Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Hidrojenli günler (1)



Daha evvelki bir yazımızda "hidrojen enerjisi"nin ehemmiyetine kısaca temas etmiştik.

Bu konu, teknik olarak ilgi sahamıza girmiyor. Ancak, dünyada günden güne artan bu son derece tasarruflu enerji sektörüne dikkatleri çekmeye kendimizi mecbur hissediyoruz.

Tâ ki, halkımızın konuya ilgisi devam etsin, yoğunlaşsın ve ülkemiz hiç olmasa bu hususta ileri ülkeler seviyesinden geri kalmasın.

İşte, aşağıda bu konuya dair bazı yeni bilgiler bulacaksınız.

Hidrojen enerjisi, bugüne kadar tesbit edilmiş en temiz, en tasarruflu enerji kaynağıdır.

Bu enerjinin elde edilmesi için, çok az miktarda metan gazına ihtiyaç var. Metan gazı ise, gübreden ve ağaç çürüğünden kolaylıkla elde edilebiliyor. Kaldı ki, aynı gübre, atılmayıp tarlada da kullanılabiliyor.

Hidrojen enerjili yakıt pilleri, şimdilerde bütün dünyanın gözde ürünleri arasına girmiş bulunuyor. Bunlar, cep telefonundan tutun da, otomobil, uçak, gemi, hatta büyük şehirlerin ısı ve aydınlatma ihtiyacına kadar, hemen her sektörde kullanılmaya elverişlidir.

* * *

Şimdi de, size hidrojen enerjisi ve yakıt pilleri ile ilgili olarak elimize ulaşan son bir haberi sunarak, dünya çapında konu uzmanı olarak bilinen Prof. Nejat Veziroğlu'nun dilinden özet bazı bilgiler aktarmaya çalışalım.

Haberin başlığı: Hidrojenli otolar geliyor!

ABD'li otomobil firması General Motors (GM), hidrojenle çalışan otomobilleri bir yıl sonra 'deneme sürüşüne' çıkarıyor. Yakıt piliyle çalışan 100 otomobil, 2007 yılı sonbaharında müşterilerin hizmetine sunulacak.

(GM), Chevrolet markasıyla ürettiği otomobilin yakıt pilinin en az 80 bin kilometre ömrü olacak. Hidrojenli motorların, 2010'a doğru ise piyasaya sürülmesi bekleniyor. Daha önce de ABD'li Ford ve Japon Honda firmaları yakıt piliyle çalışan modeller üretmişti. Bu modeller de deneme aşamasında. Yakıt pilleri, hidrojenle oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyon sonucu enerji üretiyor ve çevreyi hiç kirletmiyor.

Bir sonraki yazıda: Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu'nun yeni gelişmelere dair açıklamasından çarpıcı bazı bölümler yer alacak.

Günün Tarihi

Yalçın bir muhalif: Hüseyin Cahit

23 Eylül 1954: Politikaacı, gazeteci–yazar Hüseyin Cahit Yalçın (1874–1957), Demokrat Partilileri haksız yere tenkit ettiği gerekçesiyle 26 aylık hapis cezasına mahkûm edildi.

Bu tarihlerde Kars milletvekili olan Hüseyin Cahit'in mahkûmiyetinin sebebi, CHP'nin yayın organı gibi neşriyat yapan Ulus gazetesine çıkan “Gözü kapalı oy vermek” başlıklı yazısıydı. Bu yazıda, DP'lilere yönelik çok ağır tahkir ve tezyifler yer alıyordu.

Üsküdar Cezâevinde yatan CHP’li (aynı zamanda eski İttihatçı) Hüseyin Cahit’i ilk ziyaret edenlerin arasında muhalefet lideri İsmet Paşa oldu.

Bu ziyaretin ardından, yine eski İttihatçı olan Cumhurbaşkanı Celal Bayar da devreye girdi ve yasanın kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak Hüseyin Cahit'in cezasını kaldırdı.

Muhalif bir karakter

Etkili ve kapasiteli bir kişilik olan Hüseyin Cahit'in, aynı zamanda "muhalif" bir karaktere sahip olduğu anlaşılıyor.

