Okuyucularımızdan gelen maillerin bir kısmını bu sütunlardan sizlere aktarıyorum zaman zaman.
İşte onlardan bir tanesi daha.
“Eczacıbaşı grubuna ait bir prezervatif reklamı erken saatte gösterildiği için reddedilmişti. Hatta, Bülent ve Oya Eczacıbaşı’na yapılan direkt şikâyetler olmuş, ne yazık ki bir şey değişmemişti. Bu markanın yeni yayınlanan ve saat akşam 8 gibi saatlerde yayınlanan yeni reklamında kare biçiminde bir çikolata barının her parçasının üzerine O.K. yazmaktadır. Bu reklamı böyle erken saatlerde izleyen küçük çocukların markete, bakkala gidip bu çikolatadan almak istediklerini düşünebiliyor musunuz?”
“Her ailenin toplumla aynı ahlâkî değerleri paylaşmasını beklemiyorum, ancak yayınladıkları bu reklamla bütün bir ülkeye yayın yaptıklarının, çok erken saatlerde yayınlanan bu reklamın çocuk psikolojisi ve aile değerleri üzerindeki etkisinin farkında mıdırlar?”
“Hiç bir para ve pazar payı çocuklarımızın, ahlâkî değerlerin önüne geçemez. Eczacıbaşı grubu ısrarla sürdürdüğü bu reklam politikasıyla itibar ve imaj kaybettiğinin farkında değil midir?”
Evet, bu satırlara ilâve edecek bir söz bulamıyorum.
İnşaallah ilgili kurumlar harekete geçer.
HAYVANSEVER OLABİLMEK
Fear Factor’e (Show TV) tepki gelmiş. Hem de “hayvanseverler”den.
Son bölümde üç kadın ve üç erkek yarışmacı, masabaşına oturup bir güzel bufola gözü yemiş iyi mi?
Hem de çiğ çiğ... Yetmiyor, bir de bufalonun beynini mıncıklayarak yemişler.
Programın yapımcısı ve sunucusu Acun Ilıcalı, cevap yetiştirmekte gecikmedi.
İnsanlara iğrenç gelmesinin normal olduğunu, bunun ise suç teşkil etmediğini söylüyor...
Ilıcalı, sözlerinin devamında:
“38 ülkede yayınlanan bir program bu. Bize iğrenç gelen şeyler bazı Uzakdoğu ülkelerinde yeniyor. Çiğ maymun beynini bile iştahla yiyenler var. Bazı Batılı ülkelerden gelenler de bizdeki Kurban Bayramındaki ortamdan iğreniyorlar. Hayvanseverlerin tepkisi ise çok yersiz.”
Kurban Bayramına çatarak, iğrenç görüntü savunması. Ne alâ memleket
Hayvansever olmak ne zor.
Bu programı izliyorlarsa iki kere zor.
TURUNCU DEVRİM Mİ?
TGRT’nin yerini yavaş yavaş Fox TV alıyor. Turkuaz rengi gidiyor, yerine “turuncu” geliyor.
Bu da insanın aklına Soros’un organize ettiği “Turuncu devrim”ler geliveriyor.
Bakalım bu “değişim(!)” kanalın kaderine yansıyacak mı?
MALİYE, KANALTÜRK’ÜN ENSESİNDE
Maliye, Tuncay Özkan ve Cüneyt Arcayürek’ün peşinde. Hesap hareketleri inceleniyormuş her iki gazetecinin.
Sakın bu iki gazetecimiz ucuz bahanelere girmesin:
“İrtica hortluyor, devrimlerin aydınlık yolunda gideceğiz” şeklindeki “nane”yi kimse yemiyor.
Kanaltürk’ün patronu Tuncay Özkan da bu durumu doğruladı.
Peki nerden öğreniyoruz bu bilgileri?
Gazeteci Emin Çölaşan ve Mustafa Balbay’ın birlikte program yaptıkları kanal ART’den...
Hemen “sansür” demeye başladılar.
Hiçbir ilgisi olmamasına rağmen.
Yolsuzluk ayrı, sansür ayrı. Koskoca gazeteci kafalar bunu ayırdedemiyor mu hâlâ?
22.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|