Günümüzde insanlar nurlu toplantılarda buluşuyorlar artık; farkında mısınız? İstanbul’dan Diyarbakır’a, batıdan doğuya bütün cennet ülkemizi nurlu toplantılar sarıyor, kucaklıyor, aydınlatıyor şimdi. Bediüzzaman Haftası faaliyetleri çerçevesinde yapılan bu toplantıların bu seneki konusu sevgi üzerine döndü: Sevgi ve İslâm, Sevgi ve Hazret-i Muhammed (asm), Sevgi ve Bediüzzaman…
Çünkü insanlığın sevgiye ihtiyacı var. Hepimizin sevgiye ihtiyacı var. Bu şiddet çağında herkesin sevgiye, barışa, huzura ihtiyacı var.
Diğer yandan bir dünya dini olan ve maalesef son yıllarda adı inatla terörle anılmak istenen İslâmiyet’in ana mesajı sevgi. İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed’in (asm) ektiği tohumlar sevgi çiçekleri açmışlar! İslâm’ın güncel yorumcusu büyük İslâm Âlimi Bediüzzaman’ın öğretisinin temelinde sevgi var. Bediüzzaman, “Biz muhabbet fedâileriyiz. Husûmete vaktimiz yoktur” diye bunu özetliyor. Keza Bediüzzaman, “Muhabbet, uhuvvet, sevmek İslâmiyet’in mizacıdır” sözüyle sevginin İslâmiyet’in öz malı ve karakteri olduğunu haykırıyor. Duymak isteyene…
Bunları duymak lâzım, duyurmak lazım, insanlarla paylaşmak lazım! Yoksa insanlar bunu bilmediler, bilmeyecekler. Çünkü bir karalamadır gitti yıllar yılı. Bu sevgi insanı anlaşılmadı. Anlaşılmak istenmedi. Sevgi Peygamberi gözlerden, gönüllerden ırak tutuldu. Sevgi dini yok sayıldı, bu millete çok sayıldı. Hâlâ çok sayılıyor. Diz boyu sevgisizlikler yaşandı. Hâlâ yaşanıyor. Fırtına biçmeyi hak edercesine şiddet tohumları ekildi. Hâlâ ekiliyor. Anarşi bu yüzden biçildi, terör bu yüzden biçildi, okula, aileye, sokağa, psikolojimize, ruh dünyamıza şiddet bu yüzden girdi. İnsanımız bu yüzden gerginleşti, agresifleşti.
Sevgi Peygamberi Hazret-i Muhammed’in (asm) “Hoş söz sadakadır”, “Güler yüz sadakadır” sözlerini duymadık yıllar yılı. Nasihat isteyenlere ısrarla ‘Kızma!’ dediğini duymadık. Şiddete yapıştık toplumca, insanlıkça… İnsanlığımıza yakışmasa da. ‘Güler yüz sadakamızı’ vermedik çoğu zaman sırf bu yüzden. Şiddet sergisi bir yüz ile çok işimizi halledeceğimizi sandık. Oysa güler yüz ve sevgi olmadan nice işimizi içinden çıkılmaz hale soktuğumuzun ve hayatımızı cehenneme çevirdiğimizin farkında bile olmadık.
Bu sene İzmir, “Bediüzzaman’a Göre Hazreti Muhammed ve Sevgi” konulu Hilton paneliyle şeytanın bacağını kırdı. Kutlu Doğum Haftasının başlangıcına rastlayan bir günde, 15 Nisan 2007 Pazar günü (yarın) saat 14.00’te bütün Egeliyi Hilton’a sevgiyi yudumlamaya, sevgiyi yaşamaya, sevgiyi konuşmaya davet etti. Evet, tüm Egeliler davetli. Hilton’un salonu alır mı, almaz mı demeyin; gönlümüz geniş bizim. Bütün Türkiye’ye yer var gönlümüzde.
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle düzenlenen panelde Bediüzzaman’a göre Hazret-i Muhammed (asm) ve Sevgi üzerinde durulacak. Ev sahipliğini Yeni Asya Gazetesi İzmir Temsilciliği ve Yeni Asya Gazetesi adına Mehmet Kutlular yapacak. Arkadaşımız Gökçe Ok’un sunuculuğunu, Avukat Ahmet Yılmaz’ın başkanlığını yapacağı panele panelist olarak Dr. Senai Demirci, Prof. Dr. Mahmut Kaplan ve Bediüzzaman’ın sevgi dünyasını ve sevgi hizmetlerini romanlaştıran araştırmacı yazar İslâm Yaşar katılacak. Panelin iki aydan beri görünmeyen ve zor tarafı olan perde arkasını, ön hazırlıklarını ve organizesini başarıyla yürüten Sayın Hüseyin Tuna ve ekibini de tebrik etmeden geçemeyiz burada. Şüphesiz bir tebrik de, panele karar veren, maddi manevi katkı ve destek sağlayan gönül, hizmet ve himmet erenlerine. Allah gayretlerini artırsın. Allah hepsinden razı olsun. Âmin.
Bu memleket Peygamber sevgisine, sesine, soluğuna muhtaç. Bu memleket asrımızın doğru Peygamber yorumcusu Bediüzzaman Said Nursî’nin mesajına, çağrısına, davetine muhtaç. Bilmediği için mesafeli durdu yıllardır. Bilse sinesinden ayırmayacak. Bilse sevgiyle hayata doymayacak. Bilse memleketi sevgi cennetine çevirecek. Bilse şiddet dünyasında sevgi rehberi olacak. Bilse şaşmayacak, ayağı kayamayacak, hakka hakikate hayran kalacak, doğruyu, güzeli bulacak. Bilse kendini bulacak.
Bunu bilmiyor. Bediüzzaman’ın bir sevgi insanı olduğunu, gerek bireye ve topluma karşı, gerek devlete ve millete karşı, gerek insanlığa karşı her türlü olumsuz davranışı dışladığını, ‘olumsuz olmak’ yerine ‘mutlaka olumlu ve pozitif olmayı’ öğrettiğini, sevdirdiğini ve hatta damarlara geçirdiğini anlatmak lâzım. Hazret-i Muhammed’in (asm) getirdiği “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız” boyutunda sevgiyi imanla kaynaştıran sevgi anlayışının çağımızda çok canlı biçimde Bediüzzaman’da tecelli ettiğini anlatmak lâzım.
Bu memlekette Bediüzzaman ile ilgili anlatacak çok şey var. Öyle ki konu, her tarafta toplantılar, paneller, seminerler, konferanslar, programlar yapmayı çoktan hak edecek kadar önemli. Bundan dolayı son yıllarda Bediüzzaman Haftası adı altında bu faaliyetlere hız verildi ve ülke sathı bir bilgilendirme ve aydınlatma seferberliğine bundan dolayı dönüştü.
Emeği geçen herkesi kutluyor ve Allah razı olsun diyorum.
Herkesi ‘şiddete inat, sevgi için’ Hilton’da buluşmaya dâvet ediyorum.
14.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|