MÜSİAD, hükümete sunacağı ‘2006 Ekonomi Raporu’nu Cevahir Otel’de düzenlediği bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu. Raporda, hem 2005 yılı değerlendiriliyor, hem de 2006 yılı beklentilerine yer veriliyor.
MÜSİAD Başkanı Dr. Ömer Bolat tarafından açıklanan raporda, Türkiye’nin en büyük dertlerinden biri olan ‘işsizlik’ masaya yatırılmış ve bu derde çare olabilecek ‘öneriler’e de yer verilmiş.
Son haftalarda ciddî bir dalgalanma yaşandığını hatırlatan MÜSİAD Başkanı Bolat, Türkiye ekonomisinin bu krizleri aşabilecek seviyede olduğuna dikkat çekiyor. Bolat, kamu maliyesinin sağlam olduğunu, ancak son yıllarda enflasyonun düşmesine rağmen ekonomide yapısal dönüşümlerin tamamlanamadığına da işaret ediyor. Küresel etkilerin de krizlerde rol oynadığını hatırlatan raporda, Türkiye’nin küresel ekonomilere entegre olmak mecburiyetinde olduğu da belirtiliyor.
Son krize çare olarak başvurulan faiz arttırımının yanlış bir çözüm olduğuna da işaret edilen raporda, reformlara mutlaka devam ettirilmesi isteniyor. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili tartışmaların ekonomiyi olumsuz etkilediği hatırlatılan MÜSİAD raporunda, Türkiye’nin borç/faiz sarmalından çıkmasının istenmediğinin altı çiziliyor.
Raporun en önemli noktalarından biri de, son yıllarda elde edilen ‘kazanımlar’ın heba edilme riskinin olduğu şeklindeki tesbittir ki, bu bizce çok ciddî bir uyarıdır. Son yıllardaki kazanımların heba edilmesi demek, hem ekonomik, hem de siyasî anlamda istikrarsızlığa sürüklenmek anlamına gelir ki, bundan da en büyük zararı ‘millet’ görür.
MÜSİAD Raporunun ‘en’leri şöyle:
*En önemli sorun: Her siyasî gerilimden ‘rejim bunalımı’ çıkarılması.
*En acil tedbir: Mali disiplin sağlanmalı ve istikrarsızlık tehdidi altındaki siyasal iklim bir an önce rahatlatılmalı.
*En önemli tehlike: Staglaflasyon/durgunluk tehlikesi var. Devalüasyonlarla carî açık sorunu kalıcı olarak çözülemez. Yüksek faiz, enflasyonun çözümü değil sebebidir.
*En ‘zararlı’ çözüm: Merkez Bankası ve hükümete, ‘faiz arttırımı’ için baskı yapılması. Faiz arttırımına devam edilmemelidir.
*En sinsi risk: Yabancı sıcak sermaye, sırf faizler artıyor diye ülkede kalmaz. Türkiye IMF ile bir kez daha anlaşma yoluna girmemesi gerekiyor.
*Reform yorgunluğuna dikkat: Dalgalanmanın beklentileri karartmaması için reformların devamı gerekir.
Temmuz ayının ilk haftasında hükümet yetkililerine sunulacağı ifade edilen MÜSİAD Raporunda; reel sektör, işsizlik, maliye politikaları, finans sistemi, vergi reformu, bölgesel dengesizlik, özelleştirme, sosyal güvenliğin yapılandırılması ve AB üyeliği ile ilgili ‘çözüm teklifleri’ de yer alıyor.
Aslında sıkıntılardan kurtulmanın çaresi bellidir. Mühim olan bu ‘çare’leri cesaretle uygulamakta. MÜSİAD’ın hatırlattığı beklenti de budur.
23.06.2006
E-Posta:
[email protected]
|