“Onlar amirlik sevdasında…”
“Bütün memurları biz temsil ediyoruz…”
“Onlar devlet güdümünde…”
“Onlar PKK sempatizanı…”
İşte bütün bu sözler hükümetle pazarlığa oturan memur sendikalarının birbirini suçlayıcı sözleri. Görüşmelerin başlangıcında bu sözlerle de yetinilmedi, iş fiziksel şiddete kadar götürüldü…
Toplu görüşmeler adeta üç memur konfederasyonunun hükümetle değil, birbirleriyle olan mücadelesine sahne oluyor. Maaşının yükseleceği umuduyla görüşmeleri izleyen milyonlarca memur ise, tarafların değil aynı taraftaki konfederasyonların kavgalarını ibretle izliyor.
* * *
Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin bu yıl beşincisi yapılıyor. Memur sendikaları, 1.5 milyonu aşkın memurun merakla beklediği toplu görüşmeler için ayın 15’inden beri 4 defa hükümetle masaya oturdu. Her görüşmeden sonra konfederasyonlar arasında bu tartışmalar sürüp gitti. Hükümet adına Kamu İşveren Kurulu Başkanı olan Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “Diğer konfederasyon başkanları da daha çok çalışsınlar, en fazla üyeye sahip konfederasyon başkanı haline gelsinler, onlarla da birlikte açıklama yapalım” şeklindeki sözleri görüşmelerde tansiyonu iyice arttırdı.
Türkiye Kamu-Sen aile ve çocuk yardımı hariç en düşük memur maaşının 1.023 YTL, KESK 1.054 YTL olmasını talep ediyor. Memur-Sen ise sosyal yardımlarla birlikte en düşük memur maaşının 1.475 YTL’ye yükseltilmesini istiyor. Bunun karşılığında ise hükümet 2007 yılı için enflasyonun TÜFE’de yüzde 4 gerçekleşmesinin beklendiğini, bu sebeple memura yüzde 4 artı enflasyon farkı önerebileceğini açıkladı. İşte görüşmeleri en çok geren bu rakam oldu. Hükümetin bu teklifi, memur konfederasyonları tarafından “komik”, “memura hakaret”, “kabul edilemez” şeklinde değerlendirildi.
Konfederasyonlar, şimdi hükümetin bakanlar kurulu toplantısından sonra masaya “daha ciddi ve gerçekçi bir teklif” getirmesini bekliyor.
* * *
Burada dikkat çekmek istediğimiz bir konu ise, daha toplu görüşmeler başlamadan birkaç gün önce Maliye Bakanlığının, 3 yıllık program kapsamında 2007-2008-2009 zam oranlarını açıklaması… İnsanın aklına şu soru geliyor. “Madem zam oranı belirlendi ve şimdiden açıklıyorsunuz, o zaman toplu görüşmeler çay içmek, yer kavgası yapmak, başkan kim olacak diye tartışmak için mi yapılıyor?”
Öte yandan, toplu görüşmelerde bu yıl yeni bir teamül uygulandı. Kamu İşveren Kurulu’nun şimdiye kadar gelen teamüle aykırı olarak sadece bir konfederasyonu yetkili olarak görmesi ve diğer sendikaları dışlaması “memurun hakkını korumak için bir araya gelemeyen sendikaların daha da parçalanması için düşünülmüş ustaca bir oyun” olarak değerlendiriliyor.
Bu arada tek suçlunun, bir türlü birleşemeyen, taleplerini bir araya getirip hükümetin karşısına güçlü bir şekilde çıkamayan sendikaların olmadığını söylemekte yarar var. Sendikalar hükümetin karşısında tek vücut olsalar da, görüşmelerin sonucunu yine hükümet belirliyor. Hükümet isterse veriyor, istemezse vermiyor. Bu durumun değişmesi için ortak kanaat, toplu görüşme geleneğinin toplu sözleşme olarak değişmesi ve grev hakkının sağlanması…
* * *
Memur konfederasyonlarının ilke birliğine varamamaları ve kendi aralarında tartışma yapmaları iyi bir görüntü olarak görülmedi. Konfederasyonların kendi aralarında uyum sağlayamadan hükümetin karşısına çıkıp farklı rakamlar ortaya koymaları da konfederasyonların hükümet karşısındaki pazarlık gücünü azalttı.
Konfederasyonların arasındaki anlaşmazlık memurların konfederasyonlara olan güvenini zedeledi. Bu sonuca şuradan vardık: Kamu-Sen’in internet sitesinde yaptığı ve halen devam eden ankete katılanların memur sendikalarına “ne kadar güvendiğini” gözler önüne seriyor. Ankete göre “çok olumlu ve etkili” diyenlerin oranı yüzde 13.2 olurken, “Hükümete karşı dik duruşunu yine sergiliyor” diyenlerin oranı yüzde 9.8. Medya üzerinde daha etkin olmalı” diyenlerin oranı ise yüzde 27.4 olmuş. Belki de anketin en çarpıcı sonucu “eksiklik var” seçeneğinde gerçekleşmiş. Bu oran da yüzde 49.6…
Umarız bu sonuçlar konfederasyonlara bir ölçü olur…
Görüşmelerin 30 Ağustos’a kadar tamamlanması gerekiyor. Anlaşma sağlandığı takdirde, taraflar arasında mutabakat metni imzalanarak, Bakanlar Kuruluna sunulacak. Anlaşmazlık durumunda ise Yüksek Hakem Kurulu Başkanı ve 4 öğretim görevlisinden oluşan Uzlaştırma Kurulu devreye girecek. Kurulun 5 gün içerisinde vereceği karara tarafların katılmaları halinde, sonuç mutabakat metni olarak Bakanlar Kuruluna sunulacak…
Kavga gürültü ile başlayan ve tartışmalarla devam eden görüşmeler KESK’in “bugüne kadar kamu çalışanları lehine hiçbir sonuç alınamadığı”nı belirtip çekilmesiyle farklı bir mecraya girdi. Bakalım bu çekilmenin ardından görüşmeler nasıl bir seyir izleyecek? Bekleyelim görelim…
26.08.2006
E-Posta:
[email protected]
|