Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

Almanya I. Dünya Savaşında niçin yenildi?



Aslında 1918 yılına kadar her şey iyi gidiyordu. İttifak Devletleri (Almanya-Avusturya Macaristan ve Osmanlı Devleti) başta Çanakkale olmak üzere birçok savaştan zafer kazanmışlardı. Türkler çok iyi savaşıyorlardı. Sadece Çanakkale’de değil Irak Cephesinde İngilizlere ağır bir yenilgi tattırılmıştı. Kut-ül Amare’de İngiliz Generali Charles Townshend 15 bin askeri ile birlikte esir alınmıştı. İngiliz tarihinde bu kadar esir verildiği hiç görülmemişti.

Ayrıca Almanya’nın kontrolünde Rusya’ya gönderilen Lenin 1917’de büyük bir devrim başlatmış. Rus Çarlığı yıkılmıştı. İttifak güçleri büyük bir düşmandan kurtulduğunu zannediyordu. Bir cephe çökmüş zafer yolu görünmeye bile başlamıştı. Fakat kim bilebilirdi ki bütün felâketler Bolşevik Devrimi ile başlayacaktı.

Rus Bolşevik Devrimi önce Almanya’yı vurdu. 1918 Ocak ayında Berlin, Hamburg ve Münih gibi büyük şehirlerde bir milyon işçi greve gitti. O tarihlerde dünyanın en büyük sayısal ve örgütlü işçi hareketi Almanya’da bulunuyordu ve isyan etmişlerdi.

İsyana Alman Donanmasındaki subaylar ve askerler de katılmışlardı. Almanlar ummadıkları yerden büyük bir darbe yemişlerdi.

Avusturya Macaristan İmparatorluğu da benzer durumdaydı. Donanmanın başını çektiği askerler savaş istemediklerini açıkladılar. 6. Topçu Alayı ayaklandı. Grevler hızla yayılmaya başladı. Sadece Budapeşte’de 300 bin işçi greve gitti. 15 Haziran 1918’de ülke çapında genel grev ilân edildi.

Bu arada ABD, Bolşevik Devriminden rahatsız olmuştu. O güne kadar İngilizlerin baskısına direnen ülke bu sefer İtilâf güçlerine katılmıştı. Bunu Yunanistan takip etti. O da İtilâf güçlerinin safında savaşa iştirak etmişti. İtalya ise saf değiştirmiş İttifak güçlerinden ayrılmıştı. Diğer bir müttefik ülke Bulgaristan da savaştan çekildiğini açıklamıştı.

Almanya bütün bu olaylardan habersizmiş gibi Osmanlı Devleti ile Azerbaycan konusunda antlaşmazlığa düşmüştü. Buradaki petrol için en güvenilir müttefiki Osmanlıya ihanet etmişti.

Sonuçta İttifak ülkeleri parçalandı ve sırasıyla ateşkes anlaşmaları yapılmaya başladı. İttifak ülkeleri yenilmişti.

Osmanlı Devleti savaş sonuna kadar birçok cephede başarı kazandı. Osmanlı kuvvetleri Kafkasya’da Bakü’ye girmiş daha kuzeydeki Derbent Boğazını ele geçirmişti. Fakat yenildikleri bir tek cephe vardı, Filistin Cephesi.

Filistin yenilgisinin en büyük sebebi bugünkü Ürdün Kralının dedesi olan Şerif Hüseyin’in İngilizlerin oyununa gelerek Arapları isyan ettirmesiydi.

Kudüs yüzyıllarca sonra Hıristiyanlar tarafından işgal edildi. Papazlar Kudüs’te gösterişli törenler yaptılar. Fakat Osmanlıya ihanetin bedeli çok ağır oldu. Bu gün Filistin’de yaşanan sorunların kaynağında bunun rolünü de aramak gereklidir.

Galibiyetler millete yenilgiler ise komutanlara havale edilir. Bediüzzaman; “Müsbet şeyler, haseneler, iyilikler cemaate orduya tevzi edilir ve menfiler ve tahribat ve kusurlar başa verilir. Çünkü bir şeyin vücudu bütün şerâitin ve erkânının vücudu ile olur ki; kumandan yalnız bir şarttır. Ve o şeyin ademi ve bozulması ise bir şartın ademi ile ve bir rüknün bozulması ile olur, mahvolur bozulur. O fenalık başa ve reislere verilebilir” demektedir. Gerçekten de Filistin yenilgisinin sebepleri arasında ordu komutanlarının büyük hataları vardır. Bu hatalardan sadece bir tanesi İttihatçıların ulus devlet hayali ile beyan ettikleri “Burası Arap toprağı, bize halkının Türk olduğu bir devlet lâzım” düşüncesi söylenebilir.

Filistin Cephesi komutanlarından bir tanesi İttihatçı liderlerden Cemal Paşa’dır. Peki, diğeri kimdir? İşte bunu söyleyemeyeceğim. Zira söylersem bazıları çok rahatsız olur. O halde lütfen bunu da siz araştırın. Bakî selâm.

24.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.06.2006) - Göller ülkesi Finlandiya

  (24.05.2006) - I. ve II. Meşrûtiyetin getirdiği yenilikler

  (23.05.2006) - Şeytanın bilemediği şey

  (21.05.2006) - Güzel görebilmek

  (20.05.2006) - Gerçek galipler

  (16.05.2006) - Vikinglerin ülkesi

  (14.05.2006) - İnsanın en tesirli öğretmeni

  (13.05.2006) - Mandela’nın ülkesi

  (06.05.2006) - Dünya yolculuğu

  (01.05.2006) - Patagonya denilen yer

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004