Ne demiştim, ne oldu.
Maalesef dediğim çıktı. TRT “Piglet” karakterli domuz çizgi filmini, hiç düşünmeden satın aldı.
Yani, devlet televizyonu TRT, dünya film devi Walt Disney ile yaptığı anlaşmada, 4 yıl boyunca Walt Disney’e ait 21 başlıkta 914 bölüm çizgi film ve 88 sinema filmi yayınlayacak.
Walt Disney yapımcıları bu işi iyi biliyor. Önce basın aracılığıyla bir kaç yazara sipariş vererek, “gündem” oluşturdular.
Sonra da TRT’yi bu anlaşmaya mecbur ettiler. TRT hem kurum olarak, hem de bağlı bulunduğu siyasî oluşum için bu anlaşma bir “medeniyet gösterisi” haline dönüştürüldü.
Kazanan kim? Elbette iştahlı yapımcılar. Kaybeden: TRT...
Ve dolayısıyla millet!
Çocuklarını “domuz” karakteriyle büyüten bir nesil istiyorsanız, alın başınıza çalın!
ROMA’YA DÖNÜŞ
Toplumsal yozlaşmanın, ahlâksızlığı beraberinde getirirken, “Pompei” günlerini hatırlattığı bir vakıa..
Şimdilerde zayıflama uğruna işkence gören insanlar var. Ya aç kalıyor, ya ilâçla kendini zehirliyor. “Diyet sektörü” “diyet terörü”ne dönüştü.
Çünkü, uzmanlar ha bire gazete ve tv’lerde her gün “zayıflayın” diyerek, hafif kilolu insanları neredeyse “terörist” ilân ediyor.
Hal böyle olunca, şöhretli insanlar bırakın hafif kilo almayı, yemek yemeyi bile suç sayıyor.
Ekranda yüzüne aşina olunan biri, bu korkudan dolayı, geçenlerde “blumia” hastalığına yakalanmış.
Nedir bu? Yediklerini çıkarma uygulaması...
Yani bu hastalığın adına: Roma hastalığı diyorlar.
Malûm, Romalılar yedikçe—çok afedersiniz—istifra ederlermiş. Bir yandan yerken, diğer taraftan çıkarırlarmış.
Şişmanlık suç değil. Ama obezite bir hastalık.
Her insanın metobolik özellikleri farklıdır. Kimi piknik yapılı, kimi uzun boylu, kimi bodur, kimi enli, kimi tıknaz...
Yani yaradılış özellikleri farklı olan insanların medyanın sunduğu gibi “tek tip” olması beklenemez. Kimse “manken” değil. İdeal ölçü diye birşey yok. Bu bir safsatadır. İnsanları buna mecbur ederek, bunalıma sokmanın anlamı yok. Herkes, kendine has yaratılış özellikleriyle pekâla yaşayabilir.
27.06.2006
E-Posta:
[email protected]
|