Daha hızlı, daha öfkeli

Bu hafta Japonya'da 1998 senesinden itibaren kullanılan 'Üçüncü nesil kablosuz teknoloji (faydaları da dâhil) hakkında okurları bilgilendirmeyi amaçladım. 8 sene gecikmiş bir yazıdır. 3G ismi, üçüncü jenerasyon teknolojisinden geliyor. Başka bir deyişle 'üçüncü nesil mobil rebite'leri (Azeri Türkçesi'nde). Bir diğer adı UMTS (Evrensel Mobil İletişim Sistemi).

Japonlar FOMA da diyorlar. Yeniliklere 'her zaman açık' takipçisine, sesli ve sessiz, hızlı ve zengin muhtevalı veri kolaylığıyla son yılların en iyi teknolojisi…

Ne işe yarıyor: Yüksek hızda veri aktarımı kolaylığıyla tam Internet erişimi uygulamalarına imkân sağlıyor. Video (eskiden kocaman videokasetten Top-Gun filmini izlemiştim, gelsin cebimden izleyeceğim), küçücük ekrandan TV izlemek, (Poritzon, GSM operatörü Orange'la ortaklığa giderek, Digitürk kanallarını telefonunuzdan izlemenizi kolaylaştırıyor. İsviçreli Swiscom'da, genişbant bağlantı üzerinden 100 kanallı yayın başlatmış) DVD kalitesinde görüntüler, telefonlardaki iki adet kamera vasıtası ile Uzak Doğu'daki kuzeninle istersen yüz yüze görüşebilmek, televizyoncuysan ülkenin başbakanıyla cepten cebe görüntülü röportaj gerçekleştirebilmek, müzik indirebilmek, Internet'ten dil öğrenebilmek. Diz üstü bilgisayarını yanında bulundurmak istemeyen işadamlarının, işkadınlarının bir anlamda yeni gelişmiş BlackBerry'si. Gelecekte daha küçük telefonlar beklenirken 3G'yle daha hızlı, daha öfkelisi…

Devam edersek; cihazınızla görüşmeleriniz 40 kat daha hızlı (284 kbps).Vasıtasıyla e-devlet hizmetlerine erişebilecek; sesli mesajla adres sorulabilecek; mesafeler tümden kısalacak; kredi kartı işlevi görecek. Şu an elimizde bulunan uyumsuz, küçük telefonlarınızı çöpe atın, alın bir tane third generation uyumlusunu. Ülkede 20 çeşit 3G özellikli telefon satılıyor.

Lisans sahibi 70 ülkeden en çok kullanıcısı olan Japonlar. DoCoMo'nun 15 milyondan fazla abonesi var. Çekik gözlü gençler en çok müzik indirmede aktif. Atom karıncanın alıcılarından üçüncü kuşak nasipleniyor. Magazin gazeteciliğini bitiren double kameralı genişbant, geniş geniş mobil hayat, daha fazla baz istasyonu kurulmasını gerektiriyor.

Dünyada 1971 yılında Finlandiya'da Autoradiopuhelin adıyla hücresel analog mobil telefonlar tüketiciyle tanıştı. Türkiye'de ise 1986'da. Ülkemizde henüz lisans ihalelerinden dolayı 3G/UMTS kablosuz mobil network ağına geçiş gerçekleşemezken, dünya çoktan bu hıza ayak uydurdu. AB üyesi 25 ülke ve içinde 3G lisansı verilmemiş tek ülke ne yazık ki Türkiye. Yurtdışında yaşanan başarısız örnekler sebebiyle yoksa yine mi ertelenecek?

Operatörlerde abone tabanı oluşturmak, rekabeti koruyabilmek vs. maliyetle alâkalı birçok sorunla karşılaşabiliyorlar. Belki TK'nın lisansı geciktirmesinin tek sebebi de budur. Evet, siyasî otoritenin karar vermesiyle ilk önce 4 işletmeciye 20 yıllık lisans verilecek. İşletmeciler yazılım ve donanım ürünlerinin %'de 60'ını burada kurulan AR-GE şirketiyle KOBİ'den alacak.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2007'de önce 3G frekans tahsisini, sonrasında WiMax tahsisini öngörüyoruz diyerek, söz vermiştir. Başbakan Erdoğan'dan, iletişim vergilerinde indirimin gelecek yıl yapılacağı taahhüdünü de aldığımızdan, belki geldiğinde ucuz hizmet alabiliriz düşüncesindeyiz. Ama servis ücretleri ve cihaz ücretleri daha yüksek olacak. Bize düşen biraz daha beklemek.

