9 Eylül’de bu köşede çıkan “Kur’ân ve Atatürk” yazısı aynı gün Haber 7 portalında iktibas edildi ve ilginç yorumlara konu oldu. Bazı okurlar itiraz etti, bazıları destek verdi. Destek mesajlarından örnekler:
Faruk Soylu: Yazarı haklı görüyorum. Dini sadece bir tarihî olgu olarak gören; toplum hayatında öncü rolünün bittiğine inanan, Kur’ân’ın vahiy özelliğinin olmadığını düşünen, bir insan kelâmı ve “çöl kanunu” olarak bilen ve ilhamını insanlık tarihinden, tecrübesinden ve muasır (Batı) uygarlıklardan alan bir liderin, hatiplerin cami minberlerinden ne kadar samimî olduğu şüpheli, ikiyüzlü dualarına ihtiyacının olmadığını, hatta bunların Atatürk’ün dünya görüşüne saygısızlık olduğunu ve onu dindarlaştırma ya da Müslümanları sezdirmeden dünyevîleştirme politikalarının bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Ramazan Aydın: Atatürk’ü dindar göstermek, ona hakarettir. Bence bunu Atatürk’ten çok Atatürkçü olanlar yapıyor. Kendisi bu duruma şahit olsaydı acaba ne tepki verirdi?
Nejat Karagöz: Atatürk yaşasaydı, camilerde kendisine dua edenleri döverdi.
Berkant Berk: Bence güzel bir yazı olmuş. Önemli olan Atatürk’ün dinî inancı veya İslâma bakışı değil, İslâmın Atatürk’ün bakış açısıyla ya da devrimleriyle anlaşılıp halka uygulattırılmaya çalışılmasıdır. Herkes Müslüman olmak zorunda değildir, ama bilelim kimin ne olduğunu.
Erdem Balıkçı: Biz hâlâ Osmanlıyı, tarihimizi, onu bunu eleştirirken neden Atatürk dokunulamaz bir şahsiyet olsun ki? Çok mu kutsal bir insan? Herkes biliyor onun din hakkındaki fikirlerini. Ama İsmet Paşayı da unutmamak lâzım. Biraz gözlükleri çıkarıp neden bu yüzyılda da garip sorunlarla boğuştuğumuzun cevaplarını bu iki insanın attığı temellerde aramamız gerekiyor...
Fethullah Kaya: Kişiye özel kanun olmaz. Bence insanlar herkesi ve herşeyi yargılayabilmeli. Ayrıca Atatürkün din anlayışını sorgularken yaptığı icraatlara bakılması gerekir. Yapılan inkılâpların hiçbirinde din olgusu yoktur. Bilâkis insanları dinden uzaklaştırmak için yapılmış inkılâplar olduğunu görüyoruz. Aslında bu konunun aydınlanabilmesi için Latife Hanımın mektuplarının yayınlanması çok önemli bence. Birşeylerden mi korkuluyor ki yayınlanmıyor? Tarih kitapları bizi yanıltıyor.
Kayahan Sever: Atatürk neden kanunla korunuyor? Bir insanı olduğundan farklı göstermek o insana da saygısızlıktır. Dinin kurallarını değiştiren kişiye camide dua edilmesinin hesabı ise ahirette zor verilir.
Ali Olgun: Dalkavukluğun da bir ölçüsü olmalı. Atatürk’ün vasiyetlerinde camilerde dua temennîsi olmuş mudur? “Kabrimde Fatiha okuyun” demiş midir? Bugüne kadar olmayan bir geleneği camilere sokuşturmak kadar ona ıztırap veren bir teamül olamaz. Yapılan, dalkavukluğun danıskası.
Selimhan Korur: Atatürk’ü kendi sözleriyle ifade eden Güleçyüz’e teşekkürler. Yazarın Atatürk hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu, Yakın Tarih Ansiklopedisi’ni biliyorum. Yazar sadece Atatürk’ün sözlerini aktarmış; yine de birilerini rahatsız etmiş...
Ceyhun Yümrü: Azıcık gerçekleri yazınca neden rahatsız olunuyor? Bu ülkede gerçekleri yazmak ve tartışmak yasak mı?
Ebu Cendel: Mesele, herkesin tellallık yaparak çanak tuttuğu bir arenada, gerçekleri açıklayabilmektir. Bir Yeni Asya okuyucusu olmamama rağmen, bu dürüst ve yiğit yazınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Kezban Tosun: Bu çağrım tüm basın yayın organlarına ve laik veya antilaik olduğu belirtilen herkesedir. Atatürk’le ilgili bugüne kadar hayatımız boyunca her yerde bize anlatılanların dışında, bilmediğimiz ne varsa tüm Türkiye’ye ve dünyaya açıklansın. O zaman herkes akla karayı seçecektir. Bugune kadar kandırıldıysak eğer, bunu yapan kişi veya kişilere millet olarak söyleyeceğimiz çok şey olacaktır...
17.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|