Bilişim endüstrisi dörtnala koşuyor
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, 'Bilişim sektöründe 80 bin kişi çalışıyor, çok ciddi eğitim veren kuruluşlar var. Günümüzde teknolojinin gerektirdiği eğitimi, bazı alanlarda sadece özel kursların sağladığını unutmayalım' diyor. Bunun için uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasyonlara ihtiyaç olduğunu inkâr edemeyiz.
'Bilişim Eğitim Merkezi', neredeyse her dalda uluslararası iş ortaklığı olan, özel sektörün en iyilerinden biri. CAD programlarının dünya çapındaki üreticisi olan Autodesk'in Türkiye'deki Lisanslı Eğitim Merkezi. Genel Koordinatörü Ahmet Çevik AutoCAD, Inventor (MDT), Revit (MDT) ve 3D Studio MAX gibi çizim, tasarım ve animasyon programlarının profesyonel eğitimlerini ve sertifikaları verebilen kurumumuz, 'Microsoft Certified Partner For Learning Solutions', grafik alanında dünyanın en önemli yazılımcılarından olan Corel / Eti Bilgisayar'ın "Türkiye'deki İlk ve Tek Traning Partner", harita mühendis ve teknisyenlerine yönelik yazılımlar üreten ''Netcad''in ''Yetkili Eğitim Merkezi'' ve inşaat mühendislerine yönelik olan ''STA4-CAD''in ''Yetkili Eğitim Merkezi'' unvanlarına sahip' diyor… Bir anda bilgi patlamasına boğduk sizleri, ama değer.
Merkezin genel olarak verdiği eğitimler, Microsoft, teknik ve görsel iletişim tasarım eğitimleri mühendislik bölümlerinden (bilgisayar) mezun olan öğrencilerin daha çok teorik bilgilerle dolu olması, bu kursların önemini fazlasıyla arttırıyor. Hatta alaylı öğrencilerin piyasada çok daha fazla iş bulmaları, üniversitelerin yenilenme içine hızla girmeleri gerektiğini düşündürtüyor. Kuşkusuz,'Satış Pazarlama Müdürü Emre Güzeldal'ın, 'Bill Gates'in Türkiye Ziyareti ve Düşündürdükleri' konulu makalesindeki sözleri de bizim iddiamızı destekler biçimde. Güzeldal, 'Bilgisayar bölümü mezunlarının, genellikle pratik bilgi ve beceri açısından çağımızın gereklerini yerine getirecek seviyede olmadıkları aşikâr. Yetişmiş insan kaynaklarına baktığımızda 'Bilgi Teknolojileri' alanında ara eleman açığı olarak niteleyebileceğimiz bir ihtiyacın var olduğu ve acil olarak bu alanlarda kalifiye personellerin yetiştirilmesi gereği açıkça kendini gösteriyor',diyor.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji üniversitesinden Prof. Ali Yazıcı; eskiden ilanlarda, aranan kişilerin üniversite mezunu olmalarına bakılırdı. Son yıllarda bunun ortadan kalktığını görüyoruz, diyor. Bugün ,'Yazılım Mühendisliklerine' ihtiyacın gözle görülür bir şekilde arttığı bilinirken, ilerleyen yıllarda ülkemizde de, yüksek öğretimde BT (Bilişim Teknolojileri) bölümlerinin açılacağı ve yaygın hale geleceği öngörülüyor.
Yine Menteş'e dönelim; eleman ihtiyacı olarak düşünüldüğünde, son beş yılda network uzmanı, güvenlik uzmanı, web uygulamaları uzmanlarına talepte artış var.
Bu bilgileri niye verdim? Bir kakofoni içinde Truman Show'daki gibi, sanal gerçekliğin içindeyiz de ondan! Ama ne içinde!
Bugün ÖSS'de ter döken arkadaşlarımızdan, belki bilgisayar programcılığı bölümlerini, yahut bilgisayar mühendisliğini tercih edenler olabilir. Onların da akıllarının bir yerinde bulunsun diyerek ufak bir katkı! Gerçi beyinleri şu an ne durumdadır 'bunca stres altında iken' veya neden sezon başında (sene başı) yazmadınız da, maraton ve biz bittiğimizde yazdınız yakınmalarını işitiyorum, neredeyse?! Kulaklarımı tıkıyorum (Ben zaten kazanamayanları düşünerek yazmıştım(:)), bilişimdir, durmaz diyorum. E o zaman, bilişim endüstrisi dörtnala koşuyor, siz ne duruyorsunuz?
