Devrik Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in, bayram günü idam edilmesi dünyada günün konusu oldu. İktidarı döneminde halkına zulmeden Saddam hakkında kararı elbette tarih verecektir. Ancak onu idam edenlerin de Saddam’dan geri kalmadığını görmek lâzım.
2006’nın son günlerinde (30 Aralık) gerçekleşen bu idam hakkında birbirinden çok farklı değerlendirmeler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Irak’ta ve idam sürecinde yaşananların ortaya çıkması zaman alabilir.
Saddam’ın ‘diktatör’ olduğu noktasında her halde şüphe yoktur. Irak’tan kaçarak Türkiye’ye gelenlerin anlattıklarına şahit olanların başka türlü düşünmesi de mümkün değildir. Fakat unutulmaması gereken bir nokta var: Saddam, yaptığı bütün icraatlarında ABD’nin doğrudan ya da dolaylı desteğini almıştır!
İran’la savaşırken ve sonun başlangıcı sayılan Kuveyt’e müdahale günlerinde de en büyük destekçisi, teşvikçisi Amerika yönetimi olmuştur. Hadiseye bu cepheden de bakmakta fayda var.
Genelde Ortadoğu’ya, özelde de Irak’a demokrasi getirme iddiasıyla yapılan bu işlerin sonu nereye varacak? Saddam’ın idamı, Irak’ı huzura kavuşturacak mı? Maalesef, ABD Başkanı Bush bile aksini söylüyor. Peki, bütün bunlar Ortadoğu’ya ve Irak’a; barış, huzur ve güvenlik getirmeyecekse neye yarayacak?
Asıl suçlu olanlar, vakt-i zamanında Saddam gibi zalimlere destek olan ‘örtülü/gizli zalimler’dir. Dün dünde kaldı, bugüne bakalım: Amerika ve onun gibi düşünen ‘güçlü’ ülkeler, niçin hâlâ işbaşında olan ve halkına ya da başkalarına zulmeden liderlere destek oluyorlar? Zalimleri önce besleyip, sonra idam etmek marifet midir?
Meselâ, şu anda Filistinlilere kan ağlatan, tamamen keyfî icraatlar sergileyen İsrail’e ve onun yöneticilerine niçin ‘dur’ denilmiyor? Saddam biyolojik silâh kullanınca ‘suçlu’ oluyor da, en son Lübnan’da bile kimyasal silâh kullanan İsrail suçlu olmuyor mu?
Saddam’ın hayatı; bir bakıma ‘su testisi su yolunda’ deyimini de hatırlattı. Bir zalimin eliyle başka bir zalim cezalandırıldı. Ancak, infaz günü olarak bayramın birinci gününün seçilmesi şaşırtıcı. Farklı bir şekilde de olsa İslâm dünyasının ‘bayram sevinci’ gölgelendi. Şu anlamda: Artık bayram ziyaretlerinin birinci gündem maddesi bu konu olacak. “İdam haklıydı, haksızdı” tartışmaları; bayramın manevî havasını gölgeleyecek.
Ümidimiz ve duâmız, yeryüzünde keyfilik ve zulmün kalkıp; adaletin hâkim olması için.
Bu vesile ile; Kurban Bayramınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dileriz.
31.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|