Sabah ve ATV’ye operasyon tam anlamıyla bomba gibi düştü gündeme.
Çünkü üç gün önce Ankara’da Sabah gazetesinin düzenlediği “temiz internet” toplantısına Başbakan Tayyip Erdoğan çok sayıda bakanla birlikte katılmıştı.
Toplantıdan sonra Turgay Ciner ile Fatih Altaylı dışında kimsenin alınmadığı Başbakan ve birkaç bakanın iştirak ettiği öğle yemeği yenilmişti.
Böylesine, “kanka” görüntülerden ve 1 Nisan günü Sabah gazetesi’nin manşetinde yer alan, “Cumhurbaşkanı gibi seslendi” haberinden sonra Sabah ve ATV’nin de içinde yer aldığı 63 şirkete birden el konulması rüyada görülse inanılmayacak bir gelişmeydi. Ama oldu. Hem de 1 Nisan günü olmasına rağmen, “1 Nisan şakası” değildi.
Türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken, Sabah ve ATV Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya yollarına güller dökerken, bu operasyon nereden çıktı? Operasyonu duyduğu andan itibaren herkesin aklına aynı soru takıldı. Hatta bu işin AKP içinde bir grubun Erdoğan’ın önünü kesmeye yönelik tuzağı olduğu noktasına kadar götürenler bile çıktı.
Operasyonun duyulmasından bu yana ulaştığımız TMSF yetkililerinden bilgiler almaya çalıştık.
“Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasındaki gizli anlaşmadan yeni bilgimiz oldu. Doğruluğunu tesbit ettiğimiz andan itibaren düğmeye bastık” diyorlar.
Dinç Bilgin bir hafta önce TMSF’ye başvurup, “Bizim aramızda gizli bir anlaşma var, ortağız” demiş. Bu bilgiden TMSF ile Aydın Doğan’ın bilgisi eşzamanlı olmuş. Hatta Doğan Grubu bu gizli anlaşmayı daha önceden biliyormuş. Ancak “Alan memnun, veren memnun” havasında Bilgin’den ses çıkmayınca belgesine ulaşamıyorlarmış.
Peki Dinç Bilgin neden TMSF’ye başvurma gereği duydu: Bilgin’i harekete geçiren neydi?
Turgay Ciner’in Sabah ve ATV ile matbaa, frekans ve teknik altyapı dahil Batılı bazı şirketlerle pazarlık içine girdiğini öğrenmiş Dinç Bilgin. Kendisinden gizlice yürütülen bu pazarlıkta bütün mal varlığının elinden uçtuğunu fark edip, TMSF’ye koşmuş.
TMSF yöneticileri bunu pek doğrulamıyor, ama İSKİ olayı öyle patlak vermedi mi? Ergun Göknel, Feray Hanımla evlenmek için eşi Nurdan Erbuğ’u boşamaya kalkınca, mal paylaşımından rüşvet çarkı ortaya çıkmıştı. İSKİ olayını ortaya çıkaran aldatılan eş Nurdan Erbuğ olmadı mı? Burada da Ciner’in, Dinç Bilgin’i ticarî olarak bir aldatması söz konusu.
Bu operasyon için sürecin bir hafta önce belgelerin TMSF’ye ulaşmasıyla birlikte başladığı söyleniyor. Ancak düğmeye Pazar günü öğle saatlerinde basılmış.
Operasyondan Doğan Grubunun bilgisi olduğu kesin. Şu saatte olacak, şöyle olacak gibi bir şey değil bu. TMSF Başkanı CNN-TÜRK’te Enis Berberoğlu, Bilal Çetin ve Yiğit Bulut’un konuğu olup, gizli bir anlaşma varsa gereğini yapacaklarını söylemişti. TMSF kaynakları da “orada işaret verildi” diyorlar. Anlaşılan pek üzerinde durmayarak atlamışız. Ama en çok Sabah Grubu atlamış. Kendilerine aşırı güvenden olmalı. Tabiî Başbakanı programına konuk edip, başbaşa yemek yersen TMSF’den kim korkar.
Ama asıl işareti Ertuğrul Özkök vermişti. İki yazı yazdı. Biri 2006’nın sonunda diğerini de yakın zamanda yazdı. Ellerine kelepçe vurulacak medya patronundan, sonu Cem Uzan gibi olacak gazete ve televizyon sahibinden söz etmişti.
Mahallenin yeni kabadayısı gibi tanımlamalar yapmıştı. Devletin arşivlerindeki karanlık dosyalardan söz etmişti.
O yazıların bir fantezi olmadığı ortaya çıktı.
AKP iktidarından en çok kim yararlandı deseler, tereddütsüz “Aydın Doğan” derim.
Hem Cem Uzan gibi bir rakipten kurtuldu. Yetmedi onun televizyonunu satın aldı. Artık Star TV küçük bir rakamla Aydın Doğan’ın.
AKP iktidarında POAŞ pürüzünden, Dışbank kâbusundan kurtulan yine Aydın Bey oldu.
Şimdi de en önemli rakibi Sabah ve ATV’den kurtuluyor. Kurtulma ne demek “hangi gazeteyi ya da televizyonu alayımın” rüyalarını görüyordur.
Yarın çok üzüldük yazıları çıkabilir Doğan Grubunda. Bilin ki timsah gözyaşlarıdır onlar.
Av büyük. Timsahın da avını hazmetmekte zorlandığı için gözlerinden yaşlar gelirmiş. Yoksa üzüntüsünden değil…
03.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|