Cepten cebe, pazarlamacılığın seyri değişiyor…
Dünyada 2 milyar kişi cep telefonu kullanıyor. Mobil reklâmlar, eskiyi getir yeniyi götür pazarlamacılık anlayışının 2007 versiyonu. Değiştirin zevklerinizi, standartlarınızı anlayışında hedeflenen gençler. Öğrencinin parası yok bileti ucuza gelsin anlayışı bir nev'î. Şöyle ki, orta yaşın üzerinde cep kullanıcılarının amaçladıkları, torunlarının çocuklarının sesini daha iyi duyabilmekten öteye gitmiyor da ondan.‘‘Blyk, Britanya’nın ve Avrupa’nın ilk ücretsiz mobil operatörü. Telefon görüşmesi ve mesajlaşma gibi hizmetleri tamamen ücretsiz olarak sunacak ve bunu reklâmlar sayesinde yapabilecek. Eğer görüşmeniz öncesinde 20 saniye kadar reklâm dinlemeyi kabul ederseniz, kalan 40 saniye için ücret ödemeyeceksiniz. Sizin yerinize bu maliyeti reklâmveren karşılayacak. Blyk’ın CEO’su Pekka Ala-Pietila, Nokia’nın eski başkanı. Google modeli ile reklâmverenlerin taleplerini bir araya toplayıp, abonelere (reklâm mecrası) fayda olarak dağıtan ve aradan komisyon alan bu model, başlı başına pazarlamanın oluşturduğu bir iş modelidir, pazarlamanın destek verdiği değil’’ diyor marketingma.blogspot.com Alper Akcan (about.blyk.com/ şirket hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.).
Reklâmın doğrudan cep telefonuna gelmesi olarak düşünebileceğiniz Blyk sistemi, diğer Avrupa ülkelerinden önce İngiltere’de kullanılacak. Hedef 16–24 yaş grubu gençler. Servisin ticarî kullanımının 2007 ortasında başlaması planlanıyor. Ülkemiz operatörlerinden Turkcell, bedava konuşmanın henüz topraklarımızda mümkün görünmediğini öngörüyor. Turkcell Katma Değerli Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Serdar’dan şirketin MR’cılıkta geldiği noktayı okuyabilirsiniz.
*2003 yılında SMS’lerle mobil reklâmı başlattınız. Cep interneti Turkcell-im’de banner reklâm alımına Garanti Bankası’yla start verdi. Üçüncü Nesil’in gelişiyle Turkcell mobil reklâmcılığını hangi düzeye taşıyacak?
Turkcell olarak “izinli pazarlama” adındaki altyapımız kapsamında 3,3 milyon müşterimizden izin almış durumdayız. Bu, onlara bazı hizmet ve servisleri tanıtma izni anlamına geliyor. Söz konusu izinli pazarlama veritabanı ile 3,3 milyon abonemize belli tercihlerini alarak bu çerçevede teklifler sunuyor, yani bu kitleye mobil pazarlama/reklâm yapıyoruz. Burada kişiye özel bir teklif, indirim, avantaj oluyor. 3,3 milyon müşterimizin kendilerinden izin almak suretiyle izinli bilgilerini aldık, onların ihtiyaçlarına ve isteklerine uygun tanıtım SMS’leri gönderiyoruz. Bu veritabanını büyütmek için de sürekli devam eden bir kazanım programımız var. Bu program çerçevesinde özellikle SMS kanalıyla müşterilerimizden izinlerini topluyoruz. İzin veren abonelerimize kazanım programımız çerçevesinde faturasız hatlarda kontör, faturalı hatlarda ise kısa mesaj hediye ediyoruz. Kısa bir süre içinde izinli veritabanındaki müşterilerimize aldıkları reklâm mesajlarına istinaden de kontör / SMS ve diğer katma değerli servisler ile ödüllendirme yaparak programımızın tutundurma bölümünü de zenginleştireceğiz. Bahsettiğim bu veri tabanı, sizin mağaza alışverişlerinizde elde edilen bilgilere istinaden ya da banka vb sektörler tarafından gönderilen indirim veya taksit avantajı gibi bilgileri içeren SMS’ler değil. Bunun dışında ayrıca, bir kurum belli şartlara uyarak gelip bir anlaşma yapıp müşteri onayını almış olmak kaydıyla kendi veritabanındaki müşterilerine SMS de yollayabiliyor. Bu bizim sadece altyapı sağladığımız bir yapı ve yukarıda bahsettiğimiz izinli pazarlama hizmetinden farklı bir hizmet.
