Acele rumuzuyla soran okuyucumuz: “Kurban alırken satıcı ‘Kurbanı al kes. Kestikten sonra derisi ve kellesi senin. Gerisi kaç kilo gelirse kilosu şu paradan ödersin’ derse olur mu? Böyle alınıp kesilen kurban caiz olur mu?”
Alış verişte tereddüt doğuracak ve ihtilâf sebebi olacak ifadeler kullanılmaz. İfadeler net ve kesin olmak ve hile ve aldatma olmamak şartıyla, alıcı ve satıcının üzerinde anlaştığı şartlarda ve şekilde piyasa şartlarında satım ve alım işlemi yapılabilir.
Bahsettiğiniz alış veriş biçiminin, kurbanlık alırken yaygın biçimde ve güvenle uygulandığı, hile unsuru taşımadığı ve alıcının da, satıcının da güvenerek memnun kaldığı bir alış veriş biçimi olduğu görülmektedir. Kurbanlığı bu usûl ile almakta sakınca yoktur.
***
Gebze’den okuyucumuz: “Boynuzu küçük iken kökten yakılarak kesilmiş ve busebep bundan sonra artık boynuzu çıkmamış hayvan kurban edilir mi?”
Boynuzu doğuştan olmayan hayvan kurban edilir. Fakat var olan boynuzu kökten yakılarak kesilmişse, bu bir kurban kusurudur. Boynuzunun yarıdan azında kırıklık veya kesiklik olsaydı, bu kurban için kusur sayılmayacaktı. Fakat boynuzu yarısından veya daha fazlasından, ya da sizde olduğu gibi kökünden kesilmiş olursa kurban olarak kesmemek lâzım. Hazret-i Ali (ra) ve Hazret-i Said bin el-Müseyyeb (ra), Peygamber Efendimiz’in (asm) boynuzunun yarısı veya yarıdan fazlası kırık hayvanın kurban edilmesini yasakladığını bildiriyorlar.1
***
İzmir’den okuyucumuz: “Geçen sene hacca yazılmıştım. Bu sene çıktı. Fakat benim bu sene hacca gitmeye gücüm olmadığından çocuklarım bir araya geldiler ve benim hac masraflarımı karşıladılar. Bu durumda hacca gidebilir miyim? Gidebilirsem yaptığım haccın hükmü nedir? Sünnet mi, vacip mi, farz mı? Yani yaptığım haccı hangi hükümde yapacağım?”
Kur’ân gücü yetenlerin haccetmesini farz kılıyor. Âyet şöyledir: “Orada apaçık nişaneler, (ayrıca) İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır.”2
Siz bildirdiğiniz üzere, geçtiğimiz yıl hacca güç yetiriyordunuz ve hacca yazıldınız. Ve o yıl çıkmadı; bu yıl çıktı. Fakat siz bu sene yaptığınız başka mücbir harcamalar nedeniyle hacca güç yetirecek durumda değilsiniz. Tam bu anda da elinizden çocuklarınız tuttu. Allah o çocukların tuttuğunu iki cihanda altın etsin ki, babalarına ibadet hususunda yardım etmişler. Ne âlâ! Ne göz yaşartıcı bir yardımlaşma!
Bu durumda siz, âyetin bildirdiği şekliyle, hacca “güç yetirebilmiş” olmaktasınız ve zaten de çıkmış olan haccınızı farz hükmünde edâ edeceksiniz. Allah kabul etsin. Âmin.
***
İsim belirtmeyen okuyucumuz: “Telefon mesajlarında bir duâ geziyor. Duânın sonunda, ‘Bu mesajı sen de yedi kişiye gönder. Güzel bir haber alacaksın. Lütfen bu mesajı dikkate al. Mesaj Mekke’deki hacıdan geldi. Bu mesajı alan yedi kapıya dağıtmış, zengin olmuş. Fakirin eline geçmiş, inanmayıp atmış, evi yanmış. Bu duâ kime gelirse mutlaka yedi kişiye göndersin’ diye yazıyor. Bunlara inanmak doğru olur mu?”
Böyle gelen mesajları silip yok etmek ve müsebbiplerini Allah’ın rahmetine havale etmekten başka tavsiye edecek bir şey bulamıyorum. Bir defa burada duâ değil, bedduâ üslûbu var. Ve bu üslûp duâ ruhuna aykırı düşüyor. Hiç kimse, hiç kimseye suçsuz yere bedduâ yapma hakkına sahip değildir. Yaptığı bedduâ kendine döner.
***
İsim belirtmeyen okuyucumuz: “İhramlı iken Mina’da (Arafat vakfesinden önce) hanımıyla cinsel temas kuran birisinin haccı zarar görür mü?”
İhram, hacca niyet ederek, aslında helâl olan bazı davranışları ihram süresi içinde kendisine haram kılmak demektir. İhram, haccın üç farzından birisidir. Haccın diğer iki farzından birisi Arafat’ta vakfe yapmak, diğeri de Kâbe’yi ziyaret tavafı yapmaktır.
Bu sebeple ihram giymekle hac başlamıştır. Diğer iki farzı da yapınca haccın ana omurgası yerine gelmiş olacaktır. Bu sebeple bu üç farzı yerine getirmeden şiddetli bir hac yasağı çiğnenirse, hacca zarar verilmiş olur.
Arafat vakfesinden önce, ihram giyilmiş olduğu halde Mina’da eşiyle cinsel temasta bulunan bir kişi eşiyle birlikte haccını bozmuş olur. Çünkü Kur’ân bunu şu âyetle yasaklıyor: “Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramını giyerse), hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur.”3
Haccını bozan bir kimse bilâhare (sonraki yıllarda) haccını kaza eder. Ve bu kaza haccı esnasında bir koyun veya keçi kurban eder.
Dipnotlar: 1- Nesâî, Kurban, 12 2- Âl-i İmran, 97 3- Bakara Sûresi: 197
08.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|