Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Çıkmazdan kurtulmak...



Cumhuriyetin 84. yılında tıpkı bir asır öncesinin Osmanlı ülkesine olduğu gibi, Türkiye üzerinde “zâlimlerin satranç oyunları” oynanıyor...

Bir yandan çeşitli ajitasyon ve dalâverelerle Türkiye Kuzey Irak tuzağına çekiliyor. Diğer yandan sokaklar karşılıklı kışkırtılarak Anadolu karıştırılmak isteniyor. Kargaşa ve kaosla çatışma ve içsavaşa sürükleme provaları yapılıyor.

Bin seneden beri kardeşçe birlik ve beraberlik içinde yaşamış, Çanakkale’de, Yemen’de, İstiklâl Harbinde aynı cephede omuz omuza çarpışmış, yan yana şehid olmuş Türklerle Kürtler arasına fitne ateşi alevlendirilerek düşmanlık histerisi enjekte edilmeye uğraşılıyor.

Terör örgütü birden bire azarak peşpeşe eylemlerle son bir ayda yüzü bulan güvenlik görevlisi şehid ediliyor, siviller katlediliyor. Askerî konvoya, piyâde alayına saldırıyor.

Uzmanlar, son eylemlerin büyük bir organize sonucu olduğu tesbitini yapıyorlar. Saldırılar esnasında bölgedeki başta telsiz ve telefon olmak üzere bütün haberleşme sisteminin kesilmesinin örgütün tek başına başaracağı bir iş olamayacağını, mutlaka arkasında gizli servislerin ve “süper güc”ün bulunduğunu bildiriyorlar.

Anlaşılan, terör örgütü ve Kuzey Irak yerel yönetimi, el birliğiyle ABD adına Türkiye’yi bataklığa çekiyor...

* * *

Her şey bir yana, İngiliz Bankası Merrill Lynch’te Avrupa Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü eski Başkanı Amerikan vatandaşı eşi Annalise Granwald’la Birleşik İngiltere Krallığı vatandaşı olup ABD ve Batıyı yakından tanıyan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bunu açıkça ele veriyor.

Geçen yıl iki askerinin teröristler tarafından kaçırılması üzerine İsrail’in ABD desteğiyle Lübnan’a girdiğini hatırlatan Şimşek, sekiz Türk askerinin PKK tarafından kaçırılmasının Türkiye’ye “sınırötesi harekât hakkı” verdiğini belirtiyor.

Şimşek’in New York’ta Amerikan- Türk Cemiyetinde bunları söylediği sırada, Danimarka’dan ecnebî himâyesinde yayın yapan terör örgütü televizyonu, mütemâdiyen kaçırılan sekiz Mehmetçiğin görüntülerini yayınlıyor; Türkiye’yi tahrikle bu bataklığa saplama taktiğini güdüyor.

Nitekim Beyaz Saray Sözcüsü Dana Perino, “Türkiye’nin kayıp askerlerini aramaya hakkı var” deyip örtülü bir biçimde “sınırötesi”ni onayladığını açıklıyor.

Pusu ve baskınlarla yapılan katliâmlar ve sekiz askerin derdest edilmesi, gösteriyor ki PKK ve Barzani yönetimi, Türkiye’nin sabrını taşırmak taktiğinde. Nitekim Cumhurbaşkanı Gül’ün, “Sabrımız tükendi, PKK, Kuzey Irak’ı üs yaptı” sözleri de aynı kapıya çıkıyor.

Keza, yeni yeni Türkiye’nin ABD ile istihbarat işbirliğini geliştirdiği, ortak bir istihbarat merkezi kurduğu haberleri çıkıyor. “Sıcak istihbarat”ın operasyonlarda kullanılacağı, bizzat Amerikan Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matt Breyza tarafından açıklanıyor.

Belli ki iddia edildiğinin tam aksine ABD, Türkiye’nin Irak’a girmesini istiyor. ABD’nin “sınırötesi harekâta karşı olduğu” şâyiası, çok yönlü bir politik taktik gereği...

Müslüman bir bölge ülkesini kendisine ortak etmekle bir milyon sivilin öldürülmesi ile üç milyonun göçe zorlanıp kaybolması vahşetini bir nev'î “meşrulaştırmak.”

Dahası, Türkiye’nin AB’ye girmesini geciktirmek ve komşularıyla kavgalı hale getirtip tamamen kendine mecbur etmek maksadıyla, bu tür politik provokasyonlara başvuruyor. Terör örgütü ve Irak’ın kuzeyindeki yönetimi kullanarak...

İçte ve dışta eş zamanlı eylem ve provokasyonlara Türkiye’yi felâketin ortasına itiyor.

Bu arada Türkiye’ye ve komşularına serâpa zarar olan; bölgede işsizliği daha da arttırmanın, bölge halklarının husûmetini celbetmenin ötesinde bir işe yaramayan “ekonomik ambargo”, bunun tuzu biberi oluyor...

* * *

Bu durumda Başbakan’ın, “bıçak kemiğe dayandı, günâh bizden gitti” deyip “sınırötesine mecburuz” demesi, bir nev'î tecâhül-ü ârifle bu taktiğin bir devamı olarak karşımıza çıkıyor.

Görülüyor ki her fırsatta “stratejik müttefikimiz” dediği ABD’nin yanında yer aldıklarını ve—Irak’ı atlayarak—Afganistan’da birlikte hareket edip her türlü desteği verdiklerini nazara veren Erdoğan, sözü “sınırötesi”ne getiriyor.

Doğrusu, Ankara da Irak’ın tek başına bir yetkisi ve gücü olmadığının farkında. Erdoğan’ın gelen son Irak heyetiyle ilgili olarak, “olumlu beklediğimiz bir şey yok” ifâdesi, bunun ikrarı.

“5 Kasım’da George Bush ile terör konusunu açık ve net bir şekilde konuşacağız” deyip, peşinden “sınırötesi” için, “Tabiî ki bu süreç içerisinde bin düşüneceğiz, bir yapacağız, ama pir yapacağız” beyânı, bunun tezâhürü...

Neticede Erdoğan’ın “Kuzey Irak için ne yapacağımıza biz karar veririz” çıkışı, Washington’un kararıyla aynı paralelde buluşuyor...

Buna rağmen, hâlâ Bağdat’taki “yetkimiz yok” diyen merkezî hükûmete yükleniyor; kuzeydeki yerel yönetimi ikazla kalıyor. Irak’taki ABD’nin işgal güçleri komutanı, “PKK ile mücadele için bir emir almadık” diye itiraf ediyor.

“Teröre göz yumduğu” için Kuzey Irak’a ambargo uygulayıp bölgenin en önemli ticaret kapısı Habur’u kapatacak hükümet, terörü himâye edip azdıran “stratejik müttefiki”ne karşı en ufak bir yaptırımda bulunmuyor...

Ve asıl sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Türkiye, bu çıkmaz politikalarla bir defa daha oyuna getiriliyor.

Ankara bir an evvel bu çıkmazdan çıkmalı...

29.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.10.2007) - Ambargo çâre değil

  (26.10.2007) - Felâket

  (25.10.2007) - Tahrike mânevî tedbir

  (24.10.2007) - “Sınırötesi”nden önce...

  (23.10.2007) - “Ajitatif...”

  (22.10.2007) - Rölanti...

  (21.10.2007) - “Destek hamûlesi”ne son

  (20.10.2007) - Referandumda “evet”in önemi

  (18.10.2007) - Yaptırım...

  (17.10.2007) - Tezkere neye yarayacak?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri