Abdullah Gül Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı. Hayırlı olsun.
Televizyon ekranları, Gül’ün aday gösterildiği “an”a odaklanmıştı. Ne zamanki Başbakan R. Tayyip Erdoğan adayını açıkladı, kameralar çalıştı, flaşlar patlattı.
Doğrusu, birçok televizyon kanalı iyi çalıştı. Yeni aday Abdullah Gül’ün seçileceği tahmin ediliyormuş gibi, hazırlıklıydı. Özellikle CNN Türk, Gül’ün hayatını belgesel halinde verdi.
Sky Türk, gecenin ilerleyen saatine kadar Cumhurbaşkanlığı konusunu tartıştı. Çeşitli fikir sahipleriyle görüştü. NTV’de Can Dündar, “Neden”de Cumhurbaşkanlığı meselesini masaya yatırdı.
Gündemin Nabzı’nda (Bizim Radyo) ise biz önceki gün Meclis’e, gazetemiz Ankara Temsilcisi Mehmet Kara ile telefon bağlantısı gerçekleştirdik. Kara, sıcağı sıcağına o günkü heyecanı ve coşkuyu yansıttı. Dün ise gazetemiz Ankara Haber Müdürü Kemal Benek’le görüştük, bize “belirsizliğin” giderildiğini söyledi.
AKP Ankara Milletvekillerinden Ersönmez Yarbay’ı hatırladınız... Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin daha 6’ıncı gününde adaylığını açıklayan bir milletvekili.
Kendisiyle yaptığımız görüşmede, “Gül’ün adaylığına şaşırmadığını” söyledi.
Cumhurbaşkanlığına ilk resmi aday olduğunu bu “tavrın” kime ne mesaj verdiğini sorduğumda şöyle dedi:
“İktidar partisinin ve muhalefetin tutumuna cevap vermeye çalıştım. Tek adaylık demokrasilerde görülmüş değil. Demokrasinin işlerliği bakımından adaylığımı koydum!” dedi.
Doğrusu Yarbay’ın bu cesur çıkışı “bireysel” olarak yadırganmamalı. Hatta tebrik edilse yeridir.
Yarbay ekliyor:
“Muhalefet aday gösterene kadar adayım.”
Hayırlı olsun.
*
Doğrusu medya kalemşörleri, yani meslektaşlarımız “aday”lık konusunda yanıldı. Türkiye’ye kalemleriyle yön tayin etmeye çalışanlar, Başbakan Erdoğan’ın taktiği karşısında neye uğradığını şaşırdı.
Oktay Ekşi’den tutun, Ahmet Hakan’a... Cüneyt Ülsever’den tutun, Ege Cansen’e... Emin Çölaşan’dan tutun, M. Ali Birand’a kadar bir dizi yazar ters köşe oldu.
Ama siyaset bu... Türkiye’de her an herşey olabilir.
TELEVİZYONU KAPAT, HAYATI AÇ
Sorumluluk en güzel hasletlerden biri...
Sorumluluğunu bilen bir baba aradı geçenlerde...
Televizyonu kaldırdığını söyledi.
Diyor ki:
“İnanın anne baba sohbetlerini özlemiştim. Şimdi çocuklarımla o sohbet heyecanını yaşıyorum.”
Bir de slogan bulmuş:
“TV’yi kapatalım, kitapları okuyalım.”
Diyor ki:
“Sadece bir kez deneyin, faydasını göreceksiniz.”
İşi zor, ama gerçekten tebrik ediyorum.
Ya “sorumluluk” sahibi olacağız, ya da “sorun.”
Tercih hakkı bizde.
KİMSE YOK MU?
Kimse Yok Mu Derneği Basın Sözcüsü Kemal Dadaşoğlu, vatandaşları, derneğin adını kullanarak çeşitli ev aletleri satmak isteyen kişilere karşı uyarıyor.
Dadaşoğlu;
‘’Derneğimizin kamuoyundaki güvenini kullanıp, dernek adına çeşitli ev aletleri satarak bunların gelirlerinin derneğimize bağışlandığını söyleyen art niyetli kişiler olduğunu duyuyoruz. Halkımızın bu tür insanlara karşı duyarlı olmasını istiyoruz’’ diyor.
Dolandırıcıların vicdanına seslenmek istiyorum:
“Kimse yok mu?”
26.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|