Dipnot: BEM'den 'Pazarlama Uzmanı Sevil Terzi'den edindiğimiz bilgilere göre; 1999 yılında faaliyete geçmiş, kişilere ve kurumlara tüm bilgisayarlı eğitimlerin verildiği bir eğitim ve kariyer merkezi BEM. Kursiyerlerine Kişisel Gelişim ile beraber iş ve kariyer imkânı sağlayacak "kaliteli" ve "öğreten" eğitim modelini uyguluyor. Tatilinizi fazladan beyin takviyesine harcamak isterseniz, yaz boyu sürecek olan kampanyaları da başladı. Her hafta ayrı konularda ücretsiz seminerleri de ekleyelim. Kuruluş, öğretme garantisi modeli ile de, belge aldığı halde kendini eksik hisseden katılımcılara ikinci kez eğitimi ücretsiz alma imkânı sunuyor. Şimdilik yalnızca 'Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş' şubelerinde… Bilgi için: www.bilisimegitim.com
|
Belma Uğur
18.06.2006
|
|
Hayat teknik bir hadise midir?
Hayattan çok şey bekledik bugüne kadar. Bu beklentileri manevî ve maddî olarak ikiye ayırabiliriz. Manevî değerlerimize; inanç, duygular, ahlâk, gelenek ve görenekler gibi faktörleri örnek verecek olursak, maddî unsurlara ise bilgi ve teknik sonucu elde edilen her şeyi örnek gösterebiliriz. Tekerlekten son model arabalara, taş baltadan bilgisayarlara kadar hepsi daha iyi, daha rahat şartlarda yaşamak içindi.
Burada vurgulanması gereken bir gerçek var ki, bilim ve tekniğin tarihi peygamberlerimizin mucizeleriyle başlamış ve ileride yapılabileceklere ışık tutmuştur. Birçok icadın piri peygamberler ve İslâm âlimleri olmuştur. Fakat onlar hayatlarındaki bu nimeti yaşamak için amaç olarak değil, araç olarak kullanmışlardır. Günümüz toplumlarında ise, teknoloji her konuda olduğu gibi insanların manevî değerleri üzerinde de baskın rol oynamakta. Bu da çoğu zaman kültür yozlaşmasını, ahlâkî çöküntüyü beraberinde getirmektedir. Buradan şu anlaşılmasın ki, "teknoloji zararlıdır." Aksine bir nimettir. Ateş yakıyor diye, ateş kötüdür diyemeyiz. İnsanlar ya da toplumlar teknoloji ile hayatları arasındaki dengeyi kuramadıkları zaman, manevî değerleri zarar görmektedir. Bizim hayatımızı kolaylaştırmak için teknolojiye hâkim olmamız gerekirken, teknoloji bizim hayatımıza hâkim olup hayatımızı zorlaştırmaktadır. Bu da yanlış kullanımından, amacının dışına çıkarılmasından kaynaklanmaktadır.
19. ve 20. yüzyıllarda teknolojinin açtığı problemlere karşı Batıda büyük tepkiler ve tartışmalar oluştuğunu çeşitli kaynaklardan biliyoruz. Meselâ İngiliz romancı, öğretmen ve rahip Samuel Butler, "makineler mi duyguları, yoksa duygular mı makineleri yok edecek?" sorusuyla geniş yankı uyandırmıştır. D. Bell ise, "İnançlarımızda yıkılma eğilimi her şeyden önce teknik ilerleme ve rasyonel planlama ile alâkalı olarak ortaya çıkan aşırı sekülerleşme (dinsizleşme) neticesidir" diyerek inançlarının yıkılmasını teknik ilerlemelere bağlamıştır. D.R. Hardman ise şöyle demiştir: "Birkaç genellemenin dışında bu hüküm doğrudur. Cehalet ve iştahın kötüye kullanılması, sadece ticaretle uğraşan maceraperestlerin servet yaptıkları bir faaliyet değildir. Hükümetler, belki de daha büyük ölçüde bu eylemin içindedirler. Max Weber de, teknoloji ve ilmin ilerlemesi ile insanın manevî güçlerden uzaklaştığı kanaatindedir.(1) Toplumlar teknolojiye sahip olma arzusu ile teknolojinin esiri olma çelişkisi arasında net bir düşünce geliştirmekte zorlanmışlardır.
