İşte “laiklik” bu.
Mehmet Ali Erbil boşuna yırtınmasın: “Efendim, beni asmak istiyorlar, yok etmek istiyorlar” diye...
Boşversene.. Hani nerde?
Bakın ona bir destek çıktı ki, hem de üstüne üstlük RTÜK üyesi.
Geçen yıl CHP’nin adayı olarak RTÜK üyesi seçilen Şaban Sevinç, bir gazetede Erbil’le ilgili şunları yazmış:
“Bazı çevreler, toplumu dinden soğuttuğu gerekçesiyle Erbil’i televizyonlardan tasfiye etmeye çalışıyor!”
Bir adım daha ileri gidiyor Sevinç:
“Televizyonlarda laikliği zedeleyen programlara ses çıkartılmazken ‘sektöründe vergi şampiyonu’ olan Erbil linç edilmeye çalışılıyor” diyor. (Yeter Söz Milletin, Hürriyet)
Sevinç harika tesbitlerde bulunmuş. Elma ile armutu birbirine karıştırmış.
Vergi ödemek ayrı, televizyonda adamın donunu indirmek ayrı.
Bir RTÜK üyesinin bu skandala destek vermesini anlamak mümkün değil.
Peki, yine bir RTÜK üyesinin “TRT’nin dinselleştirmesi” tepkisin nasıl yorumlamalı?
Eh, CHP’nin adayı olsa olsa bu kafada olur. Ne diyelim? Yani sıkılmasa diyecek ki:
“Dini programları Mehmet Ali Erbil sunsun.”
Öyle ya, belki “laiklik” kurtulur.
TARTIŞILAN ÇİZGİ FİLM
Gelelim “çizgi film” tartışmasına.
Önceki gün, yazımızla ilgilenen bir okuyucu, “belden” aşağı vurarak bir siyasinin sözüyle, benim sözümü kıyas tutmuş.
Olmadı.
Bu “sağlıklı bir tartışma” ortamı oluşturmaz.
Şunu söyleyebilirim ki, bu milletin ekserisi, bu tartışmadan sonra, “domuzlu çizgi film” istemez ve rahatsız olur.
Bir detay daha:
“Winy ve Pooh” isimli çok tartışılan çizgi film aslında yıllardır atv ekranlarında, üstelik her gün sabah kuşağında yayınlanıyordu.
Atv bunu nasıl izah edecek bilemeyiz. Ancak, şu var ki, herkesin gözünden kaçtı.
“NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK”
Bakın, laikliğin bekçilerinden ve dahi CHP’li Kanaltürk, dolandırıcılık iddialarıyla gündemde.
Paragon Televizyon Yayın Hizmetleri AŞ İşletme Müdürü Şenol Ayyıldız, şirketinin 1 milyon 700 bin YTL dolandırıldığı iddiasıyla aralarında Tuncay Özkan ve Kanaltürk Genel Müdürü Kerimcan Kamal’ın da bulunduğu beş kişi hakkında “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş.
“Nitelikli dolandırıcılık” hukuk diliyle net anlatılmış. Ama halk diliyle buna şöyle diyebilir miyiz:
“Kaliteli dolandırıcılık.”
Efendim, Paragon Televizyon yetkilileri “lisans devrinin gerçekleşmesini” istiyor.
Tuncay Özkan ve ekibi, böyle bir şirketi tanımadığını ve dava hakkında da bilgi sahibi olmadığını söylüyor.
Bu günlerde CHP’ye karargah kurarlarsa şaşmayın. Sığınacakları başka bir yer yok çünkü.
USTALAR GEÇİDİ
Radyo Onbeş kuruluşunun üçüncü yılında “ustaları selamladı.”
Türkiye’de radyo yayıncılığına emek vermiş ustaları selamlayan başka hangi kurum var ki?
TRT sadece arşiv görüntüleri ekrana getirerek, eskileri “yâd” ediyor.
Ödül alan “usta”lar, Ahmet Özhan, Arif Meşhur, Avni Anıl, Elife Hazin Güran, Ersin Tançkaya, Hasan Anaz, Meral Uğurlu, Necla Akben, Nedret Selçuker, Nevzat Yalçıntaş, Tuğrul Şan...
Türk Sanat Müziği dalından tut, spiker, hatta teknisyene kadar “usta”lara ödül verildi.
Dinleyici Özel Ödülü ise, Hüseyin Turan, Zara, Uğur Işılak ve Orhan Hakalmaz.
Radyo Onbeş’i kuruluşunun üçüncü yılında nice başarılar diliyoruz
23.06.2006
E-Posta:
[email protected]
|