Mecliste iktidar ve muhalefet kulislerinin açıldığı, orta holde bir sergi var.
Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın, “Avrupa’dan Asya’ya, 600 yıl boyunca yüzlerce ırkı, onlarca dini ve bir çok farklı kültürü, topraklarında barış içinde bir arada tutmuş bir imparatorluğun tarihe düşülmüş notlarıdır bunlar” sözleriyle açtığı “Gök kubbe altında birlikte yaşamak” sergisi.
Hoşgörü sergisi de deniliyor buna.
Osmanlı’nın 600 yıl yönettiği topraklarda farklı dinlere, farklı dillere ve farklı milletlere, etnik kültürlere tanıdığı haklar, sağladığı özgürlüklerin belgeleri, yayınlanmış fermanlar sergileniyor burada.
Peki Meclisin salonlarında hoşgörü belgeleri sergilenirken, genel kurulda hangi tartışmalar oluyor.
SALİH KAPUSUZ - Bir insanın Müslüman olması başka bir şey, bir rejimin, bir devletin laik olması başka bir şey. (AKP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) İnsan laik olamaz, ama, laik bir kurumu savunur, laik bir devleti savunur. Bu başka bir şey.
TUNCAY ERCENK - Suç işliyorsunuz, suç. Suç işliyorsunuz.
MUHARREM İNCE - Ben laiğim ve Müslümanım.
SALİH KAPUSUZ - Bu sizin tercihiniz. Bakınız kurumsal olarak…
MUHARREM İNCE - Senin de bunu demen lâzım, herkesin demesi lâzım. Olur mu öyle şey. (AKP sıralarından gürültüler)
SALİH KAPUSUZ - Arkadaşlar, işte…
MUHARREM İNCE - Mecburiyet var, anayasal mecburiyet var. Laik olmak zorundasınız.
Tartışma sadece meydanları inleten cumhuriyet ve laik konusunda değil. Malatya’nın sorunları dahi gerginlik konusu olabiliyor.
AHMET MÜNİR ERKAL (Malatya)-Otur yerine!..
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya)-Sen de çık konuş!
AHMET MÜNİR ERKAL (Malatya)- Otur yerine! Otur yerine!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sen çık, görüşlerini söyle.
AHMET MÜNİR ERKAL (Malatya) - Bu anlamda, Sayın başkan, bu hırçın ve tahammülsüz insanı…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Tahammülsüz sensin! Sen çık konuş! Sen çık konuş!
AHMET MÜNİR ERKAL (Malatya)- …kamuoyuna ben teşhir ediyorum.
Her şey tartışma konusu olabiliyor. Ve her şey tartışmaya malzeme olarak kullanılabiliyor.
15 üniversite kurulmasıyla ilgili yasanın görüşmelerinde imamların, cumhuriyetin ne işi var demeyin. Üniversitelerimizdeki bilimsel yayınları, akademisyenlerimizin makalelerini, İstanbul’daki, Ankara’daki üniversitelerimiz bilimsel yayında yetersiz kalırken, Harran Üniversitesinin elde ettiği başarıyı konuşmuyor.
Peki neyi konuşuyoruz?
EROL ASLAN CEBECİ - İmamlara düşmanlığın mı var?
ENGİN ALTAY - Evet, kardeşim, Türkiye Cumhuriyeti imamlar cumhuriyeti olmayacaktır. Gel, buradan konuş!
EROL ASLAN CEBECİ- Hadi be oradan!
ENGİN ALTAY - Edepli ol biraz orada sen!
Tartışma burada kalmıyor elbette ki...
MAHMUT GÖKSU - Millet size güvenmiyor.
ENGİN ALTAY - Ne diyorsun ne? Ne diyorsun? Gel bakalım gel, gel.
MAHMUT GÖKSU - Önce iktidar ol, iktidar.
ENGİN ALTAY - Sen bir kere şuraya çıktın mı şuraya?
MAHMUT GÖKSU - Önce iktidar ol, iktidar.
ENGİN ALTAY - Ya da gel dışarıda konuşalım.
BAŞKAN - İdare amirleri, lütfen…
Öyle görülüyor ki, hoşgörü belgeleri sadece sergi salonlarında, resmî nutuklarda, panolara asılı fermanlarda kalıyor. Hoşgörüyü artık tarihin raflarından alıp, günlük tartışma kültürümüze de yansıtmamız gerekiyor.
Cenazemiz gösteri, şûrâmız kavga, Meclis müzakereleri gerginlik konusu olduğu sürece bir arpa boyu yol almamız mümkün değil. Şimdiye kadar bir ilerleme sağlayamadığımız gibi...
17.11.2006
E-Posta:
[email protected]
|