Cepten reklâm SMS’i almak istemeyen abonelerin bunu nasıl önleyebildiğini şöyle özetleyebiliriz. Eğer müşteriye başka bir operatörden bir SMS geldiyse, bizim bunu yasal veya teknik olarak engelleme şansımız yok. Regülasyona göre bizim operatörler arası yaptığımız bir anlaşma var. Karşıdan gelen her SMS’i belli unsurları içermediği sürece yayınlamak zorundayız. Bizim yapabileceğimiz tek şey kullanıcıyı bu SMS’in kaynağı konusunda bilgilendirmek. Ama meselâ; X bankasının müşterisiyseniz size o bankadan SMS gelebilir ve bu müşteriyle banka arasında yürüyen bir süreci oluşturuyor. Ama orada Turkcell olarak müşteri memnuniyeti için şöyle bir hizmet veriyoruz. Eğer müşteri söz konusu SMS’i almak istemiyorsa, gelen SMS’i 2780’e yönlendirmek yeterli oluyor. Böylece o şirketten müşteriye gelen SMS filtreleniyor ve o mesajlar artık müşteriye gönderilmiyor. Buradaki kritik nokta SMS’in Turkcell üzerinden gönderiliyor olması. Başka bir operatörden gönderilen kısa mesajların engelleme şansı bulunmuyor.
Türkiye’de üçüncü nesil yok, ama piyasada üçüncü nesli destekleyen çok sayıda telefon var. Mayıs, en geç Haziran ayında ihaleye çıkılmış olacak gibi görünüyor. İşler yolunda giderse sene sonunda 3G’ye geçilmiş olacak. Bu sayede mobil reklâm konusunda da büyük ilerleme kat edilecek, özellikle Mobil TV vb yoğun görsellik taşıyan ürünlerin de pazara girmesiyle mobil reklâm alanında büyük gelişme kaydedileceğine inanıyoruz.
Turkcell müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak ve zenginleştirmek için hizmet yelpazesini sürekli geliştirerek, Mart ayında Garanti Bankası ile devrim niteliğinde bir ilke imza attı. Dünyada çok konuşulmaya başlanan mobil reklâmla ilgili olarak banner reklâm uygulamasını Türkiye’nin ilk, dünyanın sayılı uygulamasından biri olarak mobil internete taşıdık. Böylece, internet şubelerinden yapılabilen kredi başvurularının da Garanti Bankası’nın banner’ına tıklanarak ilk kez cep telefonundan yapılabilir olması sağlandı. Garanti & Turkcell-im projesiyle aynı zamanda ilk kez mobil internet mecrasında bir reklâm işbirliği gerçekleştiriyor. Çok yakında benzeri pek çok uygulamayı Turkcell-im WAP sitesi üzerinden hayata geçirmiş olacağız. Ağustos 2006’da hizmete giren ve 6,5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen Turkcell-im’e uygulamasını veya kampanyasını mobil reklâm vermek isteyen kurumlar için bir platform olarak kullanmaya devam edeceğiz. Aboneler Turkcell-im servisini kullandıklarında kendilerine uygun reklâm bannerlarıyla karşılaşacak. Turkcell-im servisinde abonenin özelliklerine ve internette tercih ettiği sitelere göre reklâmlar, Turkcell-im ana sayfasında yer alacak.
*Türkiye’de reklâmverenler mobil reklâma geçişi sizce önemli buluyor mu? Dünya bu şekilde (mobil reklâmcılık sayesinde) yavaş yavaş bedava konuşmayla tanışıyor. Türkiye’deki operatörler bedava konuşmaya nasıl bakıyor?
Cep telefonları geleceğin reklâm mecrası olarak gösteriliyor, bu doğru. Ama bunun için öncelikle internetin bir reklâm mecrası olarak algılanması lâzım. Öte yandan reklâm verenler derneği rakamlarına göre Türkiye reklam pazarı 2006 yılında 1,7 Milyar dolar civarında gerçekleşti, bütün online ve diğer mecralar dahil, oysa ki Türkiye Telekom pazarı ise 12 milyar dolar civarında. Dolayısıyla reklâm pazarının, Telekom pazarını ikame etmesi ve Türkiye’de bedava konuşma aşamasına gelinmesi yakın gelecekte pek mümkün görünmüyor. Buna karşın geçen yıl online pazarlama ve online reklam dünyasında önemli gelişmeler yaşandı. Öncelikle medya ajansları, reklâm verenler online reklamı bünyelerine kattılar. Yine reklam verenler derneğinin rakamlarına göre; Türkiye’de senelik online reklâm pazarı 20 milyon dolar seviyelerine ulaştı. Firmalar, online reklâma bütçe ayırmaya başladı. Daha önceleri medya ajansları online reklâmı tanıtmak için firmalara ziyarette bulunurken, bu yıl firmalardan istek gelmeye başladı. Bu elbette pazarlama ve reklâm alanında yeni bir mecra açılması bakımından olumlu bir gelişme. Ve cep telefonuna da yansıyacak. Mobil mecrada reklâm veren, tekil olarak kime ulaştığını, kaç defa ulaştığını, bu müşterilerin demografik dağılımlarını, lokasyonunu, reklâmın hangi zaman zarfında izlendiğini / tıklandığını, hangi ilgi alanındaki müşterilerin reklâm ile ilgilendiğini, onlar için gerçekleştirilecek analiz sonucu bilme imkânına sahip. Dolayısıyla mobilde reklâm veren varsayımsal değil, gerçek bilgi ile yapılan analizlerden faydalanabilecek. Pazarın gelişmesi için her şeyden önce reklâm verenin mobilin ne kadar güçlü bir mecra olduğunu anlaması gerekiyor.
