Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

En büyük sevinç



Sahabenin, Resûlullaha (asm) olan sevgisi, âşıkların maşuklarına olan sevgisinden daha fazlaydı. Onu her şeylerinden daha çok severlerdi. Ondan uzak kalmak en büyük sıkıntıydı.

Onun için Hz. Bilâl (ra), Resûlullah’ın vefatından sonra ezan okuyamaz olmuştu.

En büyük hâdimi Hz. Enes (r.a.) gün geçmezdi ki onu rüyasında görmesin. Adı anıldığı zaman da gözyaşlarını tutamazdı.

Ayrılığına dayanmak zordu. Ya ahirette birlikte olunabilecek miydi? Hele zamanında yaşamayan, onun (asm) sevgisiyle yanıp kavrulanlar?

Hz. Enes’in (ra) “Biz Resûlullahın bu sözüne sevindiğimiz kadar hiçbir sözüne sevinmemiştik” dediği Allah Resûlünün (asm) şu cevabı, her devirdeki Resûlullah aşıklarının gönlüne su serpecek niteliktedir:

Bir gün bir adam gelip, “Ya Resûlullah! Seni çoluğumdan çocuğumdan, hatta canımdan çok seviyorum. Sen aklıma gelip de görmesem canım çıkacak gibi oluyor. Yalnız kafama takılan bir mesele var. Cennete girdiğimizde de beraber olabilecek miyiz? Senden ayrı kalmak bana çok zor geliyor” demişti.

Bunun üzerine Nisa Sûresi’nin 69. âyet-i kerimesi nazil odu. Âyet, Allah’a ve Resûlüne (asm) itaat edenlerin, Allah’ın nimetlendirdiği peygamber, sıddıklar, şehitler ve iyi kimselerle beraber olacaklarını müjdeliyordu.

İşte Hz. Enes’in (ra) en büyük sevinci, “Kişi sevdiğiyle beraberdir” müjdesiydi. Seven sevdikleriyle beraber olacaktı. Hem de sonsuza dek.

Resûl’e (asm) itaat eden elbette onu seviyor demektir. Öyleyse peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olacaktır.

Allah Resûlü (asm) “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye soran bir kimseye, “Sen onun için ne hazırladın?” demişti. O “Allah ve Resûlünü seviyorum” cevabını verince de, “Sevdiklerinle berabersin” buyurmuştu.

Bir insan için bundan daha büyük bir sevinç düşünülebilir mi?

09.07.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.07.2007) - Sevginin böylesi

  (07.07.2007) - Daha üstünü düşünülemeyen bir nimet

  (06.07.2007) - Azrail'i karşılamak

  (05.07.2007) - Îmanla ölmek için

  (04.07.2007) - Büyüklerin son anları

  (03.07.2007) - Kabre iman ve ümitle girme

  (02.07.2007) - Dünyaya geri dönmek

  (01.07.2007) - Kabirdeki mutluluk veya mutsuzluk

  (30.06.2007) - Kabir nimetleri

  (29.06.2007) - Eşsiz bir ödül

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004