HSDPA: High Speed Downlink Packet Access için 'Yüksek Hızda Veri Paketi İndirme' ya da 3.5G 'de diyebiliriz. Üçüncü nesilden beş-altı kat daha hızlı ve WiMax'a da ciddî ciddî rakip görünüyor. 2007'de 3G'nin yerini alabilir. Bir de tabi dünya 4G frekansının 2007'de kullanılabilir hâle gelmesini planlıyor.

Belma UĞUR

12.11.2006

Microsoft'tan Linux anlaşması

Novell ile Microsoft, SUSE Linux dağıtımının Windows işletim sistemi, Windows işletim sisteminin de SUSE Linux dağıtımı ile aynı platformda sorunsuz çalışabilmesi için iş birliği anlaşması imzaladı.

Microsoft ve Novell, 2012'ye kadar geçerli olacak anlaşma kapsamında, her iki firmanın ürünlerinin birlikte daha iyi çalışarak müşteri avantajını maksimum düzeye taşımasını sağlayacak çözümlerin oluşturulması, pazarlanması ve desteklenmesine yönelik bir dizi büyük ölçekli teknik ve ticarî işbirliklerine gittiğini açıkladı. Çok sayıda bileşenden oluşan anlaşma, patent ve teknik iş birliği anlaşmasının yanı sıra akademik çevrelerin, açık kaynak taraftarlarının ve standartları benimseyen kuruluşların yararlanacağı çeşitli taahhütleri de ihtiva ediyor. Her iki şirket, birbirlerinin müşterilerine ürün lisansı sağlama konusunda anlaştığını duyurdu. Yeni model sayesinde müşteriler, Windows ve Linux arasındaki daha gelişmiş yönetilebilirlik ve birlikte çalışabilirlik imkânlarının sağladığı esneklikten faydalanabilecek.

Anlaşmaya göre Novell Linux platformu ve karma kaynaklı ortamların birlikte çalışabilirliğine yönelik açık kaynaklı yazılım sağlayıcılar arasında açık biçimde lider konumuna gelirken, Microsoft da Windows ve Linux çözümleri isteyen müşterilere SUSE Linux Enterprise ürününü resmî olarak tavsiye edecek. Microsoft ayrıca SUSE Linux Enterprise Server'ın bakım ve desteği için kuponlar dağıtarak, müşterilerin iki şirketin patenti ve işbirliği kapsamında Linux'un birlikte çalışabilir sürümünden yararlanmasını sağlayacak. İki şirket, Microsoft ve Novell teknik uzmanlarının birarada mimarî ve yeni yazılım çözümlerinin testini yapabilecekleri, müşteriler ve camia ile çalışarak teknolojileri geliştirecek ve destekleyecekleri ortak araştırma tesis oluşturacaklar. Microsoft ve Novell antlaşma gereğince 3 teknik alana odaklanarak pazara önemli değer ve seçenek sunacaklar. Antlaşmanın detayları ise şöyle:

"Novell, 2 Kasım 2006 tarihinde Microsoft ile yaptığı, ana çerçevesi müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik Windows ve Linux uyumluluğunu geliştirmek için önemli taahhüt ihtiva eden antlaşmanın detaylarını yayımladı. Yapılan antlaşmaların malî şartları, ön ödemeli SUSE Linux Enterprise abonelik ödemeleri, satış, pazarlama ve geliştirme taahhütlerini ihtiva ediyor. Novell, daha önceden taahhüt ettiği gibi hem GNU General Public License ('GPL') gereklerini tamamen karşılayacağını hem de açık kaynak camiası ile birlikte çalışmayı kuvvetlendireceğini açıkladı. Yapılan iş antlaşmasının bir bölümü olarak Microsoft Novell'e SUSE Linux Enterprise Server abonelik sertifikaları için 240 milyon dolar ön ödeme yapacak, antlaşma süresince müşterilerine SUSE Linux Enterprise Server'ı satabilecek.

Ayrıca Microsoft 5 yıllık dönem için Linux ve Windows sanallaştırma senaryolarının pazarlaması için 60 milyon dolar bütçe ayırma güvencesi sayesinde en üst düzeyde olacak ve ayrıca 5 yıllık anlaşma süresince pazara karma çözüm sunmak üzere Microsoft satış gücü için 34 milyon dolar harcayacak. Ek olarak, bu iş anlaşması gereğince Microsoft, 3 yıl süresince diğer hiçbir Linux dağıtımı ile bu tür bir anlaşma yapamayacak. Patent iş birliği anlaşması gereğince Microsoft Novell'e 108 milyon dolar net ön ödeme yapacak, Novell ise Microsoft'a Novell Açık Kaynak Çözümleri ve Open Enterprise Server gelirlerinden belirli bir yüzde olarak 5 yıllık süre içinde en az 40 milyon dolar ödeme yapacak."

