Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Îmanla ölmek için



İman hem dünya, hem de ahiret mutluluğunun anahtarıdır. Bu anahtarı ibadet ve iyiliklerle muhafaza eden insan kurtulur.

Bunun için de herşeyden önce güçlü, tahkikî bir imana sahip olmak gerekir. Onu sağlayan eserleri dikkat ve tefekkürle okuyan insan, kalbine bu imanı sökülmeyecek derecede yerleştirmiş olur.

Bu nasıl gerçekleşir? Bu, Sikke-i Tasdiki Gaybî’de şöyle anlatılır:

“Îman yalnız taklidî ve icmâlî bir tasdikten ibaret değil. Bir çekirdekten tâ hurma ağacına kadar ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi, îmanın o derece kesretli hakikatleri var ki, bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemâlât-ı insaniyenin en büyüğü îmandır ve imanı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir, diye ehl-i tahkik ittifak etmişler.”1

“Îman-ı tahkikî, ilmelyakînden hakkalyakîne yakınlaştıkça daha selb edilemeyeceğine [sökülüp alınamayacağına] ehl-i keşif ve tahkik hükmetmişlerdir. Demişler ki: ‘Sekerat vaktinde [can çekişirken] şeytan vesvesesiyle ancak akla şüpheler verip tereddüde düşürebilir. Bu nevî îman-ı tahkikî ise yalnız akılda durmuyor; belki hem kalbe, hem ruha, hem sırra, hem öyle letâife [duygulara] sirayet ediyor, kökleşiyor ki, şeytanın eli o yerlere yetişemiyor. Öylelerin îmanı zevâlden mahfuzdur [yok olmaktan korunmuştur].2

Peki, bir insanın görünüşüne bakarak onun imanla gidip gitmediğini anlayabilir miyiz?

Bu sorunun cevabını Selman-ı Farisî’nin (r.a.) rivayet ettiği bir hadis-i şeriften öğreniyoruz:

“Ben Resûlullahın şöyle buyurduğunu işittim:

‘Ölüm ânındaki kişinin üç hâlini gözetleyiniz:

1- Alnı terlerse,

2- Gözlerinden yaş gelirse,

3- Burun delikleri yayılıp genişlerse. İşte bunlar Allah tarafından kendisine indirilmiş bir rahmettir.

‘Eğer boğulmakta olan deve yavrusunun hırıldaması gibi horlarsa, rengi bozulursa ve ağzının yanları köpürürse, işte bu da Allah tarafından ona gelmiş bir azaptır.’”3

Allah bizleri o anda alnı terleyen, gözleri yaşaran, burun delikleri yayılıp genişleyen kullarından eylesin. Âmin.

Dipnotlar:

1- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 175.

2- A.g.e., 175.

3- Suyutî, Kabir Âlemi, s. 12.

05.07.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.07.2007) - Sevginin böylesi

  (07.07.2007) - Daha üstünü düşünülemeyen bir nimet

  (06.07.2007) - Azrail'i karşılamak

  (05.07.2007) - Îmanla ölmek için

  (04.07.2007) - Büyüklerin son anları

  (03.07.2007) - Kabre iman ve ümitle girme

  (02.07.2007) - Dünyaya geri dönmek

  (01.07.2007) - Kabirdeki mutluluk veya mutsuzluk

  (30.06.2007) - Kabir nimetleri

  (29.06.2007) - Eşsiz bir ödül

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004