Terörle Mücadele Kanunu Meclisten geçti.
Halkın iktidarı, halkın tepki gösterdiği bir “yasa”yı Meclisten geçirdi.
Bahaneye bak:
“Silahlı kuvvetler istedi, yaptık.”
Bunu hükümet adına Devlet Bakanı Cemil Çiçek söylüyor.
Çiçek “ihtiyaç”tan bahsediyor.
Sanki, bu millete ihtiyacı yokmuş gibi.
Sonra “denge” diyor. Bu “yasa”nın onaylanmasıyla bir dengesizlik olacağını görmüyor mu? Bir yanda “kamu düzenini sağlamak..”
Diğer yanda “hak ve özgürlükleri temin altına almak”tan bahsediyor.
Diyor ki, “Irak’ta özgürlük var mı?”
İşte buna, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” derler.
Siyasî analizi diğer arkadaşlara bırakıp, ben kanun geçmeden önce, televizyona yansıyan bazı olayları alt alta koyayım.
Danıştay’a yapılan saldırı... Malûm, bu kanlı provokasyon Türkiye’yi günlerce meşgul etti. Adeta, TMK’ya zemin hazırlandı.
Hatta, “Hacı” dizisinde geçen bazı sanhelerin “Danıştay” saldırısıyla “benzerlikler” göstermesi enteresan.
Zira bu dizide; tetikçiyi canlandıran ve sözde “İlâhî Adalet Örgütü”e mensup Ahmet Gesili, eline silâh alıyor ve “çağdaş” bir karakteri “temizliyor.” Tıpkı “danıştay”a yapılan saldırının bir benzeri gibi.
Sonra dizide “vur” emrini veren “tarikat lideri” tutuklanıyor. Aynen onun gibi 80 yaşındaki Şeyh Salih Hoca gözaltına alınıyor. Dizide yazılan senaryo, gerçek hayatta aynen tatbik ediliyor. Tuhaf. Hem de çok tuhaf.
Senaryo bununla bitmiyor tabiî ki:
Kanaltürk’te Merdan Yanardağ’ın hazırladığı “Yolsuzluk ve Yoksulluk” programında Nurettin Veren adlı bir kimse, eskiden mensup olduğu bir cemaat ve lideri hakkında verdi veriştirdi. Kendini ihbar etti. Yetmedi savcılara “suç duyurusu”nda bulundu.
Tam da TMK’nın arefesinde. Emin Çölaşan gibileri de savcılara “Daha ne duruyorsunuz?” diyerek “ihbar”ın değerlendirilmesi çağrısında bulunuyor.
Türkiye’deki olaylara baktığınızda hiçbirinin “tesadüfi” olmadığını, hatta her birisinin zincirleme, birbiriyle irtibatlı olduğunu görürsünüz.
Oyunu senaryoya dökenler, kendi istedikleri gibi “mutlu son(!)”la bitirdi.
Peki, TMK gerçekten mutlu bir son mu?
DEVLET TERÖRÜ
İsrail çıldırdı. Kaçırılan askeri bahane edip, Gazze’ye bomba yağdıran, terörist devlet İsrail Hamas’ın 9’u bakan, 24 milletvekilini resmen esir aldı. Dünya ne yapıyor? Bu korsanlığını şaşkın ördek gibi izliyor.
Filistin TV’si ise yayın akışını değiştirerek, “kahramanlık türkü”leri yayınlıyor.
Ramallah’tan yayın yapan Filistin’in tek televizyonu ‘’Filistin Televizyonu,’’, saldırıyla birlikte yayın akışını değiştirerek, halkına umut vermeye çalışıyor. Filistin için hayatını kaybedenlerin görüntülerinin yer aldığı klipler ekranlarda sunuluyor.
Bazı türkülerin, İsrail cezaevlerindeki tutuklu Filistinlilerce hazırlanmış ve Filistinli annelere ithaf edilenlerden seçildiği gözleniyor.
Habere göre, bir televizyon spikerinin, yayına ‘’Hayat böyle... Ama Gazze’ye yapılan bu saldırılar, ülkenin halk yapısına zarar verilmesi, İsrail’e barış getirmeyecek’’ diyor.
Yahudilerin kendilerini “efendi,” diğer insanları da “köle” gibi gördüğü bu dünyada, ne barış gelir, ne de refah!
01.07.2006
E-Posta:
[email protected]
|