[email protected]
|
Belma UĞUR
06.05.2007
|
|
CeBIT Fuarı Ekim’de
Dünyanın en büyük ilk 10 bilgi ve iletişim teknolojileri fuarı arasında yer alan CeBIT Bilişim Eurasia, 2-7 Ekim tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Hannover Fairs Interpro Uluslararası Fuarcılık AŞ (HİF) tarafından yapılan yazılı açıklamada, CeBIT Bilişim Eurasia’nın, kurumlararası iş ve işbirliği fırsatlarını tetikleyecek yeni projelerle daha da zenginleştirileceği belirtildi. CeBIT Bilişim Eurasia’nın, 2-7 Ekim tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirileceği bildirildi.
Dünya bilişim fuarları arasında sekizinci, Avrupa’da ise dördüncülüğe ulaşan CeBIT Bilişim Eurasia’nın, iş dünyası, dijital hayat ve telekomünikasyon isimli üç ana bölümünün bu yıl da sürdürüleceği ifade edildi.
Yalnızca profesyonellere özel olarak tasarlanan İş Dünyası’nda bu yıl iki özel teşvikli bölümün yanı sıra, ilk kez “Mobil İş Dünyası” tematik bölümünün yer alacağı vurgulanan açıklamada, değişen pazarın yeni eğilimlerine paralel muhteva hazırlandığı kaydedildi. İş dünyasının, 2005’te 241, 2006’da 288 katılımcı şirketi ağırladığı hatırlatılan açıklamada, iş dünyasının bu yıl da 315 katılımcı şirkete ev sahipliği yapmasının beklendiği açıklandı. İş dünyası ana bölümünde yer alacak “Teşvik Bölümlerdeö ise; Yazılım Sanayicileri Derneği’nin (YASAD) işbirliğiyle oluşturulacağı vurgulandı. Türk yazılımcılarına dünyaya açılma fırsatı sunulan yazılımcılar bölümü ve yenilikçi fikirlerin ortaya çıkacağı bildirilirken, “Bu yıl ilk kez oluşturulan Mobil İş Dünyası tematik bölümünde ise, şirketlerin tüm operasyon birimlerine mobil çözümler üreten şirketler, mobil TV’den mesajlaşma uygulamalarına, akıllı ödeme sistemlerinden mobil topluluk yönetimine uzanan ürünlerini sergileyecek” denildi. Açıklamada, tamamen iş adamlarına özel bir bölüm olma kimliğini koruyan İş Dünyası ana bölümüne girişlerin kartvizit karşılığı kayıt yoluyla yapılacağı belirtildi.
Dijital hayat ana bölümünde de bireye hitap eden ve yeni hayat biçimlerine yön veren teknolojilerin sergileneceğinin altı çizilen açıklamada, şöyle denildi: Geçen yıllarda da fuarda yer alan e-devlet ve üniversite projeleri ise, Dijital Yaşam ana bölümündeki Kamu Sektörü ve Gelecek Parkı tematik bölümlerinde konumlandırılıyor. Yeni nesil iletişimin vardığı son nokta Telekomünikasyon’da CeBIT Bilişim Eurasia’nın üç ana bölümünden biri de Telekomünikasyon olacak. Yeni nesil operatörlerin yenilikçi ve kurumlara maliyet avantajları sunan en son ürün ve hizmetlerini tanıtacakları bölüm, bu yıl gittikçe hareketlenen pazarın bütün oyuncularını bir araya getirecek. Uzak mesafe telefon operatörleri, santral sistemleri, İnternet ve uydu hizmetleri, çağrı merkezi uygulamalarının yer alacağı Telekomünikasyon’da, ilk kez lanse edilecek uygulamalarla karşılaşılacak.
