Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapan ‘son din subayı’ emekli ilahiyatçı yarbay Sami Kocaoğlu, ‘görev hatıraları’nı anlatmış. Dikkat çeken hatıralarından biri de, harp okulunda ‘İslâm’ mecmuası/dergisi satmış olması: “1950’lerde ‘İslâm’ adlı bir mecmua vardı. Yirmi-otuz tane koltuğumun altına alır, içeride harp okulu öğrencilerine satardım.”
Kocaoğlu’nun anlattıklarının bugün yapılması mümkün değil, ama anlattığı hadiselerin yaşandığı dönemlerde de bu hadiseler TSK tarafından ‘problem’ olarak görülmemiş, yani ‘irtica’ kavgası yapılmamış. (Yeni Aktüel, 31 Ağustos-6 Eylül 2006)
TSK’da bir dönem “din subayı” kadrosunun olduğu ve bu kadroda bazı subayların görev yaptığı biliniyor. Tabiî bu kadro sadece TSK’da değil, dünyanın pek çok ordusunda bulunan bir kadro ve görev. Ancak TSK’nın kuruluşunda var olan bu kadro, son dönemlerde sadece ‘sefer zamanı’ aktif hale gelmek üzere pasif kalmış, her hangi bir subay bu görevle görevlendirilmemiş.
İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) geçtiğimiz aylarda “Dünya Ordularında Din Subaylığı” adlı geniş bir dosya hazırlamış ve dosyayı sitesinde yayınlamıştı. (İlgi duyanlar için adres: http://www.onder.org.tr/uploads/File/dinsubaylari.doc)
Raporda ifade edildiğine göre, şu ülkelerde “din subayı” görev yapıyor: “Arjantin, Avustralya, Belçika, Brezilya, Şili, Danimarka, Almanya, Ekvator, El Salvador, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, İngiltere, Iran, İsrail, İtalya, Kanada, Kenya, Kolombiya, Güney Kore, Madagaskar, Malta, Nepal, Yeni Zelanda, Hollanda, Norveç, Avusturya, Pakistan, Paraguay, Peru, Filipinler, Polonya, Portekiz, İsviçre, İsveç, Sierra Leone, İspanya, Sri Lanka, Güney Afrika, Tayland, Trinidad ve Tobago, Amerika Birleşik Devletleri, Merkezi Afrika Cumhuriyeti. Mısır, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Bolivya, Burkina Faso, Dominik Cumhuriyeti, Yemen, Kamerun, Katar, Kuveyt, Fas, Umman, Ruanda, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri.”
Yine rapora göre, şu ülkelerde ise böyle bir yapılanmaya rastlanmıyor: “Cezayir, Makedonya, Çin (Halk Cumhuriyeti), Gabon, Gambiya, Gine, Guinea-Bissau, Hindistan, İzlanda, Japonya, Yugoslavya, Küba, Türkiye, Tunus, Lübnan, Panama, Senegal, Tayvan, Tanzanya,Togo, Uganda.”
Emekli din subayı yarbay Kocaoğlu’nun verdiği bir başka bilgi de, Işıklar Askeri Lisesinde ilk mescidi, Teoman Koman’ın açmış olması. 28 Şubat’ın öncü isimlerinden olduğu belirtilen Koman’ın, okul koridorlarında namaz kılanları görünce, “O görüntüler kalksın, sivil asker kim namaz kılacaksa gelsin burada kılsın” diyerek mescid açtırdığı aktarılıyor. (Yeni Aktüel, 31 Ağustos-6 Eylül 2006)
Aynı dergiye açıklama yapan ÖNDER Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula’nın verdiği bir bilgi de çok dikkat çekici. Sula, hazırladıkları raporu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve dört kuvvet komutanına gönderdiklerini hatırlatıp şöyle demiş: “Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Org. Fevzi Türkeri ve Org. Yaşar Büyükanıt zarfı bile açmadan geri dönderdi.” (agd.)
Milli Savunma Bakanının böyle bir şey yapmasını anlamak mümkün mü? Bu bilgiye, “kullanılmamış, manşet olması gereken bir haberi” gözüyle de bakabiliriz.
06.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|