Bize yudum yudum muhabbet içiren Anadolu’dayız yine. Sinesinde bir medeniyetin yattığı Anadolu. Her mevsim görmüş, her tahribata maruz kalmış olmasına rağmen kendi diriliğini, farklılığını, folklorunu ve değerlerini bugünlere taşımayı bilmiş, yarınlara taşıyacak olan bir hayat pratiği. Bütün olumsuzluklara rağmen; çalışan, üreten, dokunan, seven ve yaşayan bir kültür.
Yine böyle bir hafta sonu geçirdik Karadeniz’de. Trabzon merkezden bir gün Rize, diğer gün Giresun’a uzanan bir hatta, tarih, hatıra ve sohbet ortamını yaşadık. Öğrenmemize katkı yapan ve bizi düşünce yumağında kendilerine has bir sıcaklıkla karşılayan okuyucularımızla yine beraberdik.
***
Yolculuğun Rize durağındayız. Sabahın erken saatleri. Yağmurlu iklim, ferahlatan yeşillikler sağanağı ile birleşince havanın nefes aldırıcı ve içimizi saran huşusu ile Hasan Beyle buluşuyoruz.
Girişimci, genç, hayat dolu ve güleç bir kararlılığın kendine güven duyan emareleriyle bizi karşılayan Hasan Beyi, üç katlı bir işyerini merkezi caddede açmanın hazırlıkları içinde bulduk. Aynı zamanda temsilcimiz olan Hasan Bey, fonksiyonel bir kültür servisi vermenin heyecanında kitap sarayı kuruyor.
Rize için, “iki başbakan çıkarmış şehir” diyor İntizam Bey. Ancak coğrafî şartlar dikkate alınsa bile gelişmişlik düzeyi siyasî kredisi ile paralel değil. Şehir sürekli göç veriyor. İstihdam imkânı çok sınırlı. Görüştüğümüz işadamı Nuğman Bey de yatırımların sınırlılığına işaret ediyor.
Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nın seminer salonundayız. Sistem ve Yenilenme seminerimizin müzakeresini yapıyoruz. Gençlerin geleceğe ait değerlendirmelerini alıyoruz. “Risâle-i Nur’u anlamak ve tanıtmak” üzerine gençlerin talepleri ile karşılaşıyoruz.
Rize, iki sevinci birden yaşıyor. Biri bitmeye hazırlanan sahil yolu, diğeri ise kurulan Rize Üniversitesi. Ancak sanayi yok. İşletmecilik kalitesi itibariyle lüks lokantalar ve tesisler dikkat çekiyor. Sosyal büyüme işaretlerini, YKM mağazasında da müşahede ettik.
***
Memnuniyetle görüyoruz ki, Karadeniz’in bitmeyen çilesi sahil yolu tamamlandıkça, trafik rahatlamakta ve doğu-batı ekseninde açılımlar artmaktadır. Yeni yollar, Trabzon limanından kara taşımacılığına geçit veren rahatlatıcı bir güzergâhta.
Araklı’da yılların sebat markası, emekli eğitimci ve gençlik heyecanını taşıyan temsilcimiz Yusuf Ağabeye uğruyoruz. Yıllar yılı küçük bir ilçe olmasına rağmen gazetemizin tirajını iyi bir çizgide tutuyor. Görevinin şevkinde ve oldukça mutlu.
Trabzon’da gece buluşmamız gençlerleydi. Hayatıma farklı bir boyut katan, oldukça antremanlı ve bir o kadar da geleceğe kement atmış kuşak vardı. Uzay programcılığına çocukluğundan beri kilitlenmiş “Einstein Aydın”dan, geometri okulu açıp Türkiye’de ölçeğinde iddialı düşünen Ömer’e ve Mekatronik okumak isteyen gencimize kadar bir yelpazede otuza yakın gençle istikbali etüt ettik. İş ve hizmet kariyerini konuştuk. Daha doğrusu onlar konuştu, biz anlamaya çalıştık. Büyükler de vardı. Onlar da konuştular. Farklı kuşaklar, tecrübe ile heyecan ve idealizmle realizm bir aradaydı. “2010 Dünya Düşünce Olimpiyatı” projesinde antat kaldık gençlerle... İnşallah geliştirip bizimle paylaşacaklar. Bu geceyi anlatmak iki üç makaleye bile sığmazken kısa geçiyorum.
***
Giresun’a giderken Adem Beyin bölgedeki hizmet tasavvurları, sistemin etkinliğini gösteriyordu. Giresun’da içe kıvrılmış bir kıyı kenti ile karşılaştık. Mütevazı ve kendisiyle yaşayan bir şehir. Onların da yeni avantajı, Giresun Üniversitesi.
Pazarını bizimle paylaşan okuyucularımızla, denizin uçsuz ve bucaksız safiyetini temaşa ettiren bir mekândan müzakereler yaptık. Sistem ve yenilenme projesinin muhtevasını takdim ettik. Değerlendirmelerini aldık. Ev sahibimiz Hüseyin Bey, her seçeneği büyük bir maharetle pratize eden mizacıyla bize moral verdi.
Umarım siz de bir Anadolu yolundasınız. Tavsiye ederim. Pozitiften okuyarak ve geleceği tasarlayarak yapacağınız her sohbet, dinlendiriyor bu topraklarda.
İntizam Beyin organizesinde Karadeniz’deki bütün dostlara gönül dolusu teşekkürler.
05.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|