İşte, "Yalçın muhalif" olarak bir Hüseyin Cahit portresi:

* 1908'de başlayan II. Meşrutiyet'in ilânıyla birlikte edebiyata ara vererek politikaya girdi.

* Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ile birlikte Tanin gazetesini kurdu.

* İttihat ve Terakkinin siyasî alanda âdeta bir kalemşoru, bir tetikçisi oldu.

* Aynı yıl yapılan seçimde İstanbul mebusu ((1908–1912) oldu.

* 1913'ten sonra tek parti haline gelen İttihat ve Terakkiyi tenkide başladı.

* İstanbul'un işgalinden sonra, Haziran 1919'da Malta'ya sürüldü.

* 1922'de Tanin'i yeniden neşre başladı. Ankara hükümetine yönelttiği ağır tenkitler ve eski İttihatçıları savunması yüzünden, 1923'te İstiklâl Mahkemesinde yargılandı. 1925'te müebbet sürgün cezası ile Çorum'a gönderildi.

* Bu tarihten sonra, Mustafa Kemal'in ölümüne kadar politikanın dışında kaldı.

* M. Kemal'in ölümünden sonra, İsmet Paşanın teklifiyle tekrar politikaya döndü. 1939–1954 yılları arasında Çankırı, İstanbul ve Kars milletvekilliği yaptı.

* 1950'den evvel DP'ye karşı nisbeten yumuşak sayılabilecek tavrını, seçimlerden sonra alabildiğine şiddetlendirdi. DP kitlesini cahillikle ve "gözü kapalı" oy vermekle suçlamaya başladı. Bu sebeple de, dokunulmazlığı kaldırılarak cezaya çaptırıldı.

Yalçınlar, Yalmanlar...

Eski İttihatçı ve İttihatçılar içinde masonik çevrelerle sıkı münasebeti olduğu bilinen Hüseyin Cahit Yalçın'ın kökeninde, ayrıca "Arap düşmanığı"nı başlatan Selaniklerle de sıkı bir teması olduğu anlaşılıyor.

Anlaşılmayan, ancak hayli dikkat çekici bulunan nokta ise, "Yalçın" ile "Yalman" ad veya soyadlı meşhûrların Selaniklilerle ilgili müşterek noktalarıdır.

Bilindiği gibi, Yalçın ile Yalman, aynı anlamı taşıyor: Dik, sarp, çetin...

İşte, Selanik dönmeleriyle bağlantısı olup isminde aynı anlamlı kelimeyi taşıyan bir grup Yalçın ve Yalman meşâhir: Hüseyin Cahit Yalçın, Şiar Yalçın, Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'a göre Selanikli Sabetaist Yalmanlar: Osman Tevfik Yalman (M. Kemal'in öğretmeni) Ahmet Emin Yalman, Rifat Yalman, M. Vacit Yalman. (Efendi–2, s. 41.)

* * *

Selaniklilerin bir kısmı zaman zaman Demokrat olarak da bilinmişlerdir. Zira, DP'nin içinde de masonlar, sabetaistler, vesaireler vardı.

Bu hususla ilgili, dedesi Selanik’te tüccar olarak bilinen Naim Beyin torunu edebiyatçı Şiar Yalçın’dan bir hatıra notu naklederek bitirelim.

Fatin Rüştü Zorlu'nun Dışişleri Bakanlığı zamanında devlet hizmetine alınan Şiar Yalçın şunları yazıyor: "Beni herkes Demokrat zannederdi. İhtilâl oldu (1960), bizim resimlerimizi koydular, 'Fatinistler' diye. Halbuki tam aksine, ben hararetli bir CHP’li idim, İsmet Paşacı idim.” (Bkz: Şiar'ın Defteri; Şiar Yalçın, İletişim Yayınevi)

23.09.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.09.2006) - Düşünce havuzu

  (20.09.2006) - Taban sağlam

  (19.09.2006) - Papanın fazileti (!)

  (18.09.2006) - Bir mukayese

  (16.09.2006) - Yassıada'da hazân günleri

  (15.09.2006) - Nurs'ta külliye inşası

  (14.09.2006) - Resmî karartma, fahrî aydınlatma

  (13.09.2006) - Dine müdahale çabaları

  (12.09.2006) - Yassıada belgeleri

  (11.09.2006) - Elemli, ölümlü dünya

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004