Bir okuyucudan gelen maili değerlendirdiğimde, konunun bu kadar yankı bulacağını tahmin edemezdim.
“Haber7.com”da yayınlanan yazım tam 112 yorumla yüksek rakamlara ulaşırken, internette ise bilgisayardan bilgisayara “imzasız” dolaştı. Sonunda bazı “sağduyulu” gazeteler dayanamayarak, konuyu manşete taşıdı ve kendi yazarının imzası ile ilâve yaptı... Olsun. Maksat hasıl oldu ya.
Konu malûm:
Yüzde 99’u Müslüman olan bu memlekette “dinî anlam ifade eden” mukaddes isimlerin, ne yazık ki, bazı dizi filmlerde küçük büyük herkesin beynine kötü imaj bırakmasıydı.
Gaffur, Burhan, Tacettin, Aziz, Kadir, Amil, Mennan gibi isimlerin dizi filmlerde oluşturduğu olumsuz imaja dikkat çekmiştik.
Hatta Kemal Sunal ve benzeri komedi filmlerinde adı geçen “Şaban, Ramazan” gibi isimlerin de ne yazıkki bu filmlerden sonra kaybolmaya yüz tuttuğu gerçeğinin altını çizmiştik.
Dizinin senaristi Gürse Birsel önceki günkü yazısında Gaffur tiplemesinin bu kadar ilgi görmesine şaşırdığını yazdı ve bu karakteri adeta “romantik” serseri gibi yansıttı.
Bu açıklamayı niye yaptı bilmiyorum, ama hemen sonraki gün, Sabah gazetesi “Gaffur’a Taktılar” başlıklı bir haber yayınladı.
Haberde:
“İslami kesim şimdi de, televizyon dizilerindeki kahramanların isimlerine taktı. atv’de yayınlanan Avrupa Yakası’ndaki ‘Gaffur’, Star’da yayınlanan En Son Babalar Duyar’daki ‘Kadir’, Show TV’de yayınlanan Hayat Bilgisi’ndeki ‘Mennan’ ve atv’de yayınlanan Beyaz Gelincik’teki ‘Aziz’ tiplemelerini yazan senaristleri, İslami kesimin önde gelen gazetesi Vakit’in hedefi oldu. Vakit, bu isimlerin Allah’ın 99 ismi arasında olduğundan hareket ederek, ‘Ekrandaki şeytanlık’ yorumu yaptı. Gazetede, senaristlerin bu isimleri aşağılamak için özellikle seçtiği öne sürüldü ve ‘Psikopat karaktere Gaffur adını taktılar’ denilerek, diziler hedef gösterildi. Vakit gazetesi’nin ‘militan’ görüşleriyle tanınan köşe yazarı Hasan Karakaya da, ‘İçine tüküreyim böyle sanata’ başlığıyla bir yazı kaleme aldı. Ağır hakaret dolu yazıda, diziler hedef gösterildi.” (a.g.g.)
Haberin devamında bir senaristin bu “iddia”ların asılsız olduğunu, isimlerin tesadüfen seçildiğini belirtmiş.
Ve; “Hayatımda bu kadar saçma komplo iddiası duymadım. Ben seçtiğim ismin Allah’ın 99 adından biri olduğunun bile farkında değildim” demiş.
Ne tesadüf ki, Allah’ın isimleri hep bu olumsuz tiplere verilmiş!
Ne tesadüf ki, sadece Avrupa Yakası değil, geçmişte tv dizilerinde de isimler pek şık olmayan karakterlere serpiştirilmiş. Meselâ, “Bizimkiler” dizisinde Kapıcı Cafer, Alamancı Davut ve onun gerizekâlı oğlu Halis, apartman yöneticisi Sabri Bey, Baykuş sarhoş Cemil, dalavereci şair Cenap... bunlar da mı, “saçma komplo iddiası?”
Evet efendim, “Gaffur” ismine taktık!
Çünkü;
Dizinin adından da anlaşılacağı için “Avrupa Yakası” karakterleri “öteki Türklere” savaş açmış durumda.
Çünkü:
Gaffur tiplemesi aslında “özgün” değil, tam tersi, 1970’li yıllarda müstehcen filmlerle meşhur olmuş Aydemir Akbaş ve Mete İnselel kırması... Aydemir Akbaş gibi yürüyor, Mete İnselel gibi konuşuyor. Zaten bu karakterler, kız peşinde koşan, her fırsatta müstehcen ifadeler kullanan “sapık” bir tipler.
Çünkü:
Esmâu’l hüsnâ terkibinde yer alan hüsnâ kelimesi “güzel” mânâsında sıfat veya “en güzel” anlamından bir tanesi... Her iki halde de buradaki güzellik bir gerçeği vurgulamakta olup Allah’ın güzel olmayan bir isminden söz edilemeyeceği için mefhûm-i muhalifini hatıra getirmez.
İlâhî isimlerin güzellikle nitelendirilmesinin sebeplerini sıralarsak:
-Esmâu’l hüsnâ Allah hakkında yücelik ve aşkınlık ifade eder ve kullarda saygı hissi uyandırır.
-Zikir ve duâda kullanılmaları halinde kabule vesile olur ve sevap kazandırır.
-Kalplere huzur ve sükûn verir, lütuf ve rahmet ümidi telkin eder.
-Bilginin değeri bilinenin değerine bağlı bulunduğu ve bilinenlerin en şereflisi de Allah olduğu için esmâ’ul hüsnâ bilgisine sahip olanlara bu bilgi meziyet ve şeref kazandırır.
-Esmâu’l hüsnâ Allah için olması gereken veya uygun olan sıfatları içermesi sebebiyle O’nun hakkında yeterli ve doğru bilgi edinmemize imkân verir.
Amma velâkin, bu en güzel sıfatları, “olumsuz” karakterlere yapıştırırsanız, bilerek veya bilmeyerek, vebale girersiniz.
Keşke iddia edildiği gibi bu isimler bir “tesadüf” sonucu verilmiş olsa, keşke bir “teori”den ibaret kalsa....
Ama bu kadar tesadüf(!) ne yazık ki, saçma gibi görünen bir teoriyi doğruluyor!
13.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|