Oysa ki, teknolojiye İslâmiyet'in bakış açısı nettir. Kur'ân-ı Kerimin günümüze hitap eden tefsirleri olan Risâle-i Nur'da çağımızın mimarı Bediüzzaman Said Nursî tekniği insanın aczine ve ihtiyacına binaen Allah'ın bir lütfu olarak açıklar. Ona göre teknik, medeniyetin istinad ettiği marifet (ilim), san'at ve ticaretten ibaret üç esasın san'at kısmını temsil eder. Bediüzzaman'a göre, Kur'ân-ı Kerim'de peygamberlerin mucizelerinden bahsedilmekle, Müslümanlar o mucizelerin benzerlerini ilim ve san'at (yani teknik) yoluyla elde etmeye teşvik edilmiş olmaktadır. Çünkü peygamberler, her hususta örnek alınacak uyulacak kimselerdir. Şöyle der: "Kur'ân-ı mucizu'l Beyân'ın en parlak âyetleri olan mucizât-ı enbiya âyetleri, birer hikâye-i tarihiye olarak değil, belki onlar, maâni-yi irşâdiyeyi tazammun ediyorlar. Evet, mucizât-ı enbiyâyı zikretmesiyle fen ve san'ât-ı beşeriyenin nihâyet hududunu çiziyor. En ileri gâyâtına parmak basıyor, en nihayet hedefleri tayin ediyor; beşerin arkasına dest-i teşviki vurup, o gayeye sevk ediyor"(2).
Bediüzzaman'a göre, peygamberlerin mazhar olduğu mucizeler, insanlığın fende ulaşacağı hedefleri gösterir. Peygamberler böylece, sadece manevî kemâli değil, maddî kemâli de temsil ederler.
Bediüzzaman, tekniğin elde edilmesinin gerekli olduğunu belirtmekle birlikte, bunun hayırda kullanılması gereğine dikkat çeker. Aksi takdirde, teknikten zarar görüleceğini belirtir. Eserlerinde çeşitli yerlerde bu konuya değinir. Nûr Âleminin Bir Anahtarı adlı risâlesinde bu husustaki düşüncesi şöyledir:
1. Medeniyet-i hâzıranın harikaları Allah'ın insanlara verdiği bir nimeti, bir lütfudur.
2. Öyleyse insanlık bu nimete şükretmelidir.
3. Bu teknik harikalara şükür, onların insanlığın hayrına kullanılmasıyla olur.
4. İnsanlar heva ve hevesleri, sefâhet ve eğlenceleri için kullanmaktadırlar.
5. Ceza olarak her teknik bir musibet getirmiştir ve getirecektir.
Evet, hayra kullanılmayan, yani şükürsüz kullanılan her teknik muhakkak bir ceza getirmiştir ve getirecektir. Bu tesbitleri göz önünde bulundurarak teknoloji hayatımıza daha fazla zarar vermeden tekrar düşünmeliyiz. Zira hayatımız, duygularımız teknoloji ürünlerinin reklâmlarındaki gibi tamamen tekniğe endeksli değildir. "Aşk teknik bir hadise midir?" diyor bir reklâm sloganında. Peki, hayat teknik bir hadise midir ki, makinelerin içinde biz de makineleşirken duygularımızı köreltelim? Hayatımızın her ânı değerli. Yapmak istediklerimiz çok, hayat ise kısa. Teknoloji; hayatımızı, duygularımızı, maneviyatımızı ele geçirip kendine esir etmeden biz onu ele geçirmeli, onu bir binek olarak kullanarak yolumuza son sürat devam etmeliyiz.
Kaynaklar:
1. Sorgulayan Denemeler-Bertrand Russell
2. Sözler s. 231, 20.söz
|
Mehtap Yıldırım
18.06.2006
|
|
Bill Gates Microsoft'u bırakıyor!
Microsoft'un kurucusu ve patronu Bill Gates, yönetimdeki rolünü 2008'e kadar aşamalı olarak azaltacağını ve zamanının çoğunu hayır işlerine ayıracağını söyledi. Gates'in grubundan yapılan yazılı açıklamada, "dünyanın en zengin adamı"nın gruptaki rolünü aşamalı olarak azaltacağı ve dünyadaki sağlık ve eğitim çalışmalarına daha çok zaman ayıracağı belirtildi.
