01 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Şükrü BULUT

Dindarlar AB'ye karşı olur mu?


A+ | A-

Türkiye’deki Kemalistlerin, milliyetçi ve ulusalcıların AB karşıtlıklarının sebeplerini az-çok anlayabiliyoruz. Bu küresel ittifakta kaybolacaklarını düşünerek karşı çıkıyorlar. Dindarlarımıza gelince durum değişiyor. Dinin reel hayatta tatbikini isteyen, din ve vicdan hürriyetlerini arayan ve hatta Müslümanların küresel işbirliklerinden bahseden dindarlarımızın AB’ye karşı olmalarının aklî, mantıkî veya ilmî dayanakları olmaz, kanaatindeyiz.

ZAMANI OKUYABİLİYOR MUYUZ?

Kendi faydalarına olabilecek bir projeye karşı çıkan dindarlarımızın düşünce bazında yaşadıkları dönemi anlayamama problemi olabilir mi? Avrupa’nın müşevveş ve vahşetlerle dolu geçmişine takılırken, günümüz Avrupa’sının ve kiliselerinin bahsedilen geçmişten dolayı, başta Müslümanlar olmak üzere insanlıktan dedeleri adına özür dilediklerini bilmiyor veya göremiyorlar. Başta İslâm dünyasına yaptıkları zulümler olmak üzere; Haçlı seferleri, sömürgecilik, dünya harpleri ve diğer işgallerin hepsi, resmen Avrupa’nın günahları olarak arşivlere geçiyor. Bazı dindarlarımızın gözden kaçırdıkları diğer bir husus ise; Büyük İhtilâli müteakiben ortaya çıkan dinsizlik cereyanlarının Avrupa kilisesine yaptığı zulümlerdir. Bu bilinmezse tarih hem eksik, hem de yanlış öğrenilmiş olur.

Hıristiyan ve insaniyetperver Avrupayı, dinsiz ve sefih Avrupa’dan ayıramayan Hint, Afrika ve hatta Afrika Müslümanları bu hususta az da olsa mazur sayılabilirler. Kültürel ve stratejik münasebetleri bize göre daha az. Fakat, bir asrı geçkindir Avrupa ile iç içe yaşayan Türkiye bu hususta mazeret kaldırmıyor. Dünya harpleriyle ne kadar dehşetli olduğunu gösteren deccaliyet Avrupasına karşı, Peygamberimize ittibaen Hıristiyanlarla işbirliğine gitmeleri gereken Müslümanların; ehl-i kitabı, medeniyetperverlik, ehl-i mektebi “saldırgan dinsiz Avrupa’dan” ayıramamaları, hem Müslümanların ve hem de Hıristiyanların bugünkü mağlûbiyetlerini netice veriyor.

Müslümanların; Avrupa ve Amerika’daki Hıristiyan ve insaniyetperverlerin “insanî temel ilkelerde” Müslümanlarla ittifaka çalıştıklarını bilememeleri de, cehaletimizin diğer bir boyutu. Dünya barışı, aile, çevre, adaletli paylaşım ve dünyamızı toptan tehdit eden teröre çare noktalarında, İslâmiyetteki mücerreb, kuvvetli ve hakikatli prensipleri muhataplarına takdim edebilme pozisyonundaki Müslümanların AB düşmanlıklarının netice itibariyle yine İslâma ve Kur’ân’a zarar suretinde kendilerine geri döneceğini maalesef bilemiyorlar. Dünyadaki bütün diktatörlüklerin “dinsizlik ve ahlâksızlığı” ortak payda olarak kullandığı bir çağda, AB’deki hak ve hürriyetlere dönüp bakmayan Müslümanlar, dinlerini hayata tatbikinde yardımı acaba nereden bulacaklar? Amerikalı Troçkicilerin mengenesinde inleyen Pakistan’dan ve Arap dünyasından mı, bir türlü dengeye oturamayan İran’dan mı veyahut da doksan yıla yakındır Türk milletini insaniyet dışı cenderelerde inleten Kemalistlerden mi kuvvet alarak Müslüman gibi yaşayacaklar?

DÜNYANIN KÜÇÜLDÜĞÜNÜN

FARKINDA MIYIZ?

