Gelecek yıl 4 Kasım’da yapılması öngörülen genel seçimden, AKP’yi uzaklaştırıp yerine ulusalcı bir koalisyon çıkarma hesaplarının yapıldığını daha önce yazmıştık.
Ama bunlar şimdilik derin mahfillerle irtibatlı kulis dedikoduları olarak dile getiriliyordu; henüz “ete kemiğe bürünmemişti.”
Ancak o aşamaya da ağır ağır geçilmekte olduğunun alâmetleri gözükmeye başladı.
Geçtiğimiz günlerde Washington Times gazetesinin, bugün seçim olsa AKP’nin yüzde 25 oy alarak çoğunluğu kaybedeceğini, CHP ve MHP’nin yüzde 20’şer oyla Mecliste temsil edileceğini öne süren haberi gibi.
Haberde dört partiden oluşan bir parlamento ihtimali kısaca geçiştirilirken, özellikle CHP ve MHP’nin öne çıkarılması dikkat çekici.
Yeni bir seçimden koalisyon çıkacağına kesin gözüyle bakan gazetenin, AKP ile CHP-MHP ikilisini “Amerikan karşıtlığı” açısından kıyaslarken yaptığı değerlendirme de ilginç:
“CHP ve MHP güçlü ve yaygın Amerikan karşıtı hissiyatını yansıtmakla birlikte, ikisinin ABD karşıtlığı, Mr. Erdoğan’ın iktidardaki partisine göre daha az şiddetlidir.” (Yeni Asya, 17.10.06)
Yani CHP-MHP koalisyonu Amerika için daha “ehven” ve “tercih edilir” bulunuyor.
Görünen o ki, AKP’yi defterden sildikleri çoktandır konuşulan neoconlar, alternatif noktasında da bir hayli mesafe kat etmişler.
Öngördükleri yeni siyasî iktidar yapısında AKP’ye de, DYP’ye de yer yok. Ağar’ın, öngördükleri yapıya meydan okuyan çıkışları üzerine DYP’yi tamamen “çizmiş” olmalılar.
Milliyet gazetesinin Washington temsilcisi Yasemin Çongar’ın “Bush yönetimi ile dirsek temasındaki bir ekip, 28 Şubatvari bir sürecin şakşakçılığına çoktan soyundu” gözlemi (16.10.06) ve neocon çeteden Michael Rubin’in aynı günkü Radikal’de çıkan yazısında, irtica tartışmalarını “kakofoni” olarak niteleyen ABD Büyükelçisi Ross Wilson’a “Türkiye’nin iç işlerine karıştı, istifa etsin” diye yüklenmesi de bu bağlamda birbiriyle bağlantılı işaretler gibi görünüyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt’ın, Ekim sonlarında yapacağı belirtilen ABD ziyaretinde, teamüllerin dışına çıkan bir uygulama ile, Başkan Yardımcısı Cheney tarafından kabul edileceğine dair haberler de.
Mâlûm, Bush’un en yakınındaki isim olarak Cheney neocon çetenin de önde geleni.
Bu işaretlerden çıkacak neticeyi, “AKP’yi devirmek için kollarını sıvayan neoconlar, bundan on yıl önce RP’ye yapıldığı gibi yine irtica üzerinden çalışarak, 28 Şubat’ın farklı bir versiyonunu başlatmak istiyorlar” şeklinde özetlemek herhalde yanlış olmaz.
Refahyol çökertildikten sonra yapılan ilk seçimde kendi elimizle Anasol-M kâbusunu başımıza musallat ettiğimizi unutmayalım.
Ve 2007 seçiminde de aynı hatayı tekrarlayıp CHP-MHP koalisyonuna yol açarak çok daha büyük belâları davet etmeyelim.
Ağar’ın DYP’yi alternatif haline getirebilecek çıkışlarının bu oyunu bozması yönüyle de önemli olduğunu gözden kaçırmayalım.
20.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|