Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Kitaplara iyi bakın



Kitaplara iyi davranın. Sadece kütüphanenizdeki kitaplara değil, her kitaba. Sadece sevdiğiniz yazarlara ait kitaplara değil, her yazarın kitabına.

Bakıp geçmeyin. Bir elinize sırtını alıp, diğer elinizin baş parmağıyla yapraklarını kendinize yelpaze yapmayın. Bir kenara atıp bırakmayın. Sadece tozunu almak için ara sıra dokunmayın.

Kitap; cildine, kapağına, etiketine, sayfa sayısına, rengine, kokusuna bakılıp öylece bırakılacak, terk edilecek; sadece gözlere hitap etsin diye yerine konulan bir süs eşyası değildir.

Siz, o öylece bırakıp geçtiğiniz kitabın yazarı, kitabı hakkında neler hissediyor biliyor musunuz? Tahmin edebiliyor musunuz? Hissedebiliyor musunuz?

İlk çıktığında nasıl da koştu matbaaya. Sevinç içinde eline alıp her santimetrekaresine dokundu parmaklarıyla. Kokladı, içine çekti mürekkep kokusunu, o mürekkepteki emeğini, alın terini, harcadığı zamanı.

Sanki kendi yazmamış gibi okumaya başladı. Sanki ilk kez okuyor gibi düşünmeye, hissetmeye, hüzünlenmeye, gülümsemeye, şaşırmaya başladı.

İlk gördüğü arkadaşına göstermek için can attı. Birisi kitabı hakkında konuşsa, her kelimesini beynine kazıdı.

Kütüphanesine koymaya kıyamadı, hep masasında, hep çantasında taşıdı.

Onun bir çocuğu gibiydi adeta. “Gökkubbe altında hoş bir seda” bıraktığını biliyordu.

İşte sırf bu yüzden bile olsa kitaplara iyi davranın. Bir kültablasına, saklama kabına, masa lambasına davrandığınız gibi davranmayın.

Bir kitap deyip geçmeyin. Hele bu kitap bir kâinat kitabıysa. Yaratıcısından bize gönderilmiş bir mektupsa. Her satırında bir kütüphane, her harfinde bir kitap saklıysa. Bu dünyada bulunmamızın, bu hayatı sürdürmemizin gayesi ise…

Bu kainat kitabına, “Neden-sonuç ilişkisi” deyip geçmeyin. “Doğaldır” diye hor görmeyin. “Rastlantısal” diye dalga geçmeyin.

Rüzgarını alıp serinledikten sonra bırakmayın, okuyun.

Yağmurunu alıp ürünlerinizi suladıktan, barajlarınızı doldurduktan sonra terk etmeyin. Okuyun.

Güneşini, yıldızını, ayını, bulutlarını boşverip geçmeyin. Okuyun.

O kitabın sahibi bizi düşündüğü, bizi sevdiği, bize değer verdiği için…

Kainat kitabını okuyun…

18.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.01.2007) - Barışa savaş açmak

  (09.01.2007) - Bir gün daha

  (08.01.2007) - Çalışmadığın yerden sınava girmek

  (28.12.2006) - Kurban güzellemesi

  (26.12.2006) - 2006 ile son sohbet

  (21.12.2006) - Kar’a...

  (19.12.2006) - Duvarları yıkmak

  (14.12.2006) - Yirmi yedi liraaltmış üç kuruş

  (12.12.2006) - TC kimlik no

  (05.12.2006) - Manşete çıkmayan hayatlar

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004