Medeniyetin harikalarıyla, dünyamız iyice küçüldü. Dünyanın dört bir yanındaki sermayeler çoğu kez bir şirkette ittifak ediyorlar. Türkiye’yi üzen yaralarımızın, Atlas ötelerinden, Şimalî Avrupa’dan ve bazan Uzakdoğu’dan tahriş edildiğini hergün görüyoruz. Dünya medyasının ekseriyetini ellerine geçiren “saldırgan dinsizlikler ve ahlâksızlar”, en mahrem köşelerimize kadar sokuldular. Dinsizliğin teknolojinin son versiyonlarını kullanarak küresel ittifaklara gittiği bir zamanda, Müslümanların da cihanşümul ittifaklara mecburiyeti yok mu? Geleceklerini Müslümanlara ittifakta gördüklerinden bizlere ellerini uzatan Hıristiyan ve medeniyetperver Avrupa’ya karşı bigane mi kalacağız? Hz. Muhammed’e (asm) biat ettiğini zannedip onun ahirzaman atlasını okuyamayanlara yardım etmek zorundayız.

DİN ELDEN GİDER Mİ?

Selanikli Hanedanının önemli bir rüknü, AB’nin bizi İslâmiyetten koparacağını söylemişti. Kemalizmin yılmaz önderlerinden birisi... İlim ve fenlerle ortaçağ cehaletini ve vahşetini nisbeten geride bırakan Avrupa’nın “hak dini” aramakta olduğuna dair, medyada hergün milyonlarca haber çıkıyor. Ölümden titreyen, insanî duygularını ve ihtiyaçlarını gidermek isteyen, bolşevizm ve komünizmin dinsizlik ve ahlâksızlığından kurtulmak isteyen Avrupa’nın isteklerine Müslümanlar kulak vermek zorundalar. Teknolojik terakkinin zirvesindeki bu İsevi Avrupa’lılar, insanlığın nasıl mutlu olacağını, ölüm korkusunun ne şekilde giderileceğini, küçücük menfaatler üzerinde boğuşanların hakikati nasıl göreceklerini ve dünya barışını arıyorlar. Biz Müslümanlar, elimizdeki Kur’ânî hakikatleri doğru biçimde onlarla paylaşırsak, dinimizden mi oluruz? Gel gör ki, bu AB’ye karşı olan dindarlarımızın çoğu —ticaretle uğraşanları— AB ülkeleriyle birlikte çalışmayı yeğliyorlar. Onların arabalarını ve makinalarını tercih ediyorlar. Hatta tesettürlü hanımlarına oradan başörtüsü getiriyorlar. Eğer bazı dindarlar AB karşıtlığında ısrar ederlerse, bir kuşku devreye girer ki, hakikî dindarlığımızın başkalarınca sorgulanmasını netice verir. 1- Geleneksel Kemalizmin oyunlarına gelen dindarlar mı AB’ye karşı çıkıyor? 2- Siyasal İslâm ile ulaştıkları menfaatlerini kaybetmekten korkan Müslümanlar mı AB’yi istemiyorlar. 3- Fikren mazinin derin derelerinde kalmış, bu zamana gelememiş bazı dinde hassas Müslümanlar mı AB’yi tehlikeli buluyorlar. 4- Son olarak da neoliberal ve neocon’larla küresel menfaat tezgâhlarında beraber olanlar mı AB’yi sakıncalı görüyorlar.

Dindarlarımız tashih-i fikir etmezlerse kuşkular yoğunlaşarak devam edeceğe benziyor.

01.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (26.01.2010) - Turuncunun aslı kızıldı

  (22.01.2010) - Global sahtekârlıklar

  (18.01.2010) - Türkiye tıkandı...

  (18.12.2009) - Kahraman Schröder…

  (14.12.2009) - Tesettürü bayraklaştıranlar...

  (11.12.2009) - Türkiye kapanıyor

  (07.12.2009) - İsevî âlemin pazarı, bazaar olmamalı...

  (04.12.2009) - Minare alemdir!

  (27.11.2009) - İttihad-ı İslâm ve BOP

  (23.11.2009) - Köyün Bekçileri...

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl