Rûhumuz da binlerce lâtif enerji boyutundan oluşmuş muhteşem bir güç kaynağıdır. Ruh ve bedenimizde çeşitli enerji merkezleri vardır. Herbir duygu ve organımızın ürettiği enerji farklıdır. Olumlu veya olumsuz enerji üreten temel duygularımız üçe ayrılır:
* Akıl kuvveti (kalp, beyin)
* Şehvet gücü (yeme-içme dahil her türlü iştiha / biyo-psiko-fizyolojik yapı)
* Gadap kuvveti. (Savunma mekanizması / nefs cephemiz)
Yapılan araştırmalar, beynin ürettiği düşünce enerji boyutunun, elektrik akımlarına benzer tesirler meydana getirdiği, bunların da canlı organizmalarda olumlu veya olumsuz değişikliklere sebebiyet verdiği tesbit edilmiştir. Elektrik, elektro-manyetik veya biyo-manyetik enerji türlerinin tümü, başta hücrelerimize etki ederek onları reaksiyona uğratır.
Kendimizi tanır, duygularımızı keşfeder, işleyiş tarzlarını iman enerjisiyle birleştirirsek, dışarıdan gelebilecek elektro-manyetik etkileri o oranda etkileyebiliriz. Zira, imânın bir anlamı da, tüm enerji boyutlarını şuûrlu olarak kullanmak ve yönlendirmektir.
Başta bedenimiz elektrik, elektro-biyo manyetik enerji üretir. Diğer taraftan, kalp (maddî-mânevî) ve beyin de enerjinin en yoğun olarak üretildiği merkezlerdir. Kafamız (dimağ, beyin), göz, el ve ayaklarımız bu enerjinin en fazla yayıldığı uzuvlarımızdır. Bilgimiz, düşüncemiz, inancımız, imânımızla potansiyel olarak bizde bulunan bu enerji boyutlarının kapasitelerini olumlu veya olumsuz yönde artırabilir, yükseltebilir, geliştirebilir, yönlendirebiliriz.
Tahkîkî, yüksek imân bir savunma kalkanı, enerji kalkanı oluşturmaktadır. İmândan oluşacak koruma kalkanı, elektriği geçirmeyen maddeler gibi, beynimizi ve düşüncelerimi sarar ve korur. Yani, yüksek bir imân, manyetik etkilerin dışında kalabilir.
Düşünce, duâ, ibadet, zikir ile büyük bir enerji seli oluştururuz. Yaydığımız bu enerjinin yoğunluğuna göre çevremizin de havasını müsbet veya menfî olarak etkileyebiliriz. Tıpkı, ampulün yaydığı enerjinin voltajına, (wat’ına) derecesine göre aydınlatması, lazerin tedavisi veya radyasyonun olumsuz etkisinin atmosferi etkilemesi gibi hedefe varıp etkilerler.
12.11.2006
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|