Newsweek dergisi, birinci sınıf doktorları, yüksek teknolojileri, düşük maliyetleri ve giderek artan oranda yabancı hastaları çekmeleri sebebiyle değişik ülkelerdeki 10 hastahaneyi “dünyanın en iyi 10 hastahanesi” olarak belirledi.
İçlerinde Türkiye yok!
Haydi diyelim ki, 10 hastahanenin içine girmek zor.
Ya seçilen 500 üniversite içinde bir tanesinin Türkiye’deki üniversitenin olmamasına ne buyurursunuz!
İlimde, san’atta, sporda, teknikte, teknolojide, insan hak ve hürriyetlerinde sonuncu…
Baskıda, zulümde, hak ve hürriyetleri yasaklamakta birinci.
Fıkrada anlatıldığı gibi, “Adam dinsiz değil ya! Gerçi, oruç yediğini çok gördüm, ama, namaz kıldığını hiç görmedim!” 80 yılı aşkındır, rejimin, sistemin ve onun yardakçıları bürokratların-istisnaları tenzih ederiz-ilim, san’at, hak ve hürriyetlere sahip çıktığını, başarılar elde ettiğini hiç görmedik, ama, baskı, zulüm ve işkence yaptığını çok gördük! Hâlâ da görüyoruz…
Bunun müsebbibi kim? Eğer eleştiri hakkını kullanıp bunu açık-seçik yazarsam, 301’e göre; devletlüler peşime takılır. DGM’nin hakkımızda verdiği mahkûmiyetten daha yeni beraat ettik! Ama, ben yine de, nerede ise bir asra yakındır baskı, zulüm, hak ve hürriyetlerden mahrumiyetle geri kalmamızın müsebbiplerinin ismini vereceğim! 301 kere mahkûm etseler de!
26.10.2006
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|