İslâm toprakları bir taraftan Yemen, diğer taraftan İran ve Mısır’a kadar gelip dayanmıştı. İslâm ordusu İskenderiye’ye gelip konakladığında, İskenderiye valisiyle konuşan İslâm ordusu komutanı Amr bin Âs, İslâmdan önceki halleriyle yeni durumlarını mukayese etmiş, İslâmın kazandırdığı faziletleri bir bir anlatmış, peygamber gerçeğinden haberdar olan vali de şu ibretli sözleri söylemişti:
“Eğer siz peygamberinizin emirlerine uyarsanız hiç bir düşman gücü sizi mağlup edemez. Eğer bizler gibi peygamberinizin emirlerini terk eder, nefsinizin arzularına tâbi olursanız o zaman Allah yardımını üzerinizden kaldırır, bizimle başbaşa bırakır.”
Ne kadar doğru söylemekteydi vali. Nitekim Amr bin Âs da “Böylesine mertçe konuşan birini görmedim” diyecekti.1
Peygamber yolu dosdoğru yoldur. Dini, hayat dinidir. Bu hayat dini hayatın her safhasını aydınlatır. Kur’ân’ın müjdelediği gibi iman edip salih amel işleyenleri, daha öncekileri olduğu gibi dünyaya hâkim kılacak, dinlerini kuvvetlendirecek, onları korkulardan emniyete kavuşturacaktır.2
Allah, birçok âyetinde kendine itaatle peygambere itaati birlikte zikretmiş, onu her konuda en güzel örnek olarak göstermiş, “Peygamber size ne verirse onu alın, neden de sakındırırsa ondan uzaklaşın”3 buyurmuştur.
Kur’ân’ın yaşayan şekli olan Hz. Peygamber (asm) her devirde hükmünü yürütecek, bütün tazeliği ve canlılığıyla hayatın her safhasını diriltecek, onaracak bir esaslar mecmuasıyla gelmiştir. Onlara uyanlar zafere ulaşır, ahiretlerini olduğu gibi dünyalarını da Cennete çevirirler. Hak dinin özelliklerinden haberi olan vali de işte bu gerçeğe dikkat çekmişti.
Dipnotlar:
1- Mecmaü’z- Zevaid, 6:238.
2- Nur Sûresi: 54-56.
3- Haşir Sûresi: 7.
21.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|