Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Yeni Asyadan Size

Demokrat misyon



Bediüzzaman Said Nursî, “Kalbe İhtar Edilen İçtimaî Hayatımıza Ait Bir Hakikat” başlıklı bir lâhika mektubunda, Türkiye’deki siyasî akımları tasnif ve tahlile tabi tutar. 1950’li yılların başında kaleme alınan bu mektupta Üstad “Bu vatanda şimdilik dört parti vardır” diyerek, bunları şöyle sıralar: “Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri İttihad-ı İslâmdır.”

Daha sonra bu ana eğilimlerin tahliline geçildiği mektupta, İttihad-ı İslâm Partisi olarak isimlendirilen akıma,—günümüzde daha bir önem kazanan—dikkat çekici ikazlar vardır: “İttihad-ı İslâm Partisi, yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin (dindar) olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete âlet etmemeye, belki siyaseti dine âlet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i İslâmiye zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete âlet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lâzımdır.”

14 Mayıs 1950’de “beyaz ihtilâl” olarak tarihe geçen bir demokrasi zaferi ile iktidar olan Demokratlar, tek partili koyu istibdat dönemine son verip millet iradesini hakim kılmışlardır. Üstad Hazretleri, Halk Partisini tahlile tabi tuttuğu paragrafta, halkçıların nefse hoş gelen bir benlik rüşvetini memurlara verdikleri için iktidarlarını devam ettirdiklerini belirterek “Yirmi sekiz senelik bütün cinâyatıyla başkaların cinâyâtı ve İttihatçıların ve mason kısmının seyyiatları da o partiye yükletildiği halde, Demokratlara bir cihette galip hükmündedirler” der. Millet Partisi için yapılan değerlendirmelerde de, ırkçılığın İslâm âlemini parçalamak için içimize atılmış bir frenk illeti olduğu belirtilerek “Millet Partisi ise: Eğer İttihad-ı İslâmdaki esas olan İslâmiyet milliyeti ki, Türkçülük onun içinde mezc olmuş bir millet olsa, o Demokratın mânâsındadır, dindar Demokratlara iltihak etmeye mecbur olur” tesbitine yer verilir.

Ve son olarak da “dindar ve dine hürmetkâr” Demokratlara hitaben bazı değerlendirme ve uyarılarda bulunur. “Ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar, siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve câzibedar nokta-i istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve mânevî cazibedar nokta-i istinad olan hakaik-i İslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz. Yoksa, sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri nasıl eski partiye yüklüyorlarsa, size de yükleyip, Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi mağlûp etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim. Ve İslâmiyet namına telâş ediyorum” der.

Ve bilindiği gibi, dediği olur. Halkçılar ırkçılarla bir olup 27 Mayıs kanlı ihtilâlini gerçekleştirirler.

Öte yandan, “Meşrûtiyeti din namına alkışladığını” belirten Said Nursî’nin, din adına siyaset yapmanın yanlışlığı ve sosyal bünyede yapacağı tahribat konusundaki öngörüleri de 28 Şubat sürecinde ve günümüzde, “Değiştik” diyen bir siyasî heyetin çoğunluk iktidarında ağır bedeller ödeme pahasına doğrulanmıştır.

Dinin kimsenin tekelinde olmadığını belirten Said Nursî Sünûhat adlı eserinde, dini inhisar altına almanın azim tehlikesine şöyle dikkat çeker:

“Dediler: ‘Dinsizliği görmüyor musun, meydan alıyor. Din namına meydana çıkmak lâzım.’

Dedim: Evet, lâzımdır. Fakat kat’î bir şartla ki, muharrik (hareket noktası), aşk-ı İslâmiyet ve hâmiyet-i diniye olmalı. Eğer muharrik veya müreccih, siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hatâ da etse, belki ma’fuvdur (affedilir). İkincisi isabet de etse, mes’uldür.”

Denildi: ‘Nasıl anlarız?’

Dedim: (...) Hem umumun mâl-ı mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslektaşlarına daha ziyade has göstermekle, kavî bir ekseriyette dine aleyhdarlık meyli uyandırmakla nazardan düşürmek ise, muharriki tarafgirliktir.”

Bütün bu ikazlar ve iki asra yakındır “zedelenen terbiye-i İslâmiye” dikkate alındığında, bugünkü Türkiye şartlarında demokrasi ortak bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Son günlerdeki gelişmeler de bunu teyid etmekte, din-siyaset ilişkisini doğru bir temele oturtamamanın ne kadar büyük sıkıntılara yol açtığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Yukarıdaki alıntılar ve izahatlardan da anlaşılacağı üzere Bediüzzaman Hazretleri, demokrasinin gerçek takipçisi ve savunucusu olarak gördüğü Demokrat misyon lehine bir siyasî tavır koymuştur. Bu hürriyetçi akım da Osmanlı Ahrar Fırkasından başlayıp sırasıyla DP ve onların devamı olan AP ve DYP ile temsil edilegelmiştir.

Ölçülerini, Kur'ânın bu asra bakan tefsiri olan Risâle-i Nurdan alan Yeni Asya, çizgisinde herhangi bir kırıklık olmadan her zaman ve zeminde millet iradesinin üstünlüğünü ve demokrasiyi savunmakta, insan hak ve hürriyetlerinin kâmil mânâda temini ve bu yolda elde edilen kazanımların korunması adına antidemokratik unsurlarla mücadelesini sürdürmekte, din hizmetlerine siyaset gölgesi düşürmeme hassasiyetini korumakta kararlıdır.

Son gelişmeleri, hissî ve günlük yorumlardan kaçınarak bu ölçüler ışığında yeniden değerlendirmek, daha sağlıklı bir kanaat ortaya koymamıza yardımcı olacaktır.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

07.05.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.04.2007) - Yeni hediyemiz: Elifba cüzü ve vcd'si

  (23.04.2007) - Meclisin seçimi, milletin seçimi

  (16.04.2007) - İki yeni kitap

  (19.02.2007) - 37 onurlu yıl

  (12.02.2007) - İnsan hakları ve Yeni Asya

  (05.02.2007) - İlkeli gazete

  (29.01.2007) - Kampanyada son hafta

  (22.01.2007) - Aydınlar konuşuyor

  (15.01.2007) - İşaratü’l-İ’câz: Örnek bir tefsir

  (08.01.2007) - Yeni hediyemiz: Rüya Ansiklopedisi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004