Sefer ŞENYURT

12.11.2006

Trend Micro, Türkiye’de

Başta antivirüs çözümleri olmak üzere bireysel ve kurumsal kullanıcılara yönelik bilgi güvenliği ürünleriyle tanınan Trend Micro, kendi ofisiyle Türkiye'de faaliyet gösteren bilişim firmaları arasına katıldı. Trend Micro'nun Türkiye Ofisi İstanbul'da faaliyete geçti.

Trend Micro Türkiye ülke müdürlüğünü Luc-Erol Alptuna yürütecek. Bilgi teknolojileri ve özellikle de güvenlik çözümleri alanının deneyimli ve güvenlik sektöründe sertifika sahibi isimlerinden olan Alptuna, daha önce KoçSistem'de ve 6 yıl süreyle McAfee'de bölge sorumlusu olarak çalıştı. Türkiye'nin yanı sıra Malta, Kıbrıs ve Yunanistan ülke müdürlüklerini de yürüten Alptuna, Sup-Telecom Paris'den Telekomünikasyon Mühendisliği derecesine sahip. Paris Dauphine Üniversitesi'nde Finans dalında MBA yapan Luc-Erol Alptuna, çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyor.

Trend Micro'nun Türkiye ofisinin açılmasıyla ilgili olarak bir değerlendirme yapan Luc-Erol Alptuna şunları söyledi: "Türkiye, son derece dinamik bir pazar. Trend Micro olarak, 6 yıldır aktif bir oyuncusu olduğumuz Türkiye pazarını hareketlendirmek, faaliyetlerimizi genişletmek ve dünyanın en çok satan güvenlik yazılımlarını Türkiye'deki kullanıcılara en hızlı şekilde ve teknik desteğiyle birlikte sunabilmek için kendi ofisimizi açmaya karar verdik. Kullanıcılarımız artık, bilgi güvenliğine yönelik her türlü tehdide karşı kendilerini en iyi şekilde koruyacak Trend Micro ürünlerini satın alırken, Trend Micro güvencesini de çok yakından hissedecekler."

Trend Micro, son 12 aylık satış rakamlarına göre 619 milyon dolar ciro, 262 milyon dolar faaliyet geliri, 158 milyon dolar net kâr elde etti. Trend Micro, İnternet ağ geçidi, e-posta ve dosya sunucusu antivirüs pazarlarında global lider konumunda bulunuyor. Trend Micro'nun piyasa değeri, son verilere göre 3 milyar 877 milyon dolar.

12.11.2006

RTÜK'ten çocuklara özel web sayfası

RTÜK, çocukların bilinçli izleyiciler olarak yetişmeleri için www.rtukcocuk.org.tr adresinden ulaşılabilen interaktif bir web sayfası hazırladı.

RTÜK'ün desteğiyle Misak-ı Millî İlköğretim Okulu, İhsan Doğramacı Vakfı Özel Bilkent İlköğretim Okulu ve Emlak Bankası Bilkent İlköğretim Okulu'nun iş birliğinde öğrenciler tarafından hazırlanan sayfa, hareketli nesnelerle dolu bir oda şeklinde düzenlendi.

Odadaki her nesneden sayfanın değişik bölümlerine ve çocukların RTÜK'e televizyon yayınlarıyla ilgili dilek ve beklentilerini yazabilecekleri bir posta kutusunun bulunduğu 'sürpriz bir bahçeye' bağlantı yapılabiliyor.

Bütün bölümleri interaktif olarak hazırlanan sayfa, ziyaretçilere kolayca katılma ve mesaj gönderme imkânı sunuyor.

Bugün yayına giren web sayfasında çocukların hoşlanacağı oyunlar, fıkralar, bilmeceler ve ödevlerini hazırlarken yararlanabilecekleri bilgilerin yanı sıra, çocukların televizyon programlarıyla ilgili duygu ve düşüncelerini, beğeni, teklif ve eleştirilerini yazabilecekleri 'Arkadaşım Televizyon' ve 'TV Okuru' bölümleri de yer alıyor.

RTÜK Başkanı Zahid Akman,"çocukların günde yaklaşık üç saati ekran karşısında geçiyor. Ekran başındayken de çocuklarımıza hangi yayınlar olumlu, yararlı, bunu onlara iletecek herhangi bir kişi yok. Bu noktada çocuklarımızın yayınlar açısından bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor" dedi.

Sayfanın ana bölümlerini oluşturan 'TV Okuru' ve 'Arkadaşım Televizyon' bölümlerinde, öğrencilerin televizyon programlarıyla ilgili duygu ve düşünceleri ile teklif ve beklentilerine yer veriliyor.