[email protected]
|
Nihat ERBAŞ
06.05.2007
|
|
eBay, GittiGidiyor’a ortak oldu
eBay yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en büyük elektronik ticaret platformlarından GittiGidiyor.com’a azınlık hissedarı olarak ortak olduğunu bildirdi. eBay ile gerçekleştirilen stratejik ortaklık ve işbirliği sayesinde, GittiGidiyor kullanıcıları daha geniş bir yelpazede e-ticaret ürün ve hizmetlerinden faydalanabilecekler.
Toplam nüfusunun yaklaşık dörtte birine denk gelen 17 milyon internet kullanıcısı ve sanal alışverişe büyük ilgi duyan tüketicileriyle, Türk e-ticaret sektörü eBay açısından cazip bir pazar konumunda. Gerçekleştirilen yatırım ile Türkiye, eBay’in faaliyet gösterdiği 37. ülke oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan GittiGidiyor’un yönetici ortaklarından Tolga Kabataş “Bu ortaklık ve ilişki, GittiGidiyor kullanıcıları ve Türk e-ticaret sektörü açısından tarihi bir gelişmedir. Türk tüketicilerine en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla eBay ile ortaklık yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi.
eBay adına açıklama yapan Uluslararası Piyasalar Başkanı Lorrie Norrington ise, “GittiGidiyor Türkiye’de güçlü bir marka ve varlık oluşturmuş durumda.GittiGidiyor Geliştirdiği iş modeli ve kullanıcılarına yaklaşımı ile eBay’in ticaret platformuna üstün katkı sağlayacaktır” dedi. Taraflar arasında yapılan anlaşmanın detayları açıklanmazken, eBay’i temsilen GittiGidiyor Yönetim Kuruluna eBay Almanya Direktörü Sina Afra’nın katılacağı bildirildi.
|
06.05.2007
|
|
Kablosuz internet zararlı mı?
Son zamanlarda gündemde olan “kablosuz internet cep telefonları kadar zararlı” iddialarına cevap geldi.
USRobotics Türkiye Ülke Müdürü Yosi Rafael, kablosuz ağdan alınan radyasyonun, bir cep telefonundan alınandan çok daha az olduğunu belirterek, kablosuz bağlantının daha güvenli olduğunu kaydetti.
Kablosuz internet ağlarının sağlık açısından güvenliği konusunda yazılı açıklama yapan Rafael, Avrupa’da bir cep telefonunun 1.000 milivata kadar radyasyon yaymasına izin verildiğini, kablosuz sistemlerde ise üst sınırın bunun onda biri kadar olduğunu ifade etti.
Cep telefonunu vücuda yakın mesafelerde kullanma mecburiyeti olduğunu ve kulaklık kullanıldığında bile durumun çok değişmediğini kaydeden Rafael, “Öte yandan, kablosuz internet ağını kullanabilmek için ilgili bağlantı kartını bilgisayara takarak kullanmak gerekiyor. Bu da en az 1 metre ve üzeri bir mesafe anlamına geliyor. Mesafe azaldıkça, insan vücudunun aldığı sinyal miktarı da azalıyor. Bir başka ifadeyle, kablosuz ağdan alınan radyasyon, bir cep telefonundan alınandan çok daha az, dolayısıyla kablosuz bağlantı daha güvenli” dedi. Rafael, bu durumun, konu ile ilgili çalışmalar yapan uluslar arası kabul görmüş kuruluşlar olan IEEE, NCRP, NRBP, IRPA//INIRC tarafından da çeşitli raporlarda ifade edildiğini vurguladı.
Rafael’in görüşlerini içeren açıklamada, kablosuz internet sistemlerinin, yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar yayma açısından cep telefonları ve mikro dalga fırınlarla benzeştikleri, ancak kablosuz internet ağları kullanmanın insan sağlığına bir zararı olmadığı kaydedildi.
Mikro dalga fırınların 850 vat gücünde elektromanyetik enerji yaydığı, bir cep telefonunun yaydığı enerji miktarının ise yaklaşık 1 vat düzeyinde olduğu kaydedilen açıklamada, mikro dalga fırının cep telefonundan 850 kat daha fazla elektromanyetik dalga yaydığına dikkat çekildi.
Ayrıca kablosuz teknolojinin yıllardan beri birçok elektrikli ve elektronik cihazda kullanıldığına işaret edilerek, “Radyo ve televizyonlar, yayınları havadan iletilen elektromanyetik dalgalarla alır. Bu cihazların kullandığı sinyaller ve güç, kablosuz internet ağlarından farklı ama kullanılan teknoloji aynıdır. Arada, riskin niteliği ve düzeyi anlamında herhangi bir fark yoktur” ifadelerine yer verildi.
|
06.05.2007
|