Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Röportaj

Ayşe Kolukısa - Müyesser Akçiç

İşitme engelliler için destek bekliyoruz

Toplumumuzun sessiz bir kesimini, işitme engellileri temsil eden ve yarım asra yakın geçmişi olan bir kurum var, Türkiye İşitme Engelliler Millî Federasyonu. İşitme engellilerin sorunlarını gündeme getirerek çözümler bulmaya çalışan bu kurumun, Türkiye İşitme Engelliler Millî Federasyonu’nun Başkanı Ercüment Tanrıverdi bugünlerde önemli bir olay için destek arıyor. 16. Dünya İşitme Engelliler Kongresi’nin Türkiye’de yapılması için çabalar içinde olan Tanrıverdi, “Bu alanda dünyanın en büyük organizasyonunu Türkiye’ye getirmek için uğraşıyoruz. Çok zor bir adaylık elemesini geçtik” der-ken, önlerinde sadece bir rakip kaldığını, Madrid’de bu yaz yapılacak 15. kongrede Güney Afrika ile yarışacaklarını belirtiyor ve destek bekliyor.

*İşitme engelli değilken onlarla ilgili bir kurumun başkanı olma fikri sizde nasıl oluştu?

Annem, babam ve eşim işitme engelli. Dolayısıyla işitme engelliler camiasının içindeyim. İşitme engellileri en iyi anlayabilecek biri olduğum için, başkanlığa aday oldum ve seçildim.

*Türkiye İşitme Engelliler Millî Federasyonu’nun misyonu nedir?

Türkiye’de yaşayan işitme engellileri temsil eden en yüksek mercii olarak misyonumuz, işitme engellilerin sosyal, siyasî ve ekonomik yaşam standartlarını yükselterek, diğerleriyle eşit şartlarda sosyal yaşama katılmalarını sağlayabilmektir. Türk İşaret Dili’nin kullanımını teşvik ederek, gerçekte işitme engellilerle diğerleri arasındaki uçurumu daraltmaktır ki, bu da aslında Türkiye İşitme Engelliler Millî Federasyonu’nun gerçek amacı olarak addedilebilir.

*Ülkemizdeki işitme engellilerin eğitim sistemindeki durumundan biraz bahseder misiniz?

İlköğretim bazında 54, lise kategorisinde 15 okulumuz var. Okullarımızın az olması sebebiyle işitme engellilerin, eğitim sistemi ciddî anlamda sıkıntılı. Biz göreve geldiğimizde önce şunu düşündük; işitme engellilerimizin bir üniversitesi olsun istedik. Üniversite yapmak kolay. Devlete söylersiniz oraya binayı diker, hocasını, sistemini oturtur. Ama orada okuyacak öğrenci nerede? Bugünkü sisteme baktığımız zaman, liseye giden öğrenci sayısı çok az. Gerçek anlamda, önüne bir yazıyı, gazeteyi koyduğunuz zaman okuduğunu anlamayan lise mezunu bunlar. Bu sistemde mezun olan öğrencilerin nasıl üniversiteyi kazanacağını düşündük. Çünkü şartlar aynı. ÖSS’nin belli bir sınav kriteri var, bunu aşmak zorunda. Bizim sorunumuz temelde bununla ilgili. Alt yapıyı oluşturmamız gerekiyor. Bir anaokulu projesi hazırladık. İnşallah en kısa zamanda, yer konusu halledilirse, Türkiye’deki ilk işitme engelliler anaokulunu açmayı düşünüyoruz. Burada iki dil eğitimi verilecek. Hem işaret dili, hem de normal Türk dilinin birlikte uygulandığı bir eğitim sistemi olacak.

* İnternet sitenizde düzenlediğiniz seminerlerden bahsediliyor. Bu seminerlerle neyi amaçlıyorsunuz?

Türkiye İşitme Engelliler Sağlık Projesi adı altında yürütülen Avrupa Birliği projesi, üreme sağlığı üzerine bir programdı. Bu projeye adım atmamızın sebebi, işaret dilini ilk kez sağlık sektöründe kullanmış olmaktı. Bu önemli bir ihtiyaç. İşaret dili hiçbir şekilde sağlık sektöründe bulunmuyor. Bulunması bizim için büyük bir fırsattı. Bunu değerlendirmek istedik. Sağlık Bakanlığının onaylamış olduğu eğitim metinlerini Türk İşaret Dili’ne çevirdik. Daha sonra dvd’ler hazırladık. Yaptığımız projenin hedeflerinden biri de buydu, ama hedeflenene pek ulaşılamadı. Bu projenin sonunda, “Bizim hastahanemiz tercüman istihdam edecek” diyen biri çıkmadı, ama hâlâ ümidimiz var.

*Özürlüler Yasası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Özürlüler Yasası, çıkmış olan yasalarının en iyisi diyebilirim. Özürlünün sosyal hayata adaptasyonu ve normal hayata diğer insanlarla eşit seviyede girmesi anlamında önemli getirimleri var. Ama geliştirilmesi gereken çok şey var. Bizim için en önemli adım, işaret dilinin bu kanunla resmî dil olarak kabul edilmesi ve bunun yanında tercümanlık sistemi getirilmesi oldu. İstanbul’da en az 3-4 hastanede tercüman olması gerekiyor.

