AB görüşmelerinde son dakikalarda bir altın gol atması beklentilerini Türkiye boşa çıkarmadı ve golü attı. Takımımızın sağı ya da sol açıkları veya bekleri durumundaki oyuncuları fazla ileri çıktıklarından gol ofsayt sayıldı gibi. Son durum, sekiz başlığın askıya alınmasının yanında KKTC’nin izolasyonunun da kaldırılması sürecinin eklenmesiyle Rum Kesimi 1, Türkiye 0. Ama kendi açımızdan berabere kaldık sayılır. Yani 1-0 berabere bitti maç.
Bu karambolden sonra Türkiye, takımının yapısını yeniden gözden geçirecek. Sahaya diziliş 4+4+2 mi, 3+4+3 mü, 3+3+3+1 mi olacağını belirlemeden çok daha önemlisi, takım ruhu içinde herkesin görevini bilmesi ve kazanmak için motivasyon içinde olmasıdır. Aksi takdirde kendi kalesine gol atmak da dahil sürpriz sonuçlar alınabilir. Malum top yuvarlaktır.
Bir daha gol atılacağı zaman teknik direktörden malzemeciye kadar bağıra bağıra haber vermek gerektiğini, hatta tribünlerdeki seyircilere bile bilgi vermek gerektiğini bilmeyen futbolcular, bundan böyle gol atmaya heves edebilirler mi acaba? Ceza vuruşunda topu rakip takımın barajının üstünden mi, yoksa üstten atacakmış gibi görünüp de zıplayacaklarını tahmin edip alttan mı atacağınızı öyle Ronaldinho gibi kendi kendinize kararlaştıramazsınız. Yukarıdaki kurallara göre içinizdeki taktik ve niyetleri, bangır bangır bağırarak herkese ilân edeceksiniz, sonra atacaksınız. Yoksa gol attınız diye teknik direktörden malzemeciye kadar tüm takım arkadaşlarınız boynunuza sarılıp, sizi yerlere serip sevinçle kutlayacaklarına, ‘Niye bize haber vermedin, bizden habersiz niye gol attın?’ diye eşek sudan gelinceye kadar dövebilirler. Hem de o kadar seyircinin önünde.
Biz futbolu böyle oynarız. Bizde böyledir. Çünkü bizim durumumuz başkadır, bulunduğumuz ülke dört bir tarafı düşmanlarla çevrilidir. Siyasal ve stratejik konjonktür gereği Uefa, Muefa kuralları bizde işlemez. Bizim derin ve çok gizli özelliklerimiz olduğundan biz topu böyle oynarız. Kuralları kendimiz belirleriz. Bazı futbolcular kendilerini futbol federasyonu mu zannediyorlar? Öyle kimseye danışmadan gol atılması nerede görülmüş? Biz ne işe yarıyoruz saha dışında. Sonra bize sorulsaydı bu golün atılmasını da istemezdik. Bir kere millî takımımızın millî strateji gereği, gol atmaması kararı gereği gol atmak yanlış. İki, gol atılırken haber verilmiş midir etkili ve yetkili mercilere, hayır. Bu da ikinci bir yanlış ve üç, biz olsaydık topu taca atardık. Öyle gol, mol yok arkadaş. Bu soğuk havada gol atıp da seyircileri sevinçten galeyana getirmenin zamanı mı? Taraftar sevinecekse, ona da biz karar vereceğiz. Hem ille de seyirci gol atarak sevindirilemez. Sahada kaşık havası oynarak, uzun eşek oyunu oynanarak, davul zurna çalınarak da seyirci sevindirilebilir.
Neticede bizden habersiz gol atarsanız eğer, sizi ofsayta düşürecek kendi iç dinamiklerimiz ve taktiklerimiz de vardır. Ona göre. Bir daha böyle olmasın, tamam mı?
14.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|