Bir yiğit çıktı meydanee! Oradan da kürsüye. Tuncay Özkan nam meslektaşımızı kıskanmamak mümkün değil.
Neydi Tandoğan’daki Cumhuriyet Mitingi’nde gösterdiği performans?
Değme siyasetçilere taş çıkartan konuşmasıyla, kalabalığı öyle coşturdu ki, bir anda kendini kürsünün dibinde buldu! Atatürkçü taraftarları onu alaşağı etti!
Konuşmasında kendisinin “şah” olduğunu söyledi.
Sebebi şu: Malûm Maliye Bakanlığı müfettişleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Tuncay Özkan’ın sahibi olduğu Kanaltürk televizyonuna 3 milyon dolar aktardığını tesbit etti.
Özkan, iddialara karşılık şöyle diyordu:
“Herhangi bir partiden bir kuruş aldığımı tesbit edin, intihar ederim.”
Sonuç:
Özkan hâlâ yaşıyor... Hayatta!
Her ne kadar, Maliye Bakanlığı’nın tesbit ettiği ‘usulsüzlükle’ ilgili olarak, CHP için Yargıtay Başsavcılığı’nın Siyasi Partiler Bürosu’na suç duyurusunda bulunduğu iddia ediliyorsa, önümüzdeki günler bakalım ne gösterecek?
Peki OYAK iddialarına ne cevap veriyor?
Kanaltürk televizyonundan yapılan açıklamada OYAK’ın kanala ortak olması, daha sonra da reklâm anlaşması konusunda Tuncay Özkan’ın bazı paşalarla yaptığı temaslar konusuna hiç girilmedi. Teğet geçildi.
Kanaltürk’ün kuruluşu esnasında Özkan’ın sermaye arayışına girdiği ortada...
Bu amaçla OYAK’la önce ortaklık, sonra da reklam anlaşması yapmak amacıyla bazı paşalarla kulis yaptığını fısıltı gazeteleri söylüyor...
Geçtiğimiz ay Nokta dergisinde yayınlanan “darbe günlüğü”nde yer alan bilgi şöyle:
“Tuncay Özkan’ın ziyareti... Benden OYAK’ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece Başbakan’a karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Ben de, elimden geleni yapacağım, dedim.”
Tarih yaprakları 15 Mart 2004’ü gösterdiğinde şu not düşülmüş:
“(Tuncay Özkan) OYAK’ın reklâm teminatı verip veremeyeceğini sordu... OYAK’ın reklâm için teminat belgesini vermeyeceğini söyledim.”
Belge ve bilgiler ortada.
Tuncay Özkan, soruşturmacı gazeteci Uğur Dündar’la birlikte “yolsuzluk"lar üzerine programlar yapıyordu. Acaba Dündar, eski “elemanının” dosyalarını bir bir incelemek ister mi?
Soruşturmacı gazeteciliğin gereğini yerine getirir mi?
Haberse, haber... Üstelik âlâsı Kanaltürk’te var!
Ben bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Tandoğan’daki mitingi sadece Kanaltürk canlı olarak ekrana getirdi. Doğan Medya Grubu’nun birçok kanalı bu haberi geçiştirdi. Tuncay Özkan’ın adını dahi anmadı. Yahut ben göremedim. Doğan Grubu’nun Özkan’a karşı tavrı da ilginçti.
Kendi düşünce yapısındakilerle dahi çelişen bu insanlar bırakın Türkiye’yi kurtarmayı, önce kendilerini kurtarsın.
SAYLAN’IN İRONİSİ
ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın konuşmasından da anlaşılacağı üzere “bunlar” düşünce olarak “sıyırdı.”
İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi’nde ‘Türkiye’mizin çağdaşlaşma sürecinde laiklik’ konulu toplantıda konuşan Saylan, milletçe tarih boyunca hep yakıp yıktığımızı söylemiş.
Saylan daha da ileri gidiyor: “Çocuklarımızın namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz.”
Bu topraklarda yaşayan ama bu toprağın değerlerinden bîhaber birisinin söyledikleri sizce “normal” mi?
Hatta insanların isimlerine bile takmış kafayı... Konuşmasında Gençlik Korosu’nu yöneten müzisyenin isminin Muhammed olmasından bile yakınıyor. Diyor ki Saylan: “Gençlik Orkestrası’nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?”
Saylan’ın ironisi gerçekten müthiş.
Allah akıl, fikir ve basiret versin!
17.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|