*Federasyonun, toplumun ulusal ve uluslar arası faaliyetlerini gerçekleştirmesi konusundaki rolü nedir?

Ülkemizdeki işitme engelli toplumunun ulusal ve uluslar arası alanda faaliyetlerini gerçekleştirebilmelerine ön ayak olmak, derneklerin yerel çalışmalarının genele yayılmasına katkıda bulunmaktır. Bünyesindeki dernekler ve diğer özürlü kuruluşları ile işbirliği içinde, işitme engelli toplumunun gelişmesini sağlamak en öncü görevimizdir.

Finlandiya Sağırlar Federasyonu’nun yapmış olduğu projede, katıldığımız final forumunda Balkan ülkeleri arasında çok önemli bir yerde olduğumuz ortaya çıktı. Hem kanun anlamında, hem de yapılan aktiviteler anlamında baktığımızda genelde Türkiye diğer Balkan ülkelerine göre çok daha ilerde duruyordu. Bizim forumlara katılımımız, her konuda yaptığımız programlar, fikir alış verişlerimiz insanların dikkatlerini çekti. Her gün toplantılar yapıldı. Türkiye’nin bu kadar ilerlemiş olduğunu tahmin etmiyorlardı. En çok şaşırdıkları konu da işaret dilinin resmen kabul edilmiş olmasıydı. Dünya üzerinde kendi işaret dilini kabul eden 44. ülke Türkiye olmuştur. 128 üyenin arasından sadece 44 ülke işaret dilini kabul etmiş. Bu sayede farklılığımız gösterilmiş oldu. İşitme engelliler alanında çalışmalarımız, Balkan projesine bir vesile oldu, tekrar hareketlenmesi anlamında. 21-22 Nisan’da İstanbul’da bir toplantımız olacak. Türkiye ve Balkan ülkelerindeki federasyon başkanlarıyla beraber, bir organizasyon yapılacak. İşitme engellilerle ilgili gençlik kampları, kültür sanatla ilgili birlikte yapılacak organizasyonlar, eğitim, işaret dili gibi alanlarda bizim katabileceğimiz, onlardan alabileceğimiz ne varsa, bunları paylaşabileceğimiz bir ortam oluşturmak istiyoruz. Onlarla birlikte Balkan hareketini de başlatmış olacağız. Federasyonumuz ülke anlamında uluslar arası anlamda kendini ön plana çıkardı. Türkiye olarak 16. Dünya İşitme Engelliler Kongresi’ne aday olduk. Madrid’de yapılacak 15. kongrede, 16-23 Temmuz arasında Güney Afrika ile finale kalan iki ülke olarak yarışacağız.

*Kongre için kimlerden destek bekliyorsunuz?

Bu bir ülke meselesi. Orada ülkemiz adına aday oluyoruz. Bizim bakanımız, belediyemiz ve valimizin vermiş olduğu belgeler ikna edici oluyor. Federasyonda onların resmî muhatabı oluyor. Çok büyük bir organizasyon. Bizim beklediğimiz, en az 8 bin işitme engelli ve ilgili katılımcılar, işitme engellilerle ilgili çalışmalar yapan uzmanlar, bilim adamları, profesörler, işitme cihazı firmaları, doktorlar, işitme engellilerle ilgisi olan herkesin aynı ortamda buluştuğu dev bir organizasyon. Böyle bir organizasyonu Türkiye’ye getirmek gibi bir şansımız var. Biz biliyoruz ki bu Türkiye’de yapılabilir. Başbakanlık Tanıtma Fonu’na bir dosyamızı verdik. Üç aydır erteleniyor. “Temmuz ayında” diyorlar. Bu erteleme bizim işimizi zorlaştırıyor, önümüzü göremiyoruz. Gerçekten bir destek olunacak mı? Ne kadar destek olunacak? Bunu bilmiyoruz. Zamanımız az ve ona göre planlarımızı yapmamız gerekiyor. Sadece devletten değil, ülkesini seven birçok özel kurum, kuruluş ve medyadan destek bekliyoruz. Dünya kongresinde ülkemizi çok iyi bir şekilde tanıtmamız gerekiyor.

Ayşe Kolukısa - Müyesser Akçiç

14.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (12.04.2007) - Derelerden elektrik akacak

  (20.02.2007) - Düşünce suç haline getiriliyor

  (19.02.2007) - "Devlet vatandaşından korkuyor"

  (18.02.2007) - Şifalı bitkiler kitabından Bioder markasına

  (16.02.2007) - Meslekî eğitimde büyük bir dram yaşanıyor

  (15.02.2007) - "Her bir mesleğin piri bir peygamber"

  (12.02.2007) - Devlet, “benim psikopatım iyidir” dedi

  (08.02.2007) - Anne sütü ile ilgili çalışma uluslar arası ödül aldı

  (05.02.2007) - Türkiye artık geri dönemez

  (03.02.2007) - Kalemi ve yazdıklarımı tanıklığa çağırıyorum

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004