Naile TERZİ:
*“İsim vermeden bir şahıs hakkında gıybet edilir mi? Mesela falanca şöyle birisi diye. Böyle yapınca gıybete girer mi?”
Bir Müslüman’ın kusurları, onun gıyabında, başkasının yanında tartışılmaz, araştırılmaz, soruşturulmaz. Konuşan kimsenin isim vermemesi, adı bilinmeyen kimsenin gıybetinin yapılabileceği anlamına gelmiyor. İsim vermemek şüphesiz daha erdemli bir davranıştır. Fakat isim verilmediği halde, isim yerine geçecek bir takım özel karinelerle adamın şahsı belirginleştirilmişse, bu da gıybete girer.
***
Burcu KURT:
*“Ben yeni namaz kılmaya başladım ve teheccüt namazını ilk defa duydum. Çevremde bana cevap verecek bi insan yok. Bu yüzden bana teheccüt namazının ne olduğunu ve nasıl kılındığını anlatır mısınız? Teşekkürler.”
Namaza başlamanızı tebrik ediyorum. Öncelikle beş vakit namazı yoluna koymamız lazım. Çünkü beş vakit namaz farzdır. Teheccüt namazı ise sünnettir. Beş vakit namaz konusunda problem kalmayınca teheccüt namazına başlayabiliriz. Aksi takdirde mesela teheccüt namazı için sabah namazını riske edersek, yani geceleyin teheccüt namazı kıldık diye sabah namazına kalkmayı gevşetirsek, bu doğru olmaz.
Teheccüt namazı yatsı namazından sonra geceleyin kılınır. Bir süre uyuduktan sonra kalkılarak kılındığı için teheccüt denmiştir. Yorgunluk veya yoğun iş nedeniyle gece kalkılamayacağı düşünüldüğünde uykudan önce de kılmak mümkündür.
Gece vakti, yatsı namazı vaktinin girmesiyle başlar, yatsı namazı vakti çıkınca biter. Yatsı namazının vakti ise akşamın şafağının kaybolmasından, yani akşam namazı vaktinin çıkmasından, ikinci fecrin doğmasına kadar geçen süredir. İkinci fecir (buna fecr-i sadık da denir), sabaha karşı doğu ufkunda tan yeri boyunca genişleyerek yayılan bir aydınlıktır. Bu aydınlıktan itibaren yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının da vakti girmiş olur.
Teheccüt namazı, ikinci fecrin doğuşuna kadar kılınabilir.
Teheccüt namazı iki, dört, sekiz… On iki rekâta kadar kılınabilir. Çok faziletlidir.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: “Gecede bir saat vardır ki, bir Müslüman o saate rastlar da Cenab-ı Allah’tan dünya ve âhiret işinden bir hayır isterse, Allah o kimsenin dileğini muhakkak verir. Bu her gece böyledir.”
Hem kışı, hem kabri, hem berzah âlemini hatırlatan gece vaktinin, ruhumuzun Cenab-ı Hakk’ın rahmetine ne derece muhtaç olduğuna bir ihtar ve uyarı hükmünde bulunduğunu bildiren Bedîüzzaman Hazretleri, geceleyin kılınan teheccüt namazının da, kabir gecesi ve berzah karanlığı gibi en muhtaç olduğumuz bir zamanda, en lüzumlu ve en vazgeçilmez bir ışık olduğunu haber veriyor.
Cenâb-ı Hak, gecesini ebedî olarak aydınlattığı kulları zümresine cümlemizi ilhak eylesin! Âmin!
***
Ahmet PINARCI:
*“Dinimizce bildiğim kadarıyla İslâm dininden çıkan bir daha kabul edilmiyor. Eğer bir Müslüman maddî imkânsızlıklar nedeniyle, günümüzde olduğu gibi, misyonerlerin oyunlarına gelip, onların para ve bir takım imkânlar sağlaması neticesinde dinini değiştirebiliyor. Ama daha sonra bu insan tekrar İslâm dinine girmek istese, yaptığının yanlış olduğuna inanırsa ve bunu sadece maddî imkânsızlık neticesinde yapmış olsa ve pişman olsa acaba tekrar dinimize girebilir mi?”
Zazarıza: “Ben namaz kılan 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Şeytana uydum ve günah işledim. Pişmanım, tövbe ettim. Affolunur muyum? Ne yapmalıyım?”
Eğer gerçekten pişman olmuş ve tövbe etmiş isek lütfen Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyelim. Tövbemize sadakat göstermemize devam edelim.
Bakınız Cenâb-ı Allah ne diyor: De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Dipnotlar:
1- R. Sâlihîn, 1175
2- Sözler, s. 46
3- Zümer Suresi: 53
07.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|