Önceki günkü gazetemizde yer alan bir manşet, aslında Türkiye’de hep yaşanan olayların tekrarı gibi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen’in, “12 Eylül hâlâ devam ediyor” başlığı önemsenmeli.
Günümüzde irtica haberlerine baktığınızda gerçekten de 12 Eylül ve özellikle 28 Şubat kurgularının bir benzerini bu günlerde görmek mümkün. İsmailağa Camiinde meydana gelen kanlı provokasyonun ardından, medyanın “İrtica geliyor” kampanyası bunun en canlı örneği...
Siyaset ve akademi çevresi, cami cinayetinin diğer cinayetlerle benzeşmesinde bir paralellik kuruyor.
Özellikle eski MİT’çi Mahir Kaynak, İsmailağa cinayetinde medyanın terör olaylarını büyüterek vermesini “özel bir politika” olarak gördüğünü söylemesi ve Emniyet İstihbarat Dairesi eski başkanı Bülent Orakoğlu’nun da geçmişteki komünizm tehlikesi yerine, bu tür vak’alarla Müslümanların konulmak istendiğine dikkat çekiyor. (Basın)
Mütedeyyin insanlara düşen en önemli görev: olayları iyi okuyup, provokasyonlara âlet olmamak.
24 SAAT
Haberi Akşam gazetesi vermiş ve şu başlığı atmış:
“24 saat dizisi gerçek mi oluyor?” diyor.
Haber şu:
Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlenen saldırıda bir Çinli öldürülüyor.
Dizide geçen bölümde şu:
ABD’nin Los Angeles kentinde, Amerikan ordusundan çaldığı nükleer başlıklı bir füzeyi patlatmaya çalışan Ortadoğu kökenli teröriste Çinli bir kişi, teknolojik yardımda bulunuyordu. Aktör Kiefer Sutherland tarafından canlandırılan ajan Jack Bauer’in bağlı olduğu CTU adlı anti-terör birimi tarafından kimliği belirlenen Çinli, yakalanmamak için Çin Konsolosluğuna sığınıyor, Çinli yetkililer adamı Amerikan tarafına teslim etmeyince, ajan Bauer kendi inisiyatifiyle konsolosluk binasına bir baskın düzenliyor... Baskın sırasında Çin Konsolosu bir kaza kurşununa kurban gidiyor... Pekin yönetimi olayın arkasındaki kişinin kendilerine teslim edilmesi için ABD Başkanına bir nota veriyor... Olayın uluslararası bir krize dönüşmesini istemeyen Beyaz Saray, baskını düzenleyen ajan Bauer’in öldürülmesi için talimat verirken, Bauer’in yakın arkadaşı olan eski Başkan David Palmer’ın çabalarıyla Bauer, kâğıt üzerinde öldürülmüş gibi gösteriliyor... (CNBC-e)
Bazan insan bu olayları izlerken, “dizi” mi daha gerçek, yoksa “gerçek” mi dizi gibi, diyesi geliyor.
“TAŞIYAN” ŞÖHRETİ TAŞIYAMIYOR
Ankara’da yapılan bir operasyonda uyuşturucu temin ettiği iddiasıyla yakalanan şarkıcı Hakan Taşıyan, uyuşturucu kullandığını kabul ettiğini açıklamış.
Taşıyan daha önce, alkollü bir TV programına çıkmış, karizmayı çizdirmişti.
Şimdi de “uyuşturucu” müptelası illetiyle başı dertte.
Taşıyan, belli ki, genç yaşta gelen “şöhret”i taşıyamıyor. Allah yardımcısı olsun.
14.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|