- 1 -
Açe, Güneydoğu Asya’da, bir İslâm beldesi. Endonezya’ya bağlı ‘otonom’ bir bölge olan Açe’nin adını, tsunami felâketiyle birlikte duyduk. 26 Aralık 2004’de yaşanan ve bir günde 250 bin insanın öldüğü bu felâket, az tanıdığımız bu İslâm beldesiyle yakın ilişki kurmamıza vesile oldu. Felâketin ilk günlerinden bölgeye yardıma koşan sivil toplum kuruluşlarının en önünde, Türkiye’den giden STK’lar vardı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanî Yardım Vakfı (İHH) da bölgeye yardıma koşanlar arasındaydı. İlk günlerde yapılan ilâç, yiyecek ve giyecek gibi yardımlar sonrası, bölgenin ihtiyacı olan kalıcı yatırımlar yapılmasına da karar verilmiş. Bir günde yüzbinlerce insanın vefat edip, ‘şehit’ olduğu bu felâket sonrasında binlerce çocuk yetim kalmış. Açe’liler bu yetimlere ellerinden geldiği kadar sahip çıkmış, ama yetim sayısının fazla olması STK’ların da hadiseye el atmasını icap ettirmiş.
TSUNAMİ NE OLA?
Tsunami kelimesi Japonca ‘liman’ (tsu) ve ‘dalga’ (nami) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Bu kelime bir zamanlar, denizden dönen balıkçıların, açık denizde her hangi bir etkiye maruz kalmamış olmalarına rağmen, böylesi bir tabiî felâkete uğramış olan yaşadıkları sahil kasabasını bulmaya çalıştıkları sırada üretilmiştir.
İngilizce’de soo-nah-mi olarak telaffuz edilen tsunami kelimesi, göllerde veya denizlerdeki bir patlamanın ya da kaya kütlelerinin yer değiştirmesiyle ortaya çıkan güçlü ve hızlı dev dalga hareketi dizisinden ibarettir. Bu şekilde harekete geçen dev dalgalar, bir su duvarı etkisi ortaya çıkararak, kıyı bölgelerindeki yerleşim yerlerinde can ve mal kayıplarına yol açmaktadır.
Endonezya’nın Açe eyaletinde 230 bin kişinin ölümüne yol açan, 26 Aralık 2004 tarihindeki deprem ve ardından gelen tsunami, Avustralya tabakası ile Avro-Asya tabakasının deniz yatağının yaklaşık 25 km altında, Richter ölçeğine göre 9 şiddetinde bir sarsıntıya yol açacak şekilde kırılması ile ortaya çıkmıştır.
AÇE YOLUNDA
Açe’ye gidiş dâvetini almak sürpriz oldu. İHH, yapımına daha önce başlanan “İstanbul Yetim Kompleksi”nin tamamlandığını ve açılış için Açe’ye gidecek ‘heyet’e bizim de dahil edildiğimizi bildirdi. Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra, 21 Kasım 2006 tarihinde (gidiş-dönüş 5 gün sürecek) Açe seyahatimiz başlamış oldu.
ZENGİNLERİN TATİL BELDESİ
İstanbul Yeşilköy’den havalandıktan sonra ilk durağımız, Türkiye jet sosyetesinin de yeni gözdesi olan Dubai Havaalanı oldu. Dubai, son yılların ‘parlayan yıldızı.’ Ancak bu halin ne kadar devam edeceği tartışmalı. Adım başı ‘kule’lerin dikildiği bu şehrin, (Birleşik Arap Emirlikleri’nin başşehri) Avrupa şehirlerinden farkı kalmamış. Dubai Havaalanı da, yapılmış ve yapılmakta olan ‘kule projeleri’nin boy gösterdiği ‘reklam alanı’nı hatırlatıyor.
Bu haliyle Dubai, dünya zenginlerinin kurduğu özel tatil beldesi görünümünde.
—Devam Edecek—
Açe’nin ‘kimlik’ bilgileri
Statüsü: Endonezya’ya bağlı özel otonom bölge
Başşehri: Bande Açe
Nüfusu: 4.271.000 (Tsunami öncesi), 4.031.000 (Tsunami sonrası, 2005 Eylül sayımı)
Yüzölçümü: 55.000 kilometrekare. Endonezya topraklarının yüzde 2.88’i
Konumu: Endonezya’nın en batı ucundan güneye doğru uzanan bir alanı kaplamaktadır. Kuzey kıyılarında Andman Denizi ve Malaka Boğazı, güneyinde Kuzey Sumatra, batısında Hint Okyanusu, doğu kıyılarında ise Malaka Boğazı ve Kuzey Sumatra yer almaktadır.
Din: Yüzde 97.6 Müslüman, yüzde 1.7 Hıristiyan vd.
Dil: Açece, Endonezyaca
Etnik durum: Açeliler, Gayolar, Alaslar, Aneuk Jameler, Malaylar, Cavalılar, Kluetler, Bataklar
Tabiî kaynakları: Uranyum, petrol, doğal gaz, kauçuk, kahve, palmiye yağı
|