Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Özkök’e çifte cevap



Bugün gazetesinde yazan Nuh Gönültaş çok haklıydı: Gerçekten de Hürriyet gazetesine ve Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e bir dini danışman lazım. Ahmet Hakan’a soruyorsa bile kifayet etmediği ortada. Sultan Ahmed Camii’nde Papa’nın kıbleye dönerek kıyama durması karşısında karşı jest olarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’ndan da istavroz çıkartmasını istemişti. Halbuki ikisi aynı şey değil.

Hıristiyanlık Hıristiyoloji denilen Mesih sevgisi üzerine kurulu esnek bir dini anlayıştır. Sevgi (nefretini de doğurmuştur)nin dışında pek fazla kuralı yok. Kiliseler ikonalar ve heykeller ile süslüdür. Bu, putperestlik görüntüsünü andırmaktadır. Halbuki İslâmda kurallar bütünü var. Sevgi işin manevi kısmıdır. Zahiri kısmı ise kurallar. İkisinin ibadetleri veya anlayışları arasında karma yapmak ikisinin de özünü ve tabiatını bozar. İkisini de yabancılaştırır. Zaten dinlerin dejenerasyonunun en önemli yollarından birisi senkretizm veya eklektizm denilen seçmecilik ve onun teşkil ettiği karma yapılardır.

Zaten Hıristiyanlık da bize göre, Yunan düşüncesiyle Roma uygulamasının bir bileşkesinden ibarettir. Senkretiktir. Zaten bozulmasaydı ve Mesih, Arius çizgisinde ilerleseydi ve Paskal gibilerinin tavsiyelerine uysaydı mesele kalmayacaktı, en azından tevhid noktasında İslâmla birlikte olurdu. Özü bozulmasaydı İslâmın gelmesine zaten luzum yoktu. Bozulduğu için o bize uyabilir, ama biz ona uyamayız. Biz ona uyarsak biz de bozuluruz. İslâm özünü korumak için bu mânâda başkalarına benzemeyi yasaklıyor. Hakda birlik, batılda çeşitlilik esastır. Başkasının varlığını kabul etmek başkadır, onun doğruluğunu teslim etmek daha başkadır. Başkalarının varlığını kabul ve bu anlamda çeşitlilik anlamında İslâm çoğulcu bir öze sahiptir. Ama kendi içinde üniterdir. Biz onların bozulduğuna onlar da bizim Ariusçu çizgide sahtekârlığımıza inanıyorlarsa da bu ayrı bir husustur. Sapla samanı birbirine karıştırmamak iktiza eder.

***

Hıristiyanlık bize göre senkeritik bir anlayış ise de onlar elbette bunu kabul etmezler. İznik Konsili’nden itibaren kazandığı yapıyı eşsiz ve asil (unique) kabul ediyorlar. Bunlar karşılıklı tezler. Bunun ötesinde alt gruplarda (mezhep ve meşreplerde) eklektik veya senkeritik kimi anlayışlar Müslümanlara da bulaşmıştır. Misyonerler de Afrika’da başarılı olabilmek için kimi eklektik uygulamalara ses çıkarmamışlar, müsaade etmişlerdir. Çokeşlilik ve poligami bunlardan birisidir. Bunun ötesinde, aslında, Katolik Kilisesi de Ertuğrul Özkök’ün varmak istediği anlayışı reddetmektedir. Papalık Hıristiyanlararası Birliği Özendirme Kurulu Başkanı Kardinal Walter Kasper, Papa’nın, farklı uygarlıklar arasında dostluğu geliştirmeyi önemli bulduğunu; ancak bunun ‘senkretizme başvurulmadan yapılması gerektiği’ni de unutmadığını ifade etmiştir. Ali Bardakoğlu’nun Kilise’de istavroz çıkarması da kendisini inkâr ve senkretik bir durum olacaktı. Maalesef Diyanet İşleri’nin karşı çıktığı Tempo’nun kapağı da senkretik bir anlayışın sonucudur. Tempo dergisinin kapağında Papa Kur’ân okurken, Ali Bardakoğlu da elinde haç taşırken tasvir ediliyordu. Ertuğrul Özkök, Tempo’nun ortaya serdiği bu anlayışı makalesine taşımış ve yansıtmıştır. Baştan sona yanlıştır.

Köln Kardinali Joachim Meisner de Özkök’a reddeden anlayışı onaylamıştır. Bu bağlamda, kendi piskoposluğuna bağlı olarak görev yapan din öğretmenlerine çok dinli kutlamalara katılmalarını yasakladı. Kardinal Meisner tarafından yayımlanan genelgede, bu tür dini kutlamalara “Katolik Kilisesi”nin katılmaması talimatı verildi. Meisner’in sözcüsü Stephan Georg Schmidt Köln kentinde yaptığı açıklamada, “Burada sorun, herkesin aynı zamanda kendi tanrısına dua ettiği dini kutlamalar. Dinlerin ve tanrı düşüncesinin bu şekilde karıştırılmasının önlenmesi hedeflendi” demiştir. Özkök’ün oradaki karşılığı olarak “İnsancıl Okul Eylemi” adlı dini birliğin Başkanı Detlef Traebert ise Meisner’in aldığı kararı sert dille eleştirerek, bu tutumun Hıristiyanlığa uygun olmadığını ileri sürüyor. Traebert, daha önce farklı din mensuplarıyla birlikte ayinler düzenlenmesini yasaklayan Meisner’in, şimdi farklı din ve inançlardan insanlarla birlikte Noel şarkıları söylenmesine bile karşı çıktığını kaydediyor. Dinleri karma yapmak yerine, adam gibi herkesin kendi çizgisini muhafaza etmesi daha evladır.

***

İslâmı bir bütün olarak ve üniter bir pradigma olarak kabul etmek başka jest amacıyla bir iki ritüelini kopya etmek veya yerine getirmek daha başkadır. Bu mânâda Ali Bardakoğlu’nun da dediği gibi senkretizm yoluyla çizgileri birbirine karıştırmamak gerekir. Tersi popüler kültür açısından dikkat çekici olsa bile ebedi hakikat noktasında zararlıdır. Karşılıklı saygı göstermek yeterlidir. Kimi diyalog toplantılarında maalesef bu yöndeki ölçü kaçırılmakta ve Urfa toplantısında olduğu gibi zaman zaman senkeritik bir görüntü kazanabilmektedir. Bu iki tarafı da fazlasıyla rencide eder ve izleri karıştırır.

En kötüsü de budur. Bir doğru ile bir yanlışın birnleştirilmesinden doğru hasıl olmaz. Üçüncü bir doğruyu ortaya çıkarmaz. Ortaya çıkan bir başka yanlışın bir başka türevi olur. Bardakoğlu ‘imamlar seyircilerin keyfi için haç çıkarmaz’ diyerekten Hıristiyanlardan sonra bir Müslüman kimliğiyle Özkök’e cevap vermiştir.

07.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.12.2006) - Ne İsa’ya ne Musa’ya!

  (05.12.2006) - İkiliğin kaynağı

  (04.12.2006) - İstanbul kavşağında Petros-Andreas buluşması

  (03.12.2006) - Hakikatın ve misafirin hakkı

  (01.12.2006) - Yeni kateşizm

  (30.11.2006) - Jestler ve gerçekler

  (29.11.2006) - Hazreti Ömer ve Papa

  (28.11.2006) - Bir darbe, üç savaş

  (27.11.2006) - Türko'lardan Osmani'lere...

  (26.11.2006) - Osmanlı’nın son sefirleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004