Önceki gün, Meclis bahçesi ana-baba günü gibiydi. İlk kez seçilen milletvekilleri ilkokula yeni başlayan öğrencilerin heyecanını taşıyordu. Cicili-bicili giyinmişlerdi. Çoğunun yanında eşi, kardeşi, çocuğu, arkadaşı vardı. Birden fazla seçilenlerde ise tecrübe farkı göze çarpıyordu.
Derken beklenen an geldi. Milletvekilleri and içti. Gece geç saatlere kadar süren programda beklenenin aksine herhangi bir gerginlik yaşanmadı. Bütün tahriklere rağmen…
**
Tahrik meselesine girmeden önce DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile arkadaşlarının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve arkadaşlarını tebrik etmesinin hoş bir görüntü olduğunu söylemeliyim. Gönül isterdi ki CHP Lideri Baykal ile Başbakan Erdoğan da bu görüntüye ortak olsun. Ancak olmadılar.
Baykal, seçim sonrası aleyhine başlatılan kampanyaların şokunu yaşıyor gibiydi. Yüzünde ne bir tebessüm ne de bir sıcaklık vardı. Bu ruh haline Meclisin geçici Başkanı Şükrü Elekdağ’ın Başbakan Erdoğan’ın konuşmasına atıf yapması da katkı yaptı mı bilemiyorum.
Bir çok kanalın canlı yayınla verdiği törende bütün liderlerin birbirini tebrik eden görüntüsü toplumda daha olumlu bir yankı yapardı. Tıpkı taşın suya düşerken oluşturduğu dalga gibi tek tokalaşma toplumda geniş hoşgörüye yol açardı. DTP ve MHP arasındaki selâmlaşma bu açıdan önemliydi. İnşallah devamı gelir.
Liderler arasında ilk and içen Baykal oldu. Baykal’ın ismi anons edilince Erdoğan alkışladı. Baykal hiç oralı bile olmadı.
Bazı milletvekilleri “and”ı ezbere okumaya çalıştı. Özellikle önündeki kâğıda bağlı kalmadan milletvekillerinin gözünün içine bakarak, hava atarcasına and içmeye çalışan milletvekillerinin çoğu tökezledi. Hele bazıları birkaç kez aynı hatayı yapmasına rağmen yazılı metne bakmamakta direndi. Ama sonunda mecburen okumak zorunda kaldı.
DTP’li milletvekillerinin and içmelerinde de bir aksilik olmayınca tören rutin şekliyle sona erdi.
**
Gelelim tahrik meselesine. DTP ve MHP’li bir mecliste ilk göze çarpan olumsuzluklardan biri, medyanın tahrik rolüne soyunması oldu. DTP’li vekillere yöneltilen sorular tek kelimeye tahrikti.
Bazı gazeteci arkadaşlarımızın “tekeden süt çıkarmak” istercesine DTP’lilerin en küçük bir hareketinden mânâ çıkarmaya çalışması tehlikeli bir anlayışın ipuçlarını verdi. “DTP’li vekil şuraya bakmadı, şunu söylemedi, diğerine yan baktı, ağzı kıpırdamıyor” gibi zorlamalı yorumlar inşallah amacına ulaşmaz.
Nitekim kuliste DTP Lideri Ahmet Türk de buna isyan etti. Kendilerinin de 550 milletvekilinden biri olduğunu hatırlattı. Medyadan şikâyet etti; MHP’li milletvekilleriyle tatsızlık yaşanacağı yönündeki iddiaların basın tarafından ortaya atıldığını, gazetecilerin kafalarına göre hayali şeyler yazdığını söyledi. Ve ekledi: “Gazetecilerin bu ilgisinden rahatsızız.”
İlk günkü manzarada göze çarpan tesbitler bunlardı. İnşallah 23. dönem, demokrasi adına hep olumlu haberlere konu olur.
06.08.2007
E-Posta:
[email protected]
|