüksek büyümeye yol açabilir.
Bu anlamda, ciddî çabaların ve planlı adımların atılmak üzere olduğunu gördük. Yeni atanan Vali Nuri Okutan, bu yaklaşımın öncülerinden. Hizmet ve heyecan dolu birikimini Trabzon’a adamaya kararlı. Şehrin duygu dünyasına şimdiden ulaşmış görünüyor.
26.03.2007
E-Posta:
berk@yeniasya.com.tr
|