Okuyucuyu yanıltmak konusunda Türkiye medyasını geçebilecek başka bir medya var mı, merak etmek lâzım. ‘Türk medyası’nda hemen her gün, birbirinden ‘yanıltıcı’ yazı, haber ve fotoğrafları görmek mümkün.
‘Yanlış bilgi’lerin kasıtlı olmadığını düşünmek de mümkün değil. Böyle olmuş olsa, hataların sonraki günlerde düzeltilmesi ve tekrarlanmaması gerekir.
Meselâ, “Peçe, terörle mücadele kapsamında!” başlıklı bir yazıda şu ifadelere yer verilmiş: “Müslüman kadınlar bu ülkelerde türban hoşgörüsü yaratıyor. Yine de, türban yasağı koyan ülkelerin sayısı hiç az değil.” (Yalçın Doğan, Hürriyet Pazar eki, 7 Ocak 2007)
“Bu ülkeler”den maksadın, Avrupa ülkeleri olduğunu hatırlatalım. “Peçe”nin Avrupa’da geniş tartışmalara sebep olduğu doğru. Ancak, ‘türban yasağı koyan ülkelerin sayısı hiç az değil’ bilgisi tamamen yanlış ve yanıltıcı. Çünkü herkesin bildiği üzere, bugün itibarıyla Avrupa’da ‘yaygın’ bir başörtüsü yasağı yok. Bazı sıkıntılar var, ama meselâ yasağın en katı uygulandığı ülke olarak bilinen Fransa’da bile, sadece devlete ait ilköğretim ve liselerde başörtüsü yasağı var. Fransa’da özel ilköğretim ve liselerde yasak olmadığı gibi, devlete ait üniversitelerde de başörtüsü yasağı yoktur. Bunun yanında, Almanya başta olmak üzere hiçbir AB üyesi ülkenin üniversitelerinde başörtüsü yasağı yoktur. Öğretmen, hakim v.b. bazı görevlilerin başörtüsü takmasına itiraz ediliyor, ama o bile yaygın değil. Meselâ, bugün itibarıyla Almanya’nın bazı eyaletlerinde başörtülü öğretmenler engelleniyorsa da, diğer bazı eyaletlerde başörtülü öğretmenler görev yapıyor.
Tekrarlayalım: Öğrenciler açısından hiç bir AB üniversitesinde başörtüsü yasağı yoktur. İlköğretim ve lise açısından da sadece Fransa’da ve devlet okullarıyla sınırlı bir ‘yasak’ sözkonusu. ‘Sade vatandaş’ için ise hiç bir yerde ‘yasak’ uygulanmıyor. Yasak yok, ama olsa bile önemli olan böyle yasaklara karşı alacağımız kişisel tavırdır. Her hal ve şartta, özgürlükleri savunmalı değil miyiz?
Bütün bu gerçeklere rağmen, “Türban yasağı koyan ülkelerin sayısı hiç az değil” diyen, yasakçı ülkelerin listesini yayınlamalıdır. Aksi halde, itham edilebilir...
*
Avrupa’dan rakamlar
1 Ocak 2007 tarihi itibarıyla 27 üye ülkeye ulaşan “Avrupa Biriği”nden bazı rakamlar aktarmak istiyoruz. Almanya Dışışleri Bakanlığı (Berlin) katkılarıyla yayınlanan “Politika, Kültür ve Ekonomi Forumu Deutschlan” adlı dergide (sayı: 6/2006 Aralık/Ocak) yer alan bilgiler şöyle:
*Finlandiya’ya ait ada ve kayalık adacıkların sayısı: 30.000
*Belçika’nın kent nüfusunun toplam nüfusa oranı: Yüzde 97
*AB’nin en dağlık ülkesi: İspanya
*Yunan Millî Marşı’ndaki kıta sayısı: 158
*Letonya’daki göllerin ve nehirlerin sayısı: 2250 ve 768
*Hollanda’nın deniz seviyesinin altında kalan topraklarının tüm topraklarına oranı: Yüzde 27
*İsveç’teki göl sayısı: 100.000
*Almanya’nın en küçük yerel yönetim birimi olan Schelswig-Holstein’daki Wiedenborstel’in nüfusu: 5
*Avrupa’daki en uzun yer ismi: Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwyll-llantysiliogogogoch, Galler (Büyük Britanya)
Ağır aksak da olsa ilerleyen bir ‘üyelik süreci’miz olduğuna göre, AB’yi yakından tanımakta fayda var...
15.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|