Ali FERŞADOĞLU |
|
Savunma mekanizmaları ve sırat-ı müstakîm |
Kâinatın küçük bir örneği, nümûnesi olduğumuza göre; maddî-mânevî bütün unsurlar ve enerji boyutları bedenimize yerleştirilmiştir. Dolayısıyla kâinatta cereyan eden olaylar, ruhumuz ve kalbimiz, duygularımız, his ve lâtifelerimiz sürekli bir irtibat ve alışveriş hâlindedir. Kâinat büyük bir insan, insan küçük bir kainat; Kur’ân, kâinatın ezelî tercümesi; kâinat Kur’ân’ın mücessem hâlidir. Ruh/kalp, kâinat, maddî varlık ve bedenle hep bir uyum süreci içinde olmalıdır. Ruhun istikametini bulacağı yol ise, “sırat-ı müstakîm”dir. Bediüzzaman’ın, İşaratü’l-İ’câz isimli eserinde Fatiha Sûresi’nde geçen “sırat-ı müstakîm” terimini tarif ederken ortaya koyduğu ölçüler, psikoloji ve ruh sağlığı açısından da temel kriterleri ihtiva etmektedir. Savunma mekanizmaları içinde kuvve-i gadabiyenin (öfke/savunma gücünün) istikametli, yani doğru kullanılması vasat mertebesi olarak ortaya konmaktadır. Fatiha Sûresi’nin tefsirinde yer alan bu hüküm, aslında insan hayatına ve ruhuna onu Yaratan tarafından getirilen ölçüleri ifâde eder. Savunma mekanizmaları, istikametli yolda, yani sırat-ı müstakîm üzerinde işletildiğinde pek çok problemin üstesinden gelmek, en zor durumlarla bile başa çıkabilmek mümkün. “Sırât-ı mustakîm”, düşünce ve inançta “imân esaslarını”, fiil ve uygulamada “İslâm şartlarını”, duygu bazında “ulvî duygu”ları ihtivâ eder. Bundandır ki, en büyük, en emin, en kestirme, en kısa, en mükemmel savunma mekanizmaları “imân, ibâdet, duâ ve ihlâs” gibi şartlar ve ulvî hasletlerdir. O yüzden her an zikir ve tefekkür eder; her gün en az kırk kez bizi o yoldan ayırmaması için âlemlerin Rabbi’ne yalvarırız. Çünkü, ruhun istikameti özündedir, mâneviyata dönüştedir. Onun yolu da “sırât-ı müstakîm”dir. Düşünce ve duygulardan gelen stres, dıştan gelen tepkiler karşısında çeşitli savunma mekanizmaları geliştiririz. Bunlar insiyakî, fıtrî, tabiî, gayr-i şuûrî ve genellikle de olumsuzdur. Bediüzzaman; insanın iç dünyasını ve dış âlemle aralarındaki alışverişi tahlil eder. Sonsuz kapasitede verilen gadap/savunma mekanizmasının “ifrat ve tefrit” denen aşırılıklarını ve “vasat” ismi verilen “orta” mertebelerini belirleyerek “sırat-ı müstakîm” üzere, yâni “orta” ve olumlu savunma mekanizmaları geliştirmenin yollarını gösterir. 28.01.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |