ABD’de yapılan ara seçimler Bush yönetimine değişimi dayattı. O da emr-i vakiyi gördü, yeni siyasî iklime alışmaya çalışıyor. Değişim kaçınılmazdı ve gerçekleşti, ama mahiyeti ne? Rumsfeld bile, Irak’ta işlerin beklenilenin tersine iyi gitmediğini itiraf etti. Etmese ne yazar, o da ayrı konu. Değişimin mahiyetiyle ilgili iki görüş var. Bush yönetiminin politikacıları değişti, ama politikası değişmedi. Bush yönetiminin hem politikacıları, hem de politikası değişti. Tezlerden birine göre kısmî, diğerine göre küllî değişim var. Esasında seçim yenilgisinin ardından Rumsfeld’in gitmesi ve yerine Robert M. Gates’in gelmesi, zaten apaçık siyasetçi neslinin veya profilinin değiştiğini gösteriyor. Bu da iyi analiz edilmeli. Neoconlarla birlikte aslında oğul Bush’un kadrosu gitti, baba Bush ile Scowcroft’un kadrosu veya adamları gelmiş oldu. İlk günden beri iki ekip arasında bir dalaş vardı zaten. Neoconların ideolojisi, Leo Strausse’dan mülhem olarak realizm idi, ama kendileri realist değillerdi. Baba Bush’un adamları ise, reailst olmakla birlikte, realizm ideolojisine bağlı değillerdi. Realist olmakla realizm arasında dağlar kadar fark var. Oğul Walker Bush, seçim yenilgisi almasaydı, herşeye rağmen Rumsfeld’i yerinde tutacaktı. Vazgeçme niyeti yoktu. Seçim öncesindeki konuşması da buna delalet ediyor. Ne var ki, seçim yenilgisiyle birlikte, içeriden ve dışarıdan kurban isteyenlerin iradesine karşı gelememiştir. Cheney’in de seçim yenilgisine rağmen makamında kalması için yalvarması ve iltiması da boşuna gitmiş. Rumsfeld de istemeye istemeye, daha fazla Bush’a yük olmamak için iktidar dışına çıkmayı kabul etti. Irak direnişinin iradesi Amerikan iradesinden yenilgi de Bush’un iradesinden güçlü çıktı. Oğul Bush’un adamlarının bir kısmı Douglas Feith gibi skandallarla, Rumsfeld örneğinde olduğu gibi, diğerleri de seçim yenilgisiyle birlikte gitti. 6 yıl sonra Bush idaresi tuz-buz oldu..
***
Rumsfeld, orkestra şefliğini yaptığı Irak politikalarının değişmemesi yönünde inatçı bir şekilde kuvvetli bir irade ortaya koyuyordu. Bu Irak politikasının diplomatik yönü, Rice gibiler aracılığıyla yumuşatıldı. Şimdi pragmatik kişiliğiyle bilinen halefi Irak politikasını askerî olarak da tadil edecek ve yumuşatacaktır. Rumsfeld’le birlikte neredeyse eski ekipten eser kalmamıştır. Baba Bush’un adamları her yerde. Eski CIA direktörü Gates, Baker’la birlikte çalışan ekipten. Bu ekipte, baştan beri Neocon ekibe karşı çıkan Amerikan-Türk İlişkileri Konseyine başkanlık etmiş Brent Scowcroft da var. 1 Mart Tezkeresi meselesini takıntı haline getiren Rumsfeld’in Pentagon’dan gitmesi ile, Pentagon eksenli olarak devam eden Türkiye-ABD soğukluğunun yeni dönemde aşılacağını Scowcroft ekibinin kazanmasıyla sembolize edenler de var. Ama hiçbir şey, tam eskisi gibi olmayacaktır. Eski ile yeninin harmanlanması suretiyle yeni bir sentez kazanacaktır. Gates, aynı zamanda Irak Çalışma Grubu’nun da bir parçası. Bu grup Irak tıkanmasına yeni bir yaklaşım getirmek ve yeni bir yön (direction) vermek istiyor. Ne ilginçtir, Demokrat Parti’ye seçim kazandıran ve Temsilciler Meclisi Başkanı (Çoğunluk Lideri) olması beklenen Nancy Pelosi de new direction yeni bir yön ve eğilim sloganlarıyla Cumhuriyetçileri devirmiştir. Dolayısıyla yeni dönemin alamet-i farikası, başta Irak politikası olmak üzere değişimdir. Ve bu aynı zamanda bir tercih olmayıp şartların dayattığı bir mecburiyettir. Katılık gitmiş yerine esneklik gelmiştir. Rumsfeld ve Cheney ikilisi esneklikle alay ediyor ve sertliğe selâm duruyorlardı. Bu yönüyle Amerikan nobranlığını temsil ediyorlardı. Hatta alayvari bir şekilde Hariciyeye ‘Deparment of Nice/kibarlık vekaleti, bakanlığı’ adını takmışlardı. Aşağıladılar, ama aşağılanarak da gittiler.
***
Yeni ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace, ordunun Irak’ta bir yön değişikliğini incelemekte olduğunu ilan etti. Orgeneral Pace, Amerikan CBS televizyon kanalına verdiği demeçte, neyin iyi gittiğini, neyin kötü gittiğini, ilerlemeleri nelerin engellediğini ve değiştirilmesi gerekenleri incelemeye ihtiyaçları olduğunu ve bu bağlamda Dışişleri eski Bakanı James Baker ile eski parlamenter Lee Hamilton başkanlığındaki Irak Özel Komisyonu’yla görüşeceğini de hatırlattı. Irak Özel Komisyonu’nun müteakip haftalarda ABD Başkanı George Bush’a Irak’taki strateji değişiklikleriyle ilgili tekliflerde bulunması bekleniyor. Bush da stratejik yenilgiyi dolayısıyla yenilenmeyi kabul ederek, yeni Savunma Bakanı Robert Gates’i ‘kabiliyetli bir yönetici’ ve ‘değişimin temsilcisi’ sözleriyle övmüştür. Bush yeni bir bakış açısına ihtiyaçları olduğunu ve bunu da Gates’ın temsil ettiğini ifade etmiştir. Seçim yenilgisinden sonra “Irak’ta her türlü öneri ve teklife açığım” demişti. Bununla birlikte, geçmişte Kontra skandalına bulaşmış olan Gates’i yanlış adam olarak görenler de var. Irak politikasını ılımlılaştırmak için göreve getirilen Gates, Soğuk Savaşın şahinleri arasında yer alıyordu. 11 Eylül şahinlerinden Casey de onun akıldânelerinden idi. Bush gibi, o da değişime mecbur kalmış olabilir.
Rumsfeld sonrasında tartışılan meselelerden birisi, Bush’un seçim yenilgisinin Irak direnişinin zaferi olup olmaması. Bir ikincisi de, İranlıların umut ettiği gibi, Amerikan seçmenleri İran’a yönelik askerî bir harekat için Bush yönetimine kırmızı kart göstermesidir. Yeni dönem bu soruların cevabını da beraberinde getirecek...
12.11.2006
E-Posta:
[email protected]
|