“Helâket ve felâket asrı”nda yaşadığımız için en başta ‘aile’ tahrip edilmiş ve sistemli bir şekilde tahribine devam da ediliyor. Gazetelere yansıyan bazı haberler, ‘yara’nın çok derin olduğunu düşündürüyor.
İslâma uygun yaşanmayan bir hayatın, kişiye ve topluma huzur vermesi mümkün değil. İslâma uygun hayat yaşama çeşitli sebeplerle tahrip edildiği için, hatırlatmak dahi istemediğimiz çirkin hadiseler yaşanıyor. Pek çok cinayet ve diğer çirkinliklerin altında da ‘İslâmın emrettiği şekilde yaşamamak’ sebep olarak yerini almıyor mu?
Türkiye bir dönem ‘zina’yı tartıştı. Gerçi kanun maddesi düzenlemekle problemler hallolmaz, ama buna dahi müsaade edilmedi ve neticede maalesef ‘zina’yı savunanların dediği oldu. Ancak, Türkiye ve dünya gerçekleri, ‘zina’yı serbest bırakmak isteyenlerin aleyhinde gelişiyor.
Ekseriyetin Müslüman olduğu Türkiye’de ‘zina’ya hayır diyenler görünüşte mağlup oldu, ama dünyanın öbür ucunda ‘zina’cılar mağlup olmuş.
“Bu eyalette çapkınlığa ömür boyu hapis var” başlıklı haberde şu bilgiler yer alıyor: “Amerika’nın Michigan eyaletinde Eyalet Yüksek Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre zina yapanlar ‘birinci derece suç teşkil eden cinsel davranışla’ yargılanacak ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilecek. Karar, Mahkeme Başkanı William Murphy ve mahkeme üyelerinin oybirliğiyle geçtiğimiz Kasım ayında verildi. Karardaki ‘bir kişi ne zaman zina yaparak birleşme gerçekleştirirse o kişi birinci derece suç teşkil eden cinsel davranışla yargılanabilir’ ifadesi tartışmaları tetikledi.” (Sabah, 17 Ocak 2007)
“Zina yapanlara ömür boyu hapis” şeklinde olması gereken haber başlığı ‘yumuşatılarak’, “çapkınlığa ömür boyu hapis” denilmesi bir yana, geçen Kasım ayında verilen bir kararın ‘yeni’ haber olması da dikkat çekici değil mi?
Tekrarlamakta fayda var: Bu gibi ‘çirkin’ hadiseleri önlemek, tek başına kanun maddesiyle ya da hapis cezasıyla mümkün değildir. Ancak burada önemli olan, Amerika gibi ‘muâsır medeniyet seviyesi’ni aşmış bir ülkede bu kararın alınmış olmasıdır. Bu karar, ‘fıtrat’ların yalan söylemediğini göstermesi bakımından da dikkat çekicidir. Bugün için Avrupa ülkelerinde ‘zina’ya müsamaha ile yaklaşılıyor olsa da, yakın gelecekte onlar da bu hatalarının farkına varacaklardır.
Hatırlanacağı üzere, İslâmın bu konudaki tavrı da çok farklı ve önemlidir. Çünkü İslâm, “Zinaya yaklaşmayın” diyerek insanları ta baştan ikâz edip uyarıyor. Ta baştan, bu çirkin yola girmekten insanları men ediyor.
Unutulan ‘zina’ tartışmasında kazandığını zannedenler aslında ‘kökten kaybetmiş’ ve bütün Türkiye’ye de kaybettirmişlerdir. Umalım ve dua edelim ki, gençlerimiz bu çirkin yola sürüklenmesin...
*
Sofraya buyurun
Kısa bir ‘fıtrat haberi’ de Türkiye’den: Psikiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılı, ailelerin sofrada buluşmasının önemini belirterek, birlikte yemek yiyen aile bireylerinde ruh sağlığı problemlerinin daha az olduğunu belirmiş. Saygılı, ayak üstü atıştırmak yerine aile bireylerinin bir arada yemek yemesinin tercih edilmesini tavsiye ediyormuş... (Gülistan Dergisi’nden aktaran: Haber7.com, 17 Ocak 2007)
Buyurun...
18.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|