Sayfada ayrıca çocukların program seçebilmeleri için televizyon kanallarının günlük yayın akışlarıyla ilgili bilgiler de bulunuyor.

RTÜK ile Millî Eğitim Bakanlığı'nın iş birliğinde hayata geçirilen proje kapsamında 2006-2007 öğretim yılında beş pilot ildeki ilköğretim okullarında okutulmaya başlanan Medya Okuryazarlığı dersiyle ilgili öğrenciler tarafından hazırlanan projelere ve çalışmalara da çocuk web sayfasında yer verilecek.

Sayfada Yardımlaşma, Belirli Günler ve Haftalar, Özgün Öyküler, Akıllı İşaretler, Çocuk Hakları, Resim Galerisi, Vitamin, e-kart, TV İzlerken, Atatürk Köşesi, RTÜK nedir, Spor, Genel Kültür, Kitap Tanıtımı, Oyun, Faydalı Linkler, Çevre, Dostumuz Hayvanlar ve Posta Kutusu bölümleri de yer alıyor.

RTÜK, çocukların eleştirel izleyiciler olarak yetişmeleri ve programları seçerek izlemeleri için 'Akıllı İşaretler' ve 'Medya Okuryazarlığı' projelerini de hayata geçirmişti.

12.11.2006

İki telefon bir arada!

ODTÜ'de geliştirilen "Dual Sim" sistemi ile birden fazla cep telefonu kullanmaya gerek kalmıyor. Modern hayatın vazgeçilmez bir unsuru haline gelen cep telefonları bir yandan insanların hayatlarını kolaylaştırırken, öte yandan kabarık faturalar sebebiyle farklı yöntemler aramaya yönlendiriyor. GSM şirketlerinin kendi aboneleri arasındaki görüşmelere daha ucuz ücret uygulaması sebebiyle Türkiye'de birçok cep telefonu kullanıcısı kabarık faturalardan kurtulmak için birden fazla GSM hattı kullanıyor. Birden fazla hattın aynı telefonda eş zamanlı kullanılamaması sebebiyle de bu kullanıcılar ikinci bir telefon taşımak zorunda kalıyorlar.

Orta Doğu Teknik Üniversiteli (ODTÜ) bir grup öğrenci birden fazla cep telefonu taşıyanların işlerini kolaylaştırma düşüncesiyle yeni bir proje geliştirdi. Proje ile birden fazla cep telefonu taşımaya gerek kalmayacak.

Projeleriyle ilgili bilgi veren ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Mehmet Mustafa Karabulut, üretilecek ürünün (Dual Sim), bir cep telefonu ile iki ayrı sim kartı eş zamanlı olarak kullanmayı sağlayacak bir baskı devre olduğunu söyledi.

Dual Sim ile her iki numaranın, tek cep telefonu üzerinden aynı anda aranabileceğini ve arama yapabileceğini belirten Karabulut, telefona takılı olan sim kartlardan her ikisinin de gelen aramalara açık olacağını kaydetti.

Karabulut, arama yapacak sim kartın kullanıcı tarafından verilecek bir komut ile belirleneceğini ve aynı komut ile istenildiği zaman değiştirilebileceğini belirtti.

Cep telefonlarının, dünyanın en çok kullanılan elektronik eşya niteliğini taşıması ve birden fazla sim kart kullanımının birçok ülkede yaygın olması sebebiyle böyle bir proje geliştirmeye karar verdiklerini ifade eden Karabulut, şöyle konuştu:

''Dünyada, birden fazla hattı aynı anda çalıştıran başka bir sistem yok. Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon insan birden fazla GSM hattı kullanıyor. Bizim geliştireceğimiz Dual Sim sayesinde bu kişilerin birden fazla telefon taşımalarına gerek kalmayacak. Dual Sim'in, donanımını bitirdik, yazılımını geliştiriyoruz. Bu ürün telefonlara arka kapak olarak eklenebilecek. Dolayısıyla telefonun garantisini de bozmayacak.'' Karabulut, ürünün bir yıl içerisinde halka arzını gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade ederek, Dual Sim'in satış fiyatının ise 40 YTL civarında olacağını söyledi. İlk yıl 30 milyon YTL kâr hedeflediklerini anlatan Karabulut, orta vadede birden fazla hat kullanımının yaygın olduğu ülkelerde de Dual Sim'i pazarlamayı düşündüklerini bildirdi.

Projede, Karabulut'un yanı sıra, Mehmet Emre Efeoğlu, Rafet Ilgın ve Serkan Camcıoğlu görev alıyor.

12.11.2006