Açıklamada, Gates'in günlük sorumluluklarının devrinin düzenli ve yumuşak bir geçişle sağlanabilmesi için 2 yıllık bir geçiş dönemi öngörüldüğü ve Gates'in 2008'den sonra da danışman olarak grupta kalmaya devam edeceği belirtildi. Gates, daha önce, Microsoft'taki sorumluluklarının bir kısmını Steve Ballmer'a devretmişti.
51 yaşındaki Gates de bir basın toplantısı düzenleyerek emekliye ayrılmadığını, ancak önceliklerini yeniden düzenlediğini söyledi. Gates, 2 yıllık bir ''yumuşak geçiş'' hazırladıklarını belirttiği açıklamasında, ''grup, ayda 1 milyar dolar kâr sağlamaya devam etmek için rayında'' ifadesini kullandı.
Bill Gates, ''Microsoft Başkanı'' sıfatını 2008'e kadar koruyacak, daha sonra da danışmanlık görevini üstlenecek. Şu andaki teknik sorumlu Ray Ozzie lojistiğin, bir başka teknik sorumlu Craig Mundie de araştırma ve stratejinin başına geçecek. Grup, başkanlık görevini kimin üstleneceğini açıklamadı, ancak şu andaki Genel Müdür Steve Ballmer'ın bu görev için adı geçtiği belirtiliyor.
1980'de Microsoft'a giren ve 2000'den bu yana Genel Müdür olan Balmmer, zaten ''şirketin yüzü'' olarak biliniyor. Uzmanlar, Gates'in açıklamasının sürpriz olmadığına, Ballmer'a 2000'de görevi devrederken sürecin işlemeye başladığına ve son aylarda da Gates'in özel hayatına vurgu yaparak ailesinden çok sık söz etmeye başladığına dikkati çekiyor.
|
Neslihan Özgül
18.06.2006
|
|
Google'dan dev proje
8 yıl önce iki üniversite öğrencisi tarafından kurulan, bugünse dünyanın en büyük arama motoru olan Google, dev bir projeye başlıyor.
Yıllık 6.1 milyar dolarlık ciroya sahip şirket, şimdi de ABD'de 2 futbol sahası genişliğinde bir süper bilgisayar üretecek. Google CEO'su Eric Schmidt, günümüz teknolojisiyle dünyanın tüm bilgilerini bir bilgisayara doldurmanın 300 yıl alacağını belirterek süper bilgisayarın bu süreyi kısaltacağını söyledi.
Columbia Nehri'nin kıyısında inşa edilecek süperbilgisayar sayesinde dünyada hiç kimse bir daha bilgisayara ihtiyaç duymayacak. Herhangi bir konu hakkında bilgi sahibi olmak için cep telefonu ya da televizyonlarla bu bilgisayara bağlanmaları yeterli olacak.
Süper bilgisayar dünyayı nasıl değiştirecek
İnsanların kitap almalarına gerek kalmayacak. Dünya üzerindeki tüm kitaplar bu süperbilgisayara kaydedilecek Her isteyen kitabı istediği an indirip okuyabilecek.
Ders kitapları, ders notları ortadan kalkacak.
Somali'deki bir öğrenci çok rahat bir şekilde Oxford Üniversitesi'nin tüm çalışmalarına ulaşıp internet üzerinden eğitimini alabilecek.
Süperbilgisayar, istendiği takdirde insanların pozisyonlarını cep telefonlarından gelen sinyale göre belirleyerek, meselâ yağışlı bir havada rahatça taksi bulmasını sağlayacak ya da bulunduğu yere en yakın restoran, alış veriş merkezi gibi yerlerin listesini hemen ekrana getirecek.
|
18.06.2006
|
|
Kore'de nükleer deneme
Nükleer silâh programına sahip olan Kuzey Kore'nin kıt’alararası balistik füze denemesine hazırlandığı açıklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, hazırlığın kaygı verici olduğunu belirterek, bunun kışkırtıcı bir eylem olacağını belirtti. Sözcü, testin muhtemelen bu hafta sonuna kadar yapılacağını belirtti ve planın iptalini istedi.
Kuzey Kore'nin 1998 yılında Japonya üzerinden Pasifik okyanusuna füze fırlatması büyük kaygı oluşturmuştu. McCormack, Kuzey Kore'nin bu tür çalışmalar yerine, enerjisini, bu ülkenin nükleer programının oluşturduğu krizin çözümü için çaba gösterilen altılı görüşmelere (Kuzey Kore, Güney Kore, ABD, Rusya, Çin, Japonya) yoğunlaştırması gerektiğini belirtti.
|
18.06.2006
|