Hafta sonu Cumartesinin ilk ışıklarıyla birlikte Tokat yoluna düştük. Ankara’dan, cenaze ve kongreden kaynaklanan yoğun trafiğin emareleri henüz belirmeden ayrıldık. Okuyucularımızın kanıksadığı bir ifadem olsa da, Anadolu’ya çıkmak, Ankara’nın kasavetinden kopmak, her zaman bana keyif verir. Bu vesileyle oldukça öğretici yol hikâyeleriyle kendimize geliriz.
Dosta/dostlara götüren yollar, her zaman kısadır. Sizi erken kavuşturur. Bu yolculuğumuz da öyle oldu. Kenan ve Mehmet Ali Beylerle sohbet ede ede gittik. Meteoroloji yorumlarına karşı dikkatliydik soğuklar henüz kendisini göstermediği için yollar rahattı.
Turhal’a yaklaştıkça, şeker pancarı yüklenmiş traktörlerin sıralandığını gördük. Anlayacağınız alım kuyruğu vardı. Tarlasında çalışan Anadolu insanının emek yüklü terinin en sadesine yine şahitlik ederek geçtik. Geçim gündemiyle mutlu ve gayretli bir hal vardı insanların üzerinde.
Turhal’dan bize eşlik eden Mehmet Ali Hocamızla birlikte, farklılıkları barındıran Turhal üzerine konuşarak Tokat’a yöneldik. Çerkez Ethem’i yad ettik. Cem Karaca’nın Turhal türküsü yolculuğumuzda bize eşlik etti. “Namus belâsına düştük” dediği hapishaneden, mahkeme reisine seslendiği “Kır kalemi, ver cezamı” çıkışını hatırlayarak geçtik. Bu parça, duruşun bedeline razı olup, iradeli tepkinin riskine katlanan halk kültürünü yansıtan bir kesitti.
Tokat’a girişte Gazi Osman Paşa Üniversitesi kampusu görünüyor. Bölgenin yüksek öğretim ihtiyacını karşılayan ve 14 yıllık bir geçmişi olan üniversite, şehrin ekonomisine katkı yapan önemli bir kurum.
Belediyecilik açısından yeni bir gelişme göze çarpmıyor. Bunu Tokatlılara sorduğumuzda, eski çalışmaların devam ettiğinin dışında kayda değer bir cevap alamıyoruz. Küçük yerleşim olmasına rağmen, trafik düzeni çok rahat değil biraz sıkışık.
Esnaf ve sanatkârlar odasının konferans salonunda, “Kendini Tanıma Yolculuğu”na çıkıyoruz. Üç saatlik bir sohbet ve paylaşım ortamında çok değerli ve yılların birikimine sahip eğitimci büyüklerimiz var. Mütevazı bir şekilde ev sahipliğinin nezaketi ile dinliyorlar. Dinleyiciler arasında sivil toplum temsilcileri, öğrenciler ve yöneticiler de mevcut.
Beklediğimden fazla bir ilgi vardı. Salonda olgun ve medenî diyalog üzerine oturmuş bir iklimi müşahede ettim. Yol dönüşü, seminerimizin geribildirimlerini okuduğumda, bizi mutlu eden insanların mutluluk ifadelerini de öğrendik.
Tokat, sanayisi gelişmemiş, istihdam alanları sınırlı ve girişimci potansiyeli kıt görünen bir şehrimiz. Sevindirici olan, büyümeye aday bir arayışı var. En büyük istihdamı sağlayan Tokat Sigara Fabrikası’nın 1400 personeli bulunuyor. Fabrika özelleştirme kapsamında bir KİT. En büyük sigara üretimi de burada yapılıyor.
Niksar memba suyu, her ortamda masada içilmeye hazır bekliyor. Tokat’ın kendi yerli kaynak suyuna öncelik vermesi olumlu bir davranış. Ayrıca DİMES, en köklü meyve suyu üreticisi. Dünya pazarına girmeyi başarmış bir Tokat firması. Dileriz bunların sayısı artar.
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası’nın AB projesi olarak “Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Eğitimi” yürüttüğünü öğreniyoruz. Yeni kurulan Amasya Üniversitesine bağlı meslek yüksek okulu ile işbirliği yapıyorlar.
Tokat, camilerinden kalesine ve Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’ya kadar uzanan tarihi bir şehrin dokusunu taşıyor. Gençliğimizin marşı, “Tuna Nehri akmam diyor, Etrafımı yıkmam diyor, Şânı büyük Osman Paşa, Plevne’den çıkmam diyor” dizelerini tekrar yaşadık.
Ayaküstü ziyaret ettiğimiz bir işyeri sahibiyle konuşurken, vitrindeki kuru sıkı tabancalar dikkatimizi çekiyor. Son bir ayda, üniversite kız öğrencilerine 35 tane sattığını söylüyor. Doğrusu savunma merkezli bir endişenin gençlere yansıyan boyutunu bu düzeyde beklemiyordum.
Okuyucularımızla buluştuğumuz akşam programında, AB süreci, Bediüzzaman’ın yirmi birinci yüzyıla bakışı, sistemleşme, kendi yeteneklerimize uygun iş bölümü içinde okuyucularımızla birlikte üstleneceğimiz organizasyonlar ve yayınlarımızın gerekliliği üzerinde konuştuk.
Okuyucularımızın isteklerini not aldık. Okuyucularımız özetle pazarlamaya ağırlık vermemizi istiyorlar. Mevcut tiraja razı değiller. Aktif bir organizasyondan yanalar. Muhtevadan memnunlar. Güncellik ve haber hızı açısından açılım bekliyorlar.
Katkılarından dolayı değerli eğitimcilerimiz Azam, Sabri ve Ahmet Beylerin şahsında bütün okuyucularımıza teşekkür ederiz.
15.11.2006
E-Posta:
[email protected]
|