Cevher İLHAN |
|
“Alçak koltuk krizi”nin ardından… |
“Kozmik oda” aramalarının sona erdiği, Anayasa Mahkemesi’nin sivil-askerî yargı hakkındaki kararı ve en son “Balyoz harekâtı”nın hararetli tartışmaları ortasında içte ve dışta bir dizi “gelişme” gözden kaçırıldı. “Ermeni açılımı” kapanmanın eşiğine geldi. “Genetiği değiştirilmiş organizmalar yönetmeliği” değiştirilerek GDO’lu ürünlerin bebek mamalarında, bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasağı kaldırıldı. “İsrail açılımı”na son sür'atle devam edildi. Türkiye Büyükelçisine yönelik mâlûm skandal sonrasında Ankara’ya gelen İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’la İsrail’le “sürpriz işbirliği” yapıldığı, satır aralarında yer aldı. Gündemde 10 adet insansız casus uçağı Heron ihâlesi vardı; lâkin İsrail’le özellikle savunma sanayii işbirliğinin bununla kalmadığı anlaşıldı. Önce iki heyetlerinin bir süredir kapalı kapılar ardında görüştüğü, dünyadaki M-60 Amerikan tanklarının modernizasyonu ile İsrail devlet şirketi IMI ile ASELSAN arasında imzalanan protokolle diğer ülkelerin ordularının envanterindeki tankların modernizasyonu için işbirliği ortaklığının te’yid edildiği haberi çıktı. Peşinden bizzat Millî Savunma Bakanı Gönül, Türkiye’nin İsrail'i tanıyan ilk devletlerden olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasında birçok alandaki ilişkilerin iyi seviyede devam ettiğini açıkladı.
“İSRAİL’LE TARİHÎ DOSTLUK VE DAYANIŞMA”! İsrail’le ilişkilerin imzalanan 60’ın üzerinde anlaşmayla tamamlandığını anlatan Gönül, “Ümit ediyorum, İsrail ile teknolojik işbirliğimiz yeni projelerde de devam eder” temennisinde bulundu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla yapılan uzun görüşmeden sonra askerî törenle karşıladığı Barak’la bir saat görüşen Gönül, “İsrailli Bakan’ın ziyaretinin Türkiye ve İsrail halkları arasındaki tarihî dostluk payı ve dayanışmadan güç aldığını” belirtti. İkili ilişkiler ile Orta Doğu barış sürecinin yanı sıra savunma ve askerî iş birliği faaliyetlerinin ayrıntılı olarak ele alındığını anlattı… Bu arada İsrail’le diyalog İsrail Savunma Bakanı’nın ziyaretiyle kalmadı. İsrail Dışişleri Müsteşarı Yossi Gal da Türkiye’ye geldi. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy ile Meclis’e gitti; TBMM Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Murat Mercan’la görüştü. Ne var ki bütün bunlar İsrail’le “özür” tartışmalarının gölgesine kaldı. Barak’ın ve Gal’ın görüşmelerinin perde arkasını İsrail Haaretz gazetesi araladı. Gazeteye göre, Davutoğlu’nun Barak’tan Türkiye’nin Suriye ve İsrail arasında yeniden “arabuluculuk rolü” üstlenmesini istemesine karşı, İsrailli Bakan, “Suriye ile görüşmelerin İsrail’in gündeminde olmadığını” iletip kesip attı. Keza Davutoğlu’nun, Türkiye’nin İsrail üzerinden İsrail ambargosundaki Gazze’ye gıda ve ilâç yardımı için “izin” talebini Barak kabul etmedi. Ayrıca Gazze operasyonu sırasında evlerini kaybeden Filistinli âileler için de prefabrik evler gönderilmesi isteğine de hiçbir söz vermeyip Ankara’nın bu “talebini”, “İsrail’in Gazze’ye mal girişine ilişkin mevcut politikasının çerçevesinde değerlendirileceği” diplomatik cevabıyla resmen reddetti. İsrail’in “Gazze’ye inşaat malzemelerinin girmesi yasağı”nı hatırlattı… Kısacası, İsrail hep “alan-kazanan taraf” oldu; Türkiye’nin taleplerini karşılıksız bıraktı…
YOĞUN GÜNDEM GÜRÜLTÜSÜNDE… Bu arada daha birkaç gün öncesinde Türk Büyükelçisine yapılan “aşağılayıcı muamele”yi konuşmaktan ve “konuya karışmak”tan kaçınan Gal’in ise, Ankara’da “iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirme”ye çalıştığı, temaslarında Cumhurbaşkanı Gül’le, Davutoğlu’nun İsrail ziyaretlerine zemin hazırladığı belirtildi. Türkiye ile İsrail arasında düzenli olarak yürütülen “siyasî istişâre toplantıları”nın onüçüncüsü Ankara’da yapıldı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Yossi Gal’ın başkanlık ettiği toplantıda iki ülke ilişkileri ele alındı. Devlet Bakanı Başmüzâkereci Egemen Bağış tarafından da “yüksek koltuk”ta kabul edilen Gal’le görüşmenin “oldukça samimî geçtiği” bildirildi… Görünen o ki son yedi yıldır AKP iktidarı döneminde İsrail’le tarımdan turizme, enerjiden sulamaya kadar geniş ekonomik mutâbakat zabıtları, ticarî anlaşmaları, savunma sanayii ve silâh ihâleleri imzalayan Ankara, Telaviv’le çıkan “alçak koltuk krizi”nden sonra son bir hafta içinde birçok “işbirliğini” daha sığıştırmış. Aynen “one minute” çıkışı sonrasında olduğu gibi, bir yandan kamuoyu nezdinde İsrail’e -görünürde- “rest” çekilirken, diğer yandan el altından, kapalı kapılar arkasında bir dizi işbirliği imzalanmış. Tartışmaların hayhuyunda İsrail’le ilişkiler “stratejik işbirliği” noktasına kadar ilerletilmiş… Yoğun gündemin gürültüsünde kalan İsrail’le ilişkilerin içyüzü bu… 24.01.2010 E